Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin işçi veya işveren tarafından feshedileceği durumlarda, fesih bildiriminde bulunacak tarafın karşı tarafa belli bir süre önceden bildirimde bulunması gereklidir. İş Kanununun 17. Maddesine göre;
“İş sözleşmeleri;
a) İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra,
b) İşi altı aydan bir buçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,
c) İşi bir buçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra,
d) İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra,
Feshedilmiş sayılır.” Takvim günü üzerinden belirlenen ihbar süresinin; hafta tatili, resmi ve dini bayramlar denk gelmesi durumunda süre ilavesi yapılmaz.
İhbar süresinin bölünmeksizin kullandırılması esastır. İhbar süresini kullanan işçinin 4857 Sayılı Kanununun 27. Maddesinde yer alan “Bildirim süreleri içinde işveren, işçiye yeni bir iş bulması için gerekli olan iş arama iznini iş saatleri içinde ve ücret kesintisi yapmadan vermeye mecburdur.” Hükmü gereği kullandığı iş arama izinlerini ise bölünmezlik ilkesinde istisna olarak değerlendirmek gerekir. Dolayısıyla iş arama izni dışında işçiye örneğin yıllık izin verilemez ve yıllık izin ile ihbar öneli iç içe geçemez. Yargıtay görüşü de bu yöndedir.
İhbar süresi içinde rapor alan işçinin durumu hakkında iş mevzuatında net bir hüküm mevcut değildir. Yaygın olan ve Yargıtay tarafından kabul gören uygulama ihbar süresinin alınan rapor süresince durması şeklindedir. Buna göre rapor alan işçinin ihbar süresi raporlu gün kadar uzayacaktır.
YAZARLAR
05 Ocak 2022 - 09:30
İhbar süresinde alınan raporun etkisi
Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin işçi veya işveren tarafından feshedileceği durumlarda, fesih bildiriminde bulunacak tarafın karşı tarafa belli bir süre önceden bildirimde bulunması gereklidir
YAZARLAR
05 Ocak 2022 - 09:30
İlginizi Çekebilir