Geçtiğimiz günlerde CHP 37. Olağana İl Kongresi düzenlendi. Bende bu kongreye ilişkin değerlendirmelerde bulundum. Çokça olumlu yorum aldım. Öncelikle teşekkür ederim. Yer kısıtlılığından İl Başkan adayları İsmet Güneşhan ve Metin Ümit Ural’ın performanslarına yer veremedim. Bugün bu konuşmalar üzerinden hisseler çıkarmaya çalışalım.
GÜÇ SESTEN GEÇER
Ses, güçtür. Bir konuşmacının sesindeki hakimiyet aslında sözleri kadar önemlidir. Güneşhan’ın sesi güçlü, kontrollü ama hep aynı tempoda. Ural’ın sesi yüksek, dinamik ama çıkış yapılacak yerlerin hakkını tam vermiyor. Bu tip kitlesel söylemlerde sesi etkili şekilde yükselten ile ses hızında değişiklik yapan kazanır. Lakin adaylar iyiki daha fazla konuşmadılar. Bu tip performanslarda metni uzun tutmak ses kısılmasıyla sonuçlanır. Mesela Ural’da ara ara bunun belirtileri vardı. Yalnız buradaki güzel bir detay Ural konuşurken bir arkadaşının gelip mikrofonu ikiliden teke indirmesidir ki bu durum sesin daha baskın çıkmasına sebep oluyor.
DİNAMİK METİN İŞ GÖRÜR
Yıllar önce Süleyman Demirel Gençlerle isminde Ali Kırca’nın ATV’de düzenlediği Siyaset Meydanı’na Çanakkale’yi temsilen katılmıştım. Orda ben ve hemen her genç sözlerini önceden hazırlamıştı. Bir arkadaş ise konuşulanlar üzerinden bir konuşma yapmıştı. Maçı o aldı. Bu kongrede bana göre en çarpıcı kısım Güneşhan’ın “Partimize bina kazandırıyoruz” demesi üzerine Ural’ın “Bu değerli eseri bir inşaat mühendisi olarak yapmak bana düşer.”şeklindeki ifadesiydi. Güneşhan’ın “Yola yoldaş olanları yarı yolda bırakmadan yürüyeceğiz.” sözü de pek güzel. Bunları artırmak mümkün. Her iki aday da gaf yapmamış ama aynı oranda dili sürçmüş konuşmacılardır.
BEDEN DİLLERİ YETERLİ DEĞİL
CHP, mazisi hatiplerle dolu bir parti. Hitabetin unsurlarından biri de beden dili. Her iki aday da jest ve mimiklerini kullanma anlamında yeterli değil. Bence siyasiler beden dili dersi almalı. Bu anlamda mimiklerini en iyi kullananlar Demirel, Erbakan gibi kişilerdir. Jest anlamında Hitler’in yeri ayrıdır. Unutmayalım ki bir müddet sonra sesler ve sözler değil, beden önemli olur. Kürsüye çıkan kişilerin kürsüyü iki yanında kavramaları, hep aynı şekilde durmaları il başkan adaylarının imajına uymaz. Bırakın eliniz kolunuz harekete geçsin.
KONUŞMA METİNLERİ NASIL OLMALI
Bu en önemlisidir. Her kitlenin bir ruhu var. Kitlelerin duymak istedikleri var. Bunu hatip yapar. Bu konuşmaları çok klasik buluyorum. Mesela ülkenin durumunu anlatmak kitleyi cezbetmez. Partiyi anlatmak partilileri cezbetmez. Çünkü bunlar bilinir şeylerdir. Tekrarın alemi yok.Bunlar metindeki israflardır. Güneşhan ve Ural ülkedeki durumu anlatıyor. Yeni bir şey yok. Bilinir dışı bir husus yok. Üstelik karşında partilin var, iktidardakiler yok. Böyle durumlar Çetin Altan’ın ifadesiyle “Türk’e Türk Propagandası Yapmak”tan başka bir şey değil.
KULAK UZUN CÜMLEYİ SEVMEZ
Metin Ümit Ural’ın cümleleri çok uzun. Böyle söylemleri gördükçe haykırmak istiyorum. Kısa cümleler kurun! Montaigne, denemeler isimli kitabında şöyle der “Askerce konuşun” ve ben şöyle diyorum “Atasözü gibi konuşun” Yani az kelimeyle çok ifade. İdeali budur. Güneşhan’ın metni, biçimsel anlamda bu bakımdan daha yerinde.
VAADLER VAADLER VAADLER
Şüphesiz her aday vaatlerde bulunur. Ben iki başkan adayının vaatlerini dinlediğimde gördüğüm şeylerden hareketle bir hususa dikkat çekmek isterim. Vaatler net ve somut olmalı: Güneşhan’dan örnek vereyim “Her ilçemize parti binası yaptıracağız”. Vaat çok uzağı hedeflememeli. Ural’dan örnek vereyim “Yeni Gençler kazandırmak için adayız.” Ama bir şey söyleyeyim. İşin bu bölümü olmamış, zayıf kalmış.
KONUŞMANIN BAŞI VE SONU ÖNEMLİDİR
Hatta en önemlisi budur. Bunlar akılda kalır. Bir hatip muhakkak ve asıl olarak buna çalışmalıdır. Adaylar bu anlamda iyi örnekler vermiştir. Mesela Güneşhan “Kendimi büyük örgütümüzün vicdanına bırakıyorum sizlere emanet ediyorum” demiştir. Yıllar önce bu sözü CHP Genel Başkan Adayı Umut Oran’dan duymuştum. Mesela Ural “Güneşhan ve arkadaşlarına başarılar diliyorum” demiştir. Bu güzel.
KLASİKLER
CHP Konuşmacılarının bazı klasikleri var. Bu şaşmaz. Gerek İsmet Güneşhan gerekse Metin Ümit Ural’da bundan kopmuyor. Mesela partililere hitap ederken “Ailem” demek. İkisinde de var. Bitirirken “Yaşasın Cumhuriyet, Yaşasın CHP” şeklinde bitirmek. İkisinde de var. Mesela Nazım’dan okumak. İkisinde de var. Mesela bazı kişi ve olayları hatırlatmak. Gezi olayları gibi. İkisinde de var. Klasikler Allah’ın emri değil. Bence değişmeli, değiştirmeli.
HİÇ ŞIK DEĞİL
İl Başkanlığını kaybedenlerin ardından hazırlanmış, bazı isimlerin fotoğraflarına yer verilmiş ve fonda sela okunan klip hiç olmamış. Allah bu tip insanlara güç vermesin. Eski bir sözle noktalayayım; CEHALETİN BU KADARI TEDRİSAT İLE MÜMKÜNDÜR.
YAZARLAR
28 Şubat 2020 - 10:41
CHP İl başkan adaylarının hitabet performansı
Geçtiğimiz günlerde CHP 37
YAZARLAR
28 Şubat 2020 - 10:41