-
Mevzuata Uygunsuz Ürünler: İncelenen 155 örneğin 51’i (%33) Türk Gıda Kodeksi’nin pestisitlerin maksimum kalıntı limitlerine ilişkin yönetmeliğine uygun bulunmadı. Uygunsuzluğun en yüksek olduğu ürünler salamura yaprak (%80), yeşil sivri biber (%70) ve ıspanak (%67) oldu.
-
Çoklu Kalıntı: Örneklerin %61’inde (94 ürün) birden fazla pestisit tespit edildi. Tekil kalıntı yerine çoklu maruziyetin, çocukların nörogelişimsel sağlığı üzerinde çok daha büyük risk taşıdığı vurgulanıyor.
-
PFAS’lı Pestisitler: 67 örnekte (%43) per-/polifloroalkil maddeler içeren pestisit kalıntısına rastlandı. PFAS’lar hormonal sistem bozucu ve kanserojen etkileriyle biliniyor.
-
Yüksek Riskli Pestisitler: Ürünlerin %31,6’sında (49 örnek) hormonal sistem bozulmasına, nörolojik gelişim gerilemene veya kansere neden olduğu belgelenmiş pestisitler bulundu.
Raporda, özellikle çocukların pestisitlere karşı çok daha hassas olduğuna dikkat çekiliyor. Bağışıklık, sinir ve hormonal sistemlerinin henüz gelişim aşamasında olması; düşük doz bile kalıcı nörogelişimsel bozukluklara yol açabiliyor.
Greenpeace Türkiye Gıda Mühendisi Dr. Bülent Şık’ın kaleme aldığı çalışmada şu öneriler yer alıyor:
-
Tarım ve Orman Bakanlığı, pestisit analiz sonuçlarını şeffaf şekilde kamuoyuna açıklamalı.
-
Organik-ekolojik üretim yöntemleri, kamusal düzeyde teşvik edilmeli ve yaygınlaştırılmalı.
-
Çocuk sağlığı, temizlik ve beslenme hakkı perspektifiyle öncelikli olarak korunmalı.
Araştırma, 2020’de yayımlanan “Soframızdaki Tehlike: Pestisit” raporu bulgularıyla da karşılaştırıldığında, ürünlerin mevzuata aykırı kalıntı oranının son beş yılda ciddi oranda artış gösterdiğini ortaya koyuyor. Greenpeace Türkiye, hükümeti ve ilgili kurumları “bu alarm verici tabloyu iyileştirmek için acil adımlar atmaya” çağırdı.
Rapora ulaşmak için tıklayın.
HABER MERKEZİ