Arkaik semboller günümüze gözümüzün göremeyeceği noktalarda ulaşmışlardır. Ancak bakarsak, merak edersek onları görebilir ve onların derin anlamlarını kavrayabiliriz. Tabi bir de; az biraz bilgi sahibi olmalıyız haklarında, o semboller evrenin sırlarını barındırırlar içlerinde çünkü. Bu gün bunlardan birinin oluşum sebebini ve günümüze etkisini incelemek istedim. Biliyorsunuz bu yılı “farkındalık yılı “olarak ilan ettim kendimce, hadi farkında olalım.
İlk şeklimiz boş bir disk tasviridir (şekil 1 bknz). Soyut uzay, sonsuzluğun sonsuz döngüsel şekli. İkinci şeklimizde (şekil 2 bknz) bu soyut uzayın ortasına bir nokta yerleşmiş durumdadır. Tekbir nokta. Ebedi ve ezeli, cinsiyetsiz ve sınırsız doğanın periyodik tezahürlerinden ilk ayrılma, diskin içinde ki nokta, potansiyel uzay.
Üçüncü safhada (şekil 3 bknz) nokta bir çapa dönüştürülür. Bu şekliye potansiyel uzayı ve soyut uzayı kucaklayan mutlak sonsuzluk içinde ki kusursuz bir ilahi ANA-DOĞA sembolize edilir.
Daha sonra diskin çapıyla kesişen bir dikey çizgi (şekil 4 bknz) çizildiğinde dünyasal geçiş şekledilir, haç işareti meydana gelir dünyasal geçişin sembolü olarak. İnsan yaşamının sembolü meydana gelmiştir şimdi. İnsanlık üçüncü kök ırkına ulaşmıştır.
Çemberin çevresi kaybolup sadece haç işareti kaldığında (şekil 5 bknz), insanın maddeye düşüşü olan dördüncü tür başlamış olur. Bir daire içinde ki haç işareti saf Pantaizm’i sembolize eder, tek çizildiğinde ise erkekliği (şekil 6 bknz).
Dairenin içine, çapın sadece altına doğru bir dikey çizgi çekildiğinde (şekil 7 bknz) T harfinin en eski hali olan TAU şekli oluşur. İnsanın beşinci tür sembolü olan TAU aynı zamanda İbrani n’cabvah’ında ilk kutsal sembol oldu. Sonrasında Mısır’da hayatın amblemi kulplu Haç’a (şekil 8 bknz) ve daha sonra da Venüs’ün işaretine dönüşmüştür.
Etrafımız anlamlandırmaktan uzak durduğumuz ama sürekli bizi kuşatan sembollerle dolu. Kaldı ki günlük hayatımızda sembollerle bizler de çok ilgiliyiz. Bir iş kuran kişi ekonomik verilerden önce işletmesinin adını ve amblemini düşünüyor. Çünkü simgesel temsiliyet biz insanlar için her şeyin üzerinde geliyor. Takım taraftarlarının Kartal, Aslan, Timsah, Hamsi, Kanarya olmasının başka sebebi olabilir mi? Simgesel temsiliyet.
Dünya üzerinde sadece biz insanoğlu yaşamıyor, konuklarımız var. Dost olanları ile temas kuranlarımız olduğu gibi biz insanoğlunu yok etmek isteyenleri de mevcut. Evren de yalnız değiliz ve gün geçtikçe sona doğru koşar adım gidiyoruz çünkü farkında değiliz. Oysa ki; etrafımız onların sembolleri ile dolu ve aynı şekilde bizi onlara karşı uyaran atalarımızın sembolleriyle de.
Göbeklitepe ve sütunlarında ki figürler hala aydınlatılamadı ya da bizlere açıklanamayacak kadar tehlikeli bulgular elde edildi. Tıpkı Mısır’da ki, Güney Amerika’da ki piramitler de olduğu gibi. Hem Mısır’da hem de Güney Amerika’da ki piramitlerde ve diğer aynı zamanlarda ki yapılar da bulunan tıpkısının aynısı figürler gibi. Dünyanın her yerinden elinde bir çanta ve her iki kolunda saat benzeri bir takı olan EN-Kİ’nin figürleri fışkırıyor. Merak edeniniz var mı? Ya bizim topraklarımızda bulunan uzay aracı heykelciğinden ve bu heykelciğin yaşının yaklaşık beş bin olduğundan haberiniz var mı? Aslında birçoğunuzun haberi var, bir zamanlar gazete küpürlerinde okuyup unuttunuz. Günlük işlerimiz, ekonomik yaşam tarzı, çocuklar, televizyon… Farkına varmamız için görmemiz ve gördüğümüzü merak etmemiz lazım. Daha önce de yazmıştım sizlere, doğaya atalarımız tarafından bırakılan izlerin günümüzde çok etkili olduklarını. Bu etkiyi hissetmek için Pagan yaşantıyı öğrenmeliyiz, Okültizmin gerçekliğini kabul etmeliyiz, Teizm nasıl ortaya çıktı ve nasıl dinler doğdu, niçin sadece bir tek coğrafya da tüm teist dinler var oldu da diğer coğrafyalar pagan kaldı. Niçin din savaşları oldu, niçin teizm zor kullanarak paganları din sahibi yaptı?
İşte bu soruların cevapları farkında olmakta yatıyor. Artık etrafınıza her zamankinden daha değişik bakın ve gerçekten görün.
İlk şeklimiz boş bir disk tasviridir (şekil 1 bknz). Soyut uzay, sonsuzluğun sonsuz döngüsel şekli. İkinci şeklimizde (şekil 2 bknz) bu soyut uzayın ortasına bir nokta yerleşmiş durumdadır. Tekbir nokta. Ebedi ve ezeli, cinsiyetsiz ve sınırsız doğanın periyodik tezahürlerinden ilk ayrılma, diskin içinde ki nokta, potansiyel uzay.
Üçüncü safhada (şekil 3 bknz) nokta bir çapa dönüştürülür. Bu şekliye potansiyel uzayı ve soyut uzayı kucaklayan mutlak sonsuzluk içinde ki kusursuz bir ilahi ANA-DOĞA sembolize edilir.
Daha sonra diskin çapıyla kesişen bir dikey çizgi (şekil 4 bknz) çizildiğinde dünyasal geçiş şekledilir, haç işareti meydana gelir dünyasal geçişin sembolü olarak. İnsan yaşamının sembolü meydana gelmiştir şimdi. İnsanlık üçüncü kök ırkına ulaşmıştır.
Çemberin çevresi kaybolup sadece haç işareti kaldığında (şekil 5 bknz), insanın maddeye düşüşü olan dördüncü tür başlamış olur. Bir daire içinde ki haç işareti saf Pantaizm’i sembolize eder, tek çizildiğinde ise erkekliği (şekil 6 bknz).
Dairenin içine, çapın sadece altına doğru bir dikey çizgi çekildiğinde (şekil 7 bknz) T harfinin en eski hali olan TAU şekli oluşur. İnsanın beşinci tür sembolü olan TAU aynı zamanda İbrani n’cabvah’ında ilk kutsal sembol oldu. Sonrasında Mısır’da hayatın amblemi kulplu Haç’a (şekil 8 bknz) ve daha sonra da Venüs’ün işaretine dönüşmüştür.
Etrafımız anlamlandırmaktan uzak durduğumuz ama sürekli bizi kuşatan sembollerle dolu. Kaldı ki günlük hayatımızda sembollerle bizler de çok ilgiliyiz. Bir iş kuran kişi ekonomik verilerden önce işletmesinin adını ve amblemini düşünüyor. Çünkü simgesel temsiliyet biz insanlar için her şeyin üzerinde geliyor. Takım taraftarlarının Kartal, Aslan, Timsah, Hamsi, Kanarya olmasının başka sebebi olabilir mi? Simgesel temsiliyet.
Dünya üzerinde sadece biz insanoğlu yaşamıyor, konuklarımız var. Dost olanları ile temas kuranlarımız olduğu gibi biz insanoğlunu yok etmek isteyenleri de mevcut. Evren de yalnız değiliz ve gün geçtikçe sona doğru koşar adım gidiyoruz çünkü farkında değiliz. Oysa ki; etrafımız onların sembolleri ile dolu ve aynı şekilde bizi onlara karşı uyaran atalarımızın sembolleriyle de.
Göbeklitepe ve sütunlarında ki figürler hala aydınlatılamadı ya da bizlere açıklanamayacak kadar tehlikeli bulgular elde edildi. Tıpkı Mısır’da ki, Güney Amerika’da ki piramitler de olduğu gibi. Hem Mısır’da hem de Güney Amerika’da ki piramitlerde ve diğer aynı zamanlarda ki yapılar da bulunan tıpkısının aynısı figürler gibi. Dünyanın her yerinden elinde bir çanta ve her iki kolunda saat benzeri bir takı olan EN-Kİ’nin figürleri fışkırıyor. Merak edeniniz var mı? Ya bizim topraklarımızda bulunan uzay aracı heykelciğinden ve bu heykelciğin yaşının yaklaşık beş bin olduğundan haberiniz var mı? Aslında birçoğunuzun haberi var, bir zamanlar gazete küpürlerinde okuyup unuttunuz. Günlük işlerimiz, ekonomik yaşam tarzı, çocuklar, televizyon… Farkına varmamız için görmemiz ve gördüğümüzü merak etmemiz lazım. Daha önce de yazmıştım sizlere, doğaya atalarımız tarafından bırakılan izlerin günümüzde çok etkili olduklarını. Bu etkiyi hissetmek için Pagan yaşantıyı öğrenmeliyiz, Okültizmin gerçekliğini kabul etmeliyiz, Teizm nasıl ortaya çıktı ve nasıl dinler doğdu, niçin sadece bir tek coğrafya da tüm teist dinler var oldu da diğer coğrafyalar pagan kaldı. Niçin din savaşları oldu, niçin teizm zor kullanarak paganları din sahibi yaptı?
İşte bu soruların cevapları farkında olmakta yatıyor. Artık etrafınıza her zamankinden daha değişik bakın ve gerçekten görün.