Sektörümüzde “Ayakçı” diye tabir ettiğimiz ve emek hırsızlığı konusunda azımsanamayacak derecede katkıda bulunan bir gruptan bahsetmek istedim bu hafta.
Ayakçı deyince aklınıza hemen kapıcı, güvenlikçi, temizlik görevlisi gibi son yıllarda yaptığımız ve Avrupa’nın bizi kıskandığı ekonomik atılımımızdan bir türlü faydalanamamış asgari ücretle çalışıp zar zor geçinen kesim gelmesin. Ayakçı dediğimiz kişi pek ala bir öğretim görevlisi, hali vakti yerinde bir esnaf, emekli olmuş 2-3 dairesi olan bir vatandaş da olabilir.
Ayakçı kesimin motivasyonu tamamen kolay paradır ve bunu destekleyen büyük bir ego. Aradan para istemeyi ticaret olarak görür, emeğimize ortak çıkmayı emek hırsızlığı değil biz Gayrimenkul Profesyonellerine sunulmuş bir lütuf olarak görür. Sayesinde para kazandığımızı düşündüğünden onları başımızın üstünde taşımamız gerektiğine inanır ve sürecin en önemli aktörü kendisiymişçesine davranır.
Hiçbir yatırım yapmadan, eğitim almadan, emek harcamadan ve bir kuruş vergi vermeden bir şekilde elde ettiği anahtar ile biz Gayrimenkul Profesyonellerinin kazancının yarısını bir kalemde isteyebilir.
Bizim paramıza göz dikmesinin yanı sıra, uzakta olduğu için evinin anahtarını ona emanet eden çok yakın arkadaşının veya yıllardır komşuluğunu yaptığı kişinin alması gereken paraya göz diktiği zamanlar dahi olur. Mesela bize gelip 320.000’lik evi 300.000’e bitirebileceğini ama aradaki 20.000 TL’yi açıktan kendisine vermemizi isteyebilir. Ve hatta buna kendince çok geçerli bir bahane bulabilir. Bu kişi mal sahibinin öz be öz akrabası bile olabilir. Tüm bu hırsızlığı ise sizin yapmanızı ve iş bitince parayı ona teslim etmenizi ister tüm yüzsüzlüğüyle.
Sektörümüzde ne yazık ki bu AYAKÇI diye tabir ettiğimiz aktörlerin yanı sıra bunlar ile çalışıp para kazanmayı hayal eden emlakçıların ve bunlar üzerinden gayrimenkul alıp kar etmeyi düşünen müşterilerin olduğu gerçeğini de göz ardı etmemek lazım. Zaten bu iki yan aktör sebebiyle de Ayakçılar etrafta dolaşmaya devam edecektirler ta ki gayrimenkul sahiplerinin çoğunluğu bilinçlenene ve yeni yasa aktif olana kadar.
Bu sebeple gayrimenkulünü satmak veya kiralamak isteyen gayrimenkul sahiplerinin bu süreci güvenli bir şekilde sonlandırmasının yolu sektörde eğitimini almış, kariyer olarak bu sektöre bakan, kendisini geliştirmeye hevesli profesyonel danışmanlar ile yola çıkmasıdır.
Siz siz olun yılların birikimi olan gayrimenkulünüzün anahtarını bu işi bilmeyen, kafasında sizin gayrimenkulünüzden hak etmediği parayı nasıl kazanırım derdinde olan birilerine emanet etmeyin.
Gayrimenkul pazarlamak kapıcının, bakkalın, apartman yöneticisinin, kahveci çırağının veya iyi niyetle dahi olsa size yardımcı olmayı öneren komşunuzun, akrabanızın yapacağı bir iş değildir.
Gayrimenkulünüze değer veren, onu pazarlamasını bilen, sektörü takip eden ve en önemlisi sizin hakkınızı savunacak bir Gayrimenkul Profesyoneliniz hala yoksa en kısa sürede size yakışan birini bulun ve onunla çalışmaya başlayın.
İyi bir hizmetin karşılığını vermek yerine kötü bir hizmeti ucuza elde etmeye çalışmak elbette kişisel bir tercihtir. Diğer bir deyişle “Ucuza hizmet alacak kadar zengin” olanların tercihini de anlamak lazım. Ancak bu grup için günün sonunda ceplerinden çıkacak para düşündüklerinden çok çok daha fazla olacaktır. Gayrimenkul sektöründe kaybedecekleri paranın yanı sıra bir de üstüne sinir, stres ve huzurlarının bozulması da cabası olacaktır.
Bu şehri ve bu işi çok seviyoruz…
YAZARLAR
03 Mart 2020 - 10:38
Gayrimenkul Sektöründeki Ayakçılar
Sektörümüzde “Ayakçı” diye tabir ettiğimiz ve emek hırsızlığı konusunda azımsanamayacak derecede katkıda bulunan bir gruptan bahsetmek istedim bu hafta
YAZARLAR
03 Mart 2020 - 10:38
İlginizi Çekebilir