1-Şizofreni nedir?
Şizofreni, kişilerin gerçek ile gerçek dışı arasındaki farkı ayırt edemediği, gerçekliği anormal olarak yorumladığı, bilişsel yetilerin bozulduğu, motivasyonun ve davranışın bozulduğu bir beyin hastalığıdır.
2-Şizofreninin sıklığı ve görülme yaşı nedir?
Her 100 kişiden birinde görülen şizofreni genellikle 15-35 yaşları arasında ortaya çıkar. Erkeklerde en sık ortaya çıktığı yaş aralığı 15-25 iken kadınlarda 25-35 yaş aralığıdır.Kadın ve erkeklerde eşit oranda görülür
3-Şizofreni neden olur?
Şizofreni hastalığına kesin olarak neyin neden olduğu bilinmemekle birlikte araştırmaları devam etmektedir. Ancak birçok faktörün hastalığın gelişmesinde rol oynadığı bilinmektedir. Bu faktörler: beynin kimyasal yapısında meydana gelen bozukluklar, genetik ve çevresel faktörlerdir. Bu faktörlerin hiçbiri şizofreniye tek başına yol açmamaktadır.
4- Şizofrenin belirtileri nelerdir?
Her şizofren bireyin belirtileri ve semptomları farklılık gösterir. Fakat, genellikle bireylerde halüsinasyonlar, sanrılar veya darmadağın konuşmaların varlığı ile genel bir işlev bozukluğu gözlemlenebilir.Gerçek olmayan sesler işitmek, görüntüler görmek gibi durumlar halüsinasyon olarak nitelendirilir. Halüsinasyonlarşizofreni hastası tarafından tamamen gerçek olarak hissedilir.Halüsinasyon beş duyu tarafından da olabilmektedirŞizofreni hastalarında gerçeklikle ilgisi olmayan olaylara inanma durumu söz konusudur. Örneğin uzaylılar tarafından kaçırılma, birileri tarafından izlenme, herkesin ona takıntılı derece âşık olduğu, ölü tarafından kontrol edilme gibi gerçek dışı düşüncelere veya şüphelere kapılabilir.Karmaşık düşüncelere sahip olurlar. Konuşma esnasında konuya konsantre olmakta zorlanır, kolayca başka konulara kayabilir, anlamsız kelimeler ve cümleler kullanabilir.Bu hastalığa sahip kişilerkendilerini ifade edemez, sorulan sorulara alakasız cevaplar verebilir. Bununla birlikte düzensiz motor hareketler ve davranışlar görülebilir(ajitasyon, hedefe odaklanamama, talimatlara direnç gösterme gibi). Ayrıca,kişisel hijyenin ihmal edilmesi, duygulanımda sığlaşma, sosyal içe çekilme, göz teması kurmaktan kaçınma, konuşma miktarında azalma ve düşünce içeriğinde fakirleşme gibi olumsuz belirtiler gözlenebilmektedir.
5-Şizofreni tedavi edilebilir mi?
Şizofreni kronik bir beyin hastalığıdır ve ilaçlar yardımıyla semptomlar büyük oranda ortadan kalksada ömür boyu tedavi gerektirir. Şizofreniyi tedavi etmek için kullanılan ilaçlara antipsikotikler denir. Bu ilaçlar özellikle hezeyan, halüsinasyon, dağınık ve kontrolsüz davranışların giderilmesinde etkilidir. Şizofreni hastaları psikiyatristler tarafından düzenli olarak takip edilerek gerekli görüldüğünde ilacın türü, dozu ve kullanım sıklığı değiştirilebilir. İlaç tedavisine yanıt vermeyen bireyler de için son bir çare olarak elektrokonvülsiftedavi(EKT) düşünülebilir. İlaç tedavisinin yanı sıra psikoterapi, aile terapisi, sosyal beceri eğitimleri gibi ek tedaviler şizofreni hastaların tedaviye uyumunu artırmak, işlevsellikteki kayıpları düzeltmek ve sağlıklı bir yaşam sürmesini sağlamak mümkündür. Uzm. Klinik Psikolog Duygu Engin
www.psikologduyguengin.com
Şizofreni, kişilerin gerçek ile gerçek dışı arasındaki farkı ayırt edemediği, gerçekliği anormal olarak yorumladığı, bilişsel yetilerin bozulduğu, motivasyonun ve davranışın bozulduğu bir beyin hastalığıdır.
2-Şizofreninin sıklığı ve görülme yaşı nedir?
Her 100 kişiden birinde görülen şizofreni genellikle 15-35 yaşları arasında ortaya çıkar. Erkeklerde en sık ortaya çıktığı yaş aralığı 15-25 iken kadınlarda 25-35 yaş aralığıdır.Kadın ve erkeklerde eşit oranda görülür
3-Şizofreni neden olur?
Şizofreni hastalığına kesin olarak neyin neden olduğu bilinmemekle birlikte araştırmaları devam etmektedir. Ancak birçok faktörün hastalığın gelişmesinde rol oynadığı bilinmektedir. Bu faktörler: beynin kimyasal yapısında meydana gelen bozukluklar, genetik ve çevresel faktörlerdir. Bu faktörlerin hiçbiri şizofreniye tek başına yol açmamaktadır.
4- Şizofrenin belirtileri nelerdir?
Her şizofren bireyin belirtileri ve semptomları farklılık gösterir. Fakat, genellikle bireylerde halüsinasyonlar, sanrılar veya darmadağın konuşmaların varlığı ile genel bir işlev bozukluğu gözlemlenebilir.Gerçek olmayan sesler işitmek, görüntüler görmek gibi durumlar halüsinasyon olarak nitelendirilir. Halüsinasyonlarşizofreni hastası tarafından tamamen gerçek olarak hissedilir.Halüsinasyon beş duyu tarafından da olabilmektedirŞizofreni hastalarında gerçeklikle ilgisi olmayan olaylara inanma durumu söz konusudur. Örneğin uzaylılar tarafından kaçırılma, birileri tarafından izlenme, herkesin ona takıntılı derece âşık olduğu, ölü tarafından kontrol edilme gibi gerçek dışı düşüncelere veya şüphelere kapılabilir.Karmaşık düşüncelere sahip olurlar. Konuşma esnasında konuya konsantre olmakta zorlanır, kolayca başka konulara kayabilir, anlamsız kelimeler ve cümleler kullanabilir.Bu hastalığa sahip kişilerkendilerini ifade edemez, sorulan sorulara alakasız cevaplar verebilir. Bununla birlikte düzensiz motor hareketler ve davranışlar görülebilir(ajitasyon, hedefe odaklanamama, talimatlara direnç gösterme gibi). Ayrıca,kişisel hijyenin ihmal edilmesi, duygulanımda sığlaşma, sosyal içe çekilme, göz teması kurmaktan kaçınma, konuşma miktarında azalma ve düşünce içeriğinde fakirleşme gibi olumsuz belirtiler gözlenebilmektedir.
5-Şizofreni tedavi edilebilir mi?
Şizofreni kronik bir beyin hastalığıdır ve ilaçlar yardımıyla semptomlar büyük oranda ortadan kalksada ömür boyu tedavi gerektirir. Şizofreniyi tedavi etmek için kullanılan ilaçlara antipsikotikler denir. Bu ilaçlar özellikle hezeyan, halüsinasyon, dağınık ve kontrolsüz davranışların giderilmesinde etkilidir. Şizofreni hastaları psikiyatristler tarafından düzenli olarak takip edilerek gerekli görüldüğünde ilacın türü, dozu ve kullanım sıklığı değiştirilebilir. İlaç tedavisine yanıt vermeyen bireyler de için son bir çare olarak elektrokonvülsiftedavi(EKT) düşünülebilir. İlaç tedavisinin yanı sıra psikoterapi, aile terapisi, sosyal beceri eğitimleri gibi ek tedaviler şizofreni hastaların tedaviye uyumunu artırmak, işlevsellikteki kayıpları düzeltmek ve sağlıklı bir yaşam sürmesini sağlamak mümkündür. Uzm. Klinik Psikolog Duygu Engin
www.psikologduyguengin.com