Gazetemiz muhabirlerinden Esra Çanlı’nın kaleme aldığı, Kırmızı Anahtar isimli kitap, kitapyurdu üzerinden satışta! Çanlı’nın yaklaşık 7 yıl boyunca dijital bir platform üzerinden 93 bölüm halinde yayınladığı Kırmızı Anahtar, bundan sonra okurlarıyla kitap sayfalarında buluşacak.
Gazeteci ve Yazar Esra Çanlı’nın, dijital bir platform üzerinden yayınlandığı süre boyunca geniş kitleleri yakalayarak 3,5 milyondan fazla okunma sayısına ulaşan Kırmızı Anahtar isimli kurgusu, kitap sayfalarında okuyucusuyla buluştu. Gerçekleşen final bölümünün ardından kapsamlı bir revizyona alınarak tüm bölümleri yeni baştan yazılan kurgu, seriler halinde yayınlanacak.
Esra Çanlı, seriler halinde yayınlanacak Kırmızı Anahtar’ın bu ilk kitabında, Deniz isminde gazeteci bir genç kızın gözünden distopik bir Türkiye modeli çiziyor. Yer yer kara mizaha varan anlatımların olduğu, basmakalıp düşüncelerin başkarakterler tarafından sarkastik bir dille eleştirildiği kitap, siyasi ve toplumsal bir yozlaşmanın içinde filizlenen sarsıcı bir aşk hikayesine odaklanıyor.
KİTABIN KONUSU
O, tüm Türkiye’de aranan bir kanun kaçağı, izi sürülemeyen bir hacker… Kimine göre hain, kimine göre kahraman…
Kamuoyunca bilinen kod adıyla; “Redkey”
Türkiye’deki aktif tüm sosyal medya hesaplarını ele geçirerek ülke tarihinin en büyük siber saldırısını gerçekleştiren Redkey, yayınladığı bir manifestoyla “Şahbozanlar” diye tanımladığı bir güruha savaş açtığını ilan eder. Eylemlerinin sebebini, ülkede çöken adalet sistemine karşı bir başkaldırı olarak açıklayan Redkey, kısa süre içinde, suçlu olduğunu iddia ettiği şahısları yakalayıp boyunlarına kırmızı bir anahtar takarak emniyet güçlerine teslim etmeye başlar. Yüzü ve kimliği kimse tarafından bilinmeyen bu anti-kahramanın yolu bir gün, kendi halinde yaşayan gazeteci Deniz’le kesiştiğinde ise olaylar gelişir.
Hikaye, kendini, belirli kalıp ve takıntıların içine hapseden gazeteci kız Deniz’in ağzından anlatılıyor. Genç kız, tekdüze giden hayatına bir anda giren ve tüm yaşantısını tepetaklak eden yabancı bir adamın üzerinden, kendi iç dünyasıyla hesaplaşmaya başlıyor.
“BİRAZ EDEBİYAT, BİRAZ MİZAH..." Esra Çanlı, ilk kitabının basımından duyduğu heyecanı mensubu olduğu gazetemizle paylaşarak şöyle konuştu: “Uzun zamandır istediğim, hayalini kurduğum bir şeydi bu. Kalem tutmayı öğrendiğim ilk günden beri yazıyorum. Kendimi ifade etme şeklim bu. Dahası belki de bir şeylere ses yükseltme şeklim… Kırmızı Anahtar da bu noktada bana tercüman oldu. Kırmızı Anahtar’ın bir kavgası var çünkü, anlatacak bir hikayesi var. Yaşadığımız toplumun sinir uçlarına dokunan, bir şeylerin ‘neden’ ve ‘nasıl’ olduğunu sorgulayan bir kurgu. Okuyan herkesin kendine dair bir şeyler bulacağından eminim.” “HAİN Mİ KAHRAMAN MI, KİMSE HEM FİKİR DEĞİL!” Yazar Çanlı, Kırmızı Anahtar’ın kafasında şekillendiği ilk günleri ise şöyle anlattı: “2015 yılındaydık, o zamanlar İstanbul’da bir medya ajansında çalışıyordum. İlk o zamanlar gözümün önüne gelmeye başladı bir şeyler. Yavaş yavaş şekillendi. Karakterler, mekanlar, olaylar… Her gece başımı yastığa koyduğumda gözümün önüne görüntüler geliyordu. Ülke çapında aranan ve kahraman mı hain mi olduğu konusunda kimsenin hemfikir olamadığı bir adam ve kariyerinin başında olan geçmişi sancılı bir gazeteci… Buradan sağlam bir hikaye çıkacaktı, biliyordum. Ama uzunca bir kuluçka dönemi oldu yine de. Aylar sürdü her biri, tek bir kalem oynatmadan, hiçbir yere not almadan sadece düşünceler halinde kaldı. Sonra, 2015’in Ağustos’u gibi ilk defa bilgisayarımın başına oturdum ve aylar süren o kuluçka döneminde şekillenen ne varsa, kağıda dökmeye başladım. Zaten daha hikaye kafamda ilk şekillendiğinde, giriş, gelişme ve sonuç belliydi. Yani, ilk sayfayı yazarken son sayfanın nasıl biteceğini biliyordum.” ‘SEKS SATAR’ PİYASASINA DİRENEN MUZİP POLİTİKA… Esra Çanlı, kitabının dijital platformlardan kitap sayfalarına dönüşme sürecini de şöyle özetledi: “2015’da yazmaya başladığım kurguyu, 2016’da popüler bir platform üzerinden paylaşmaya başladım. İlk bir yıl, özellikle çok zordu. Okunma sayısı oldukça düşük kaldı. Çünkü o platformda genel kanı, vitrinde ne talep ediliyorsa ona göre ürün çıkarmanızdır. Daha çok lisede geçen bad boy hikayeleri, aşiret hikayeleri ya da cinselliğin ön plana çıkarıldığı ‘seks satar’ kurgular talep görüyordu. “NASIL YAZDIĞINIZ DEĞİL, NE YAZDIĞINIZ ÖNEMLİYKEN…” “‘Nasıl yazdığınız değil, ne yazdığınız’ önemli çünkü orada. Yani istisnaları saymazsak, genellikle öyle. Böyle bir pazarda okunmak, talep görmek, popüler olmak kolay elde edilebilir bir şey değil. Zira Kırmızı Anahtar’da da öyle oldu. İlk bir yıl oldukça sönük geçti, ikinci yılda da, ben nadas dönemine girdim. 7-8 ay hiç yazmadım. Üçüncü sene gibi hikaye biraz hareketlendi. Sonra da 2019 senesiydi sanırım, bir sabah gözümü bir açtım; sayısız bildirim! Mesaj, yorum, beğeni… Sosyal medya hesaplarım da aynı gün çok fazla hareketlendi. Bir gece de ne oldu, bilmiyorum ama o günden sonra grafik hiç aşağı inmedi. Hem geç hem güç şekilde, yavaş yavaş arttı ilgi. Şu an 7. yılın sonunda ise 3 buçuk milyonu geçti okunma sayısı…” “BEN REDKEY DEDİKÇE, ‘SİLİVRİ SOĞUKTUR’ DEDİLER” “2021’in nisan ayında final yaptık. O dönemde bazı yayınevleriyle görüşmelerim oldu ama çoğunun yazar sözleşme şartları adil gelmedi bana açıkçası. Basım işini kendimce ertelemeye karar verdim bu yüzden. Bir de Kırmızı Anahtar, içerik olarak biraz siyasi kaçtığı için bol bol ‘Silivri soğuktur’ esprileri dönüyordu. Ortada ‘Redkey’ diye bir adam var ve ülkenin tozunu attırıyor falan… Böyle olunca içeriğe müdahale edilebilir diye de endişe ettim. Neyse ki korkularım yersiz çıktı. Yol Akademi’yle, yani Çanakkale kamuoyunun da yakinen tanıdığı Yusuf Acar’la kesişti yollarımız… Kendisiyle oturduk, anlaştık ve Mythos Yayınları ile kitabımızı çıkarmaya karar verdik. Bu süreçte kapak tasarımına sağladığı katkılar için de grafikerimiz Aleyna Nur Demiral’a teşekkür edeyim yeri gelmişken…” “KISA ZAMAN İÇİNDE ÇANAKKALE’DE İMZA GÜNÜ YAPACAĞIZ” Esra Çanlı, kitabın şu an için sadece kitapyurdu.com üzerinden satıldığını da söyleyerek sözlerini şöyle noktalandırdı: “Doğum günüm olan 9 Mart’tan bu yana kitapyurdu üzerinden satıştayız. Bir de tabii, yayınevimizin kendi internet sitesi olan kitabiniyayınla.com var. Her ikisi üzerinden de satışlarımız devam ediyor. Şu an da, ekonomik zorlukları hesaba katarsak gayet güzel gidiyor açıkçası. İlerleyen zamanlarda başka siteler üzerinden de satılmasını planlıyoruz. Kısa zaman içinde de umarım Çanakkale’de bir imza günü yapacağız. Umarım, Yağız ve Deniz’in öyküsünü merak eden herkesin yolu bir gün Kırmızı Anahtar’la kesişir.” Haber Merkezi
“BİRAZ EDEBİYAT, BİRAZ MİZAH..." Esra Çanlı, ilk kitabının basımından duyduğu heyecanı mensubu olduğu gazetemizle paylaşarak şöyle konuştu: “Uzun zamandır istediğim, hayalini kurduğum bir şeydi bu. Kalem tutmayı öğrendiğim ilk günden beri yazıyorum. Kendimi ifade etme şeklim bu. Dahası belki de bir şeylere ses yükseltme şeklim… Kırmızı Anahtar da bu noktada bana tercüman oldu. Kırmızı Anahtar’ın bir kavgası var çünkü, anlatacak bir hikayesi var. Yaşadığımız toplumun sinir uçlarına dokunan, bir şeylerin ‘neden’ ve ‘nasıl’ olduğunu sorgulayan bir kurgu. Okuyan herkesin kendine dair bir şeyler bulacağından eminim.” “HAİN Mİ KAHRAMAN MI, KİMSE HEM FİKİR DEĞİL!” Yazar Çanlı, Kırmızı Anahtar’ın kafasında şekillendiği ilk günleri ise şöyle anlattı: “2015 yılındaydık, o zamanlar İstanbul’da bir medya ajansında çalışıyordum. İlk o zamanlar gözümün önüne gelmeye başladı bir şeyler. Yavaş yavaş şekillendi. Karakterler, mekanlar, olaylar… Her gece başımı yastığa koyduğumda gözümün önüne görüntüler geliyordu. Ülke çapında aranan ve kahraman mı hain mi olduğu konusunda kimsenin hemfikir olamadığı bir adam ve kariyerinin başında olan geçmişi sancılı bir gazeteci… Buradan sağlam bir hikaye çıkacaktı, biliyordum. Ama uzunca bir kuluçka dönemi oldu yine de. Aylar sürdü her biri, tek bir kalem oynatmadan, hiçbir yere not almadan sadece düşünceler halinde kaldı. Sonra, 2015’in Ağustos’u gibi ilk defa bilgisayarımın başına oturdum ve aylar süren o kuluçka döneminde şekillenen ne varsa, kağıda dökmeye başladım. Zaten daha hikaye kafamda ilk şekillendiğinde, giriş, gelişme ve sonuç belliydi. Yani, ilk sayfayı yazarken son sayfanın nasıl biteceğini biliyordum.” ‘SEKS SATAR’ PİYASASINA DİRENEN MUZİP POLİTİKA… Esra Çanlı, kitabının dijital platformlardan kitap sayfalarına dönüşme sürecini de şöyle özetledi: “2015’da yazmaya başladığım kurguyu, 2016’da popüler bir platform üzerinden paylaşmaya başladım. İlk bir yıl, özellikle çok zordu. Okunma sayısı oldukça düşük kaldı. Çünkü o platformda genel kanı, vitrinde ne talep ediliyorsa ona göre ürün çıkarmanızdır. Daha çok lisede geçen bad boy hikayeleri, aşiret hikayeleri ya da cinselliğin ön plana çıkarıldığı ‘seks satar’ kurgular talep görüyordu. “NASIL YAZDIĞINIZ DEĞİL, NE YAZDIĞINIZ ÖNEMLİYKEN…” “‘Nasıl yazdığınız değil, ne yazdığınız’ önemli çünkü orada. Yani istisnaları saymazsak, genellikle öyle. Böyle bir pazarda okunmak, talep görmek, popüler olmak kolay elde edilebilir bir şey değil. Zira Kırmızı Anahtar’da da öyle oldu. İlk bir yıl oldukça sönük geçti, ikinci yılda da, ben nadas dönemine girdim. 7-8 ay hiç yazmadım. Üçüncü sene gibi hikaye biraz hareketlendi. Sonra da 2019 senesiydi sanırım, bir sabah gözümü bir açtım; sayısız bildirim! Mesaj, yorum, beğeni… Sosyal medya hesaplarım da aynı gün çok fazla hareketlendi. Bir gece de ne oldu, bilmiyorum ama o günden sonra grafik hiç aşağı inmedi. Hem geç hem güç şekilde, yavaş yavaş arttı ilgi. Şu an 7. yılın sonunda ise 3 buçuk milyonu geçti okunma sayısı…” “BEN REDKEY DEDİKÇE, ‘SİLİVRİ SOĞUKTUR’ DEDİLER” “2021’in nisan ayında final yaptık. O dönemde bazı yayınevleriyle görüşmelerim oldu ama çoğunun yazar sözleşme şartları adil gelmedi bana açıkçası. Basım işini kendimce ertelemeye karar verdim bu yüzden. Bir de Kırmızı Anahtar, içerik olarak biraz siyasi kaçtığı için bol bol ‘Silivri soğuktur’ esprileri dönüyordu. Ortada ‘Redkey’ diye bir adam var ve ülkenin tozunu attırıyor falan… Böyle olunca içeriğe müdahale edilebilir diye de endişe ettim. Neyse ki korkularım yersiz çıktı. Yol Akademi’yle, yani Çanakkale kamuoyunun da yakinen tanıdığı Yusuf Acar’la kesişti yollarımız… Kendisiyle oturduk, anlaştık ve Mythos Yayınları ile kitabımızı çıkarmaya karar verdik. Bu süreçte kapak tasarımına sağladığı katkılar için de grafikerimiz Aleyna Nur Demiral’a teşekkür edeyim yeri gelmişken…” “KISA ZAMAN İÇİNDE ÇANAKKALE’DE İMZA GÜNÜ YAPACAĞIZ” Esra Çanlı, kitabın şu an için sadece kitapyurdu.com üzerinden satıldığını da söyleyerek sözlerini şöyle noktalandırdı: “Doğum günüm olan 9 Mart’tan bu yana kitapyurdu üzerinden satıştayız. Bir de tabii, yayınevimizin kendi internet sitesi olan kitabiniyayınla.com var. Her ikisi üzerinden de satışlarımız devam ediyor. Şu an da, ekonomik zorlukları hesaba katarsak gayet güzel gidiyor açıkçası. İlerleyen zamanlarda başka siteler üzerinden de satılmasını planlıyoruz. Kısa zaman içinde de umarım Çanakkale’de bir imza günü yapacağız. Umarım, Yağız ve Deniz’in öyküsünü merak eden herkesin yolu bir gün Kırmızı Anahtar’la kesişir.” Haber Merkezi