2 haftadır Corona Virüs ile haşır neşir vaziyette bir hayat sürüyoruz. Bu dönemde benim en çok dikkatimi herkesin bir doktor gibi düşünürkenzeka özürlüymüşçesine hareket ediyor olması çekti. Tabi bu süreç bizim toplumumuzda her şeyi bilme noktasında kendisini daha çok gösteriyor. Her şeyi bildiğimiz gibi bir de üstüne uydurma konusunda harikalar yaratıyoruz. Her zaman olduğu gibi bilmeden uyduruyor, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oluyoruz. Kontrol edemediğimiz konuları gereğinden fazla ciddiye alıyoruz, kontrol edebildiklerimizi ise hiç önemsemiyoruz.
Milliyetçilik yapıp Türk ırkını Corona’nın etkilemeyeceğine inanıyoruz, sonra virüsün boğazdan aşağıya doğru gitmeden 4 gün boğaz çevresinde takılıp keyif yaptığını düşündüğümüzden tuzlu suyla gargara yapmaktan helak oluyoruz. Eve aldığımız ürünlerin paketlerini çamaşır suyu ile yıkıyoruz, yetmiyor sirkeli sulara yatırıp dinlendiriyoruz sonra eve eş, dost, akrabaları çağırıp sarmaş dolaş karşılayıp tüm gün eğlencenin dibine vuruyoruz. 15 Temmuz’da bilirkişi olanlar televizyona çıkıyor, Corona üzerine de kendi derin bilgilerini bizlerle paylaşıyor ve bu vasıfsızların söylediklerini can kulağı ile dinliyoruz. Birileri atıyor bizler tutuyoruz, şeytan azapta olsa gerek kerameti kendinden menkul 5 kuruş değeri olmayanların söylediklerini ciddiye alıyoruz. O da yetmiyor bilimi terk edip ilim diye bir şey uyduruyor, sonra kendisini ve yaptığı işi önemli göstermek isteyenlerin göz boyamalarına kanıp VİP Cuma namazı kılınmasını alkışlıyoruz. Bizansın yıkılacağı vakit papazların meleklerin cinsiyetini tartışmalarına gülüyor, Corona ile savaşırken papazların yöntemlerini kullanmaktan geri durmuyoruz.
Tüm bu süreçte itibardan tasarruf olmaz diyerek Kanal İstanbul ihalesini yapıp Corona’ya gözdağı veriyor, yatsı namazından sonra imamlara iş çıkarıp “imamlar da bak ne zor şartlarda çalışıyor, onlar olmasa bu savaşı imkansız kazanamayız” diye algı yaratıyoruz. Doktorlarımıza mı güvenmiyoruz yoksa çaresizlik içinde olduğumuz gerçeğini mi perdeliyoruz? Elin Suriyelilerine yaptığımız milyarlarca dolarlık yardımdan dolayı övünerek geriniyoruz ama şunun şurasında kendisini neyin beklediğini bilmeyen Türk milletinin yaşadığı kaosa herkes kendi OHAL’ini ilan ediversin diyerek çözüm buluyoruz.
Sağ cebimizden aldığımızı sol cebimize koyarken milyarlarca liralık paket açıklıyor gibi yapıyor, karantinaya sokmaya uğraştığımız vatandaşa uçak biletlerini ucuzlattık, hadi evde oturacağınıza biraz yurt içinde sağdan sola, yukarıdan aşağıya uçuverin de alem mücadele görsün diyoruz. Zorda kalan işletmelere kredi desteği verir gibi yapıyor, sonra kredi desteği almak için şahsın evi, arabası olsun istiyoruz, e tabi üzerine ipotek koyup onları da bir şekil kendisi satamadan biz alalım bari diye düşünüyoruz. Borçları öteleyelim diyoruz da hiç demiyoruz bu kaos bittiğinde, ertelenen borçların ödemesi geldiğinde ne yapacak esnaf, vatandaş. Sanıyoruz ki 3 ay sonra hayat kaldığı yerden ve sanki hiçbir şey olmamışçasına devam edecek. Peki hangi işletmeler batacak, kimler işsiz kalacak ve bunun ekonomiye, sosyal yaşama etkisi ne olacak? Ölen ölür kalan sağlar bizimdir mantığı ile açıklamalar yapıyoruz; “Corona salgınına karşı en mükemmel mücadeleyi biz yürütüyoruz.” Neyse ki hala ülkemizde kargalar yaşamlarına devam ediyor da kahkaha seslerini duyuyoruz belli belirsiz göklerden.
Bunları yazıyorum diye “çok karamsar” olduğumu düşünüyorsunuz belki. Yok canım, hayat toz pembe; bakın güneş de açtı. Zaten bu virüs güneş ışığında ölüyormuş. Hem bazı (!) gazetelerde haberleri çıkmaya başladı “Corona tedavisini Türk bilim adamları buldu”. Vallahi mi? Bilim adamları dediklerimiz diyanete bağlı bilim adamlarıysa o zaman benim de içimi bir ferahlık kaplar gibi oldu bir an. Neyse o zatı muhterem bilim adamları ölürsek şehit olacağımızı açıklarlarsa en azından öte dünyada güzel bir hayat bizi bekliyor diye düşünüp mutlu olabiliriz. Nede olsa bu dünyada çektiğimiz acıların bir sebebi varsa eğer bu sebepleri uyduran Cüppeli ilim adamlarımız var olsun, çok yaşasın. Aklı selim ile bu illete karşı savaşan tüm doktorlarımızı, hemşiresinden ambulans şoförüne tüm sağlık personelimizi, güvenlik görevlilerimizi ve görünmeyen tüm kahramanlarımızı ise saygıyla selamlıyorum.
Kılavuzumuz bilimde, çözümümüz ise aklı selimde olsun…
YAZARLAR
31 Mart 2020 - 10:50
Karantina günlerinde yaşamak
2 haftadır Corona Virüs ile haşır neşir vaziyette bir hayat sürüyoruz
YAZARLAR
31 Mart 2020 - 10:50