2009’dan bu yana verdiğim eğitimleri şöyle bir düşününce belki de en çok duyduğum cümlelerden biridir; “İyi bir çevrem var” veya bunun türevleri. Gayrimenkul danışmanları sektöre yeni girdiklerinde akrabalarının, arkadaşlarının, yakın veya uzak tanıdıklarının mutlaka ama mutlaka kendilerine destek olacaklarını düşünür. Çünkü hasbelkader söylenmiş “evimizi satarken kesinlikle sana geleceğiz, bizim kiracı evi boşaltıyor haftaya anahtarı sana veriyorum, gel bizim bu projeyi sen sat” gibi cümleler çoğunlukla havada kalacak cümlelerdir ve henüz sektöre yeni girmiş meslektaşlarımın gerçekleri görmeleri bir miktar vakit alacaktır.
Ne kadar vakit alacaktır? Bazen bu söylemlerin içinin boş olduğunu ilk bir ay içerisinde anlar insan, bazense yıllarca anlamamak için kendince mazeretler bulur ve toz konduramaz o tanıdıklarına; “Vardır elbet bir sebebi, yoksa kesin o evi verirdi pazarlamam için bana. Bunu vermedi ama diğerini kesin verecektir”. Oysa bunu vermediyse, diğerini ve sonra diğerini ve sonra diğerini de vermeyecektir. Ama hep verecek gibi yapacaktır, gösterecek ama vermeyecektir. Hayal kurduracak ama gerçekleşmesine imkan tanımayacaktır. Tabi bu arada senin çok başarılı olman için dua ettiğini falan da söyleyecektir. Türkçesi “ben sana para kazandırmayacağım, git başkalarından para kazan” duasıdır o.
Komşusunun evine “SATILIK” tabelasının asıldığını görecektir, daha bir gün önce beraber kahve içmişlerdir de hiç bahsetmemiştir evlerini satacaklarından. Yakın arkadaşının evini sattığını internet sitesindeki fotoğraflardan anlayacaktır çünkü o salonda defalarca maç izlemişlerdir, o balkonda defalarca oturmuşlardır. En yakın arkadaşına ev bulup, pazarlıklar edip, onu ev sahibi yapacak o arkadaşı ise bu emeğin karşılığını hayatta her şey para olmadığı (!) için bir akşam yemeği ve bolca dua ile ödemek isteyecektir. Akrabasının evini satılığa çıkardığını duyacaktır, aynı akraba “müşterin varsa getir, sen de para kazan” lütfunda bulunacaktır ve o denli sıradan hissedecektir ki kendisini, oysa o akraba daha sektöre girer girmez ne çok destek vereceğinin garantisini vermiştir zamanında. Ve evet işte asıl destek budur, gerçeklerle seni yüzleştirmeleridir. Çünkü ya kendi ayaklarının üzerinde duracaksındır ya da oturup sana destek olmalarını bekleyip benim çevrem beni yalnız bırakmaz safsatasına inanmaya devam edeceksindir. İstanbul Zincirlikuyu Mezarlığı kapısında yazdığı gibi her canlı ölümü tadacaksa eğer, gayrimenkul sektörüne giren her danışman da bu duyguyu öyle ya da böyle tadacaktır; “en güvendiklerinin çoğu seni hüsrana uğratacaktır”.
Tabi tamamen de yalnız bıraktıklarını düşünmemek lazım çünkü gayrimenkullerini satarken veya kiralarken akıllarına gelmeyen gayrimenkul danışmanı arkadaşlar, akrabalar ve dostlar bir gayrimenkul aranırken veya gayrimenkulle ilgili bir sorun olduğunda ilk akla gelenlerdir. Ücretsiz iş gücü neticede; “Eline ucuz yollu, kelepir, sıkışık bir mal sahibinin gayrimenkulü düşerse bana haber ver” diyebilirler. Temsil ettiğimiz kişinin gayrimenkulünü tanıdığız diye kendilerine ölü fiyatına vermemizi beklerler. E hayat tabi, nalıncı keseri misali hep bana, hep bana diye işler.
Yine hep dediğim gibi, bu sektör insanları tanımak için inanılmaz güzel bir sektördür. Kim yanınızda kim değil, kim sizi düşünüyor kim düşünmüyor, kiminle ticaret yapılır kiminle yapılmaz, kim dürüst kim değil hepsi kristal şeffaflığındadır. Bununla birlikte elbette kimse tanıdık veya akraba diye bir gayrimenkul danışmanını seçme zorunluluğunda değil elbet, sadece yeni başlayan meslektaşlarımıza umut vermeseler yeterli. Sektöre yeni giren danışman arkadaşlarımı en üzen konulardan biridir bu; verilen vaatlerin boş çıkması. Ama sektörde kalacaklarsa eğer bu durum aynı zamanda onları inanılmaz derecede de güçlendirir.
Tabi tüm bu söylediklerimin dışında ve sektöre girmeden dost, arkadaş, akraba olduğumuz ve sektöre girdiğimizde dedikleri gibi ve hatta dememelerine rağmen ilk fırsatta akıllarına geldiğimiz için bize ulaşıp, bize güvenip, bize gayrimenkullerini emanet etme konusunda 1 dakika bile düşünmeyen sayıları parmaklarla sayılı dostlarımıza da selam olsun… İyi ki varsınız…
Bu Şehri ve Bu İşi Çok Seviyoruz…
YAZARLAR
15 Ekim 2019 - 10:52
Çevresine Güvenen Emlakçıyı Severim
2009’dan bu yana verdiğim eğitimleri şöyle bir düşününce belki de en çok duyduğum cümlelerden biridir; “İyi bir çevrem var” veya bunun türevleri
YAZARLAR
15 Ekim 2019 - 10:52