Gayrimenkul sektöründe dönem itibari ile kiralama sezonuna yaklaşıyoruz. Daha önce bir yazımda bahsettiğim bir konuya yeniden değinmek istiyorum; Kiracı-Mal Sahibi ilişkileri. Bazı durumlarda mal sahipleri ile kiracılar farklı sebeplerden ötürü karşı karşıya gelebilmekte ve iki taraf için pek de hoş olmayan süreçler yaşanabilmektedir. Tabi böyle bir durum ile karşılaşıldığında genellikle daha önce o gayrimenkulün kiralamasını yapan veya yeniden yapacak gayrimenkul danışmanı ister istemez bu sürecin bir parçası olmakta, çoğu zaman ara bulucu olarak görev yapmaktadır. Ancak bununla birlikte benim gördüğüm, çıkan çatışmalarda asıl problemin tarafların olaya sadece kendi açısından bakma konusundaki ısrarıdır. Oysa birazcık empati ve çözüm konusunda her iki tarafın diyalog kültürüne açık olması problemi çok hızlı çözebilmektedir. Diyalog dediğimiz ise iki tarafın konuşup, birbirilerini dinlememesinden öte ikna edilebilmeye açık olmasıdır. Yani diyalog denilen şey durmaksızın konuşup karşımızdakinin bizim dediklerimizi kabul etmesi değil, en mantıklı noktada buluşabilmek ve bunu yapabilmek adına adım atabilmeyi kabul etmektir. Çünkü mutlak zafer amacıyla girişilen konuşmalar seslerin yükselmesine, problemin çözülemez hale gelmesine, daha önemlisi ciddi üzüntülere ve sinir harbine sebebiyet vermektedir. Tabi hayatı sürekli bir gerginlik olarak algılayanlar için bir şey diyemiyorum. Zira toplum olarak gerginlikten beslenmemiz sebebiyle bazıları için bu durum bir yaşam biçimidir; “Herkes benim istediğim şekilde yaşamak ve beni yüceltmek için hayatlarını sürdürmek zorundadır” kafasıyla hayatlarını sürdüren çok insan mevcut etrafımızda.
Basitçe nedir mal sahibinin sorumluluğu? Kiralayacağı gayrimenkulünü çalışır ve tüm kontrolleri yapılmış, kiralanabilir halde teslim etmektir. Burada tek istisna gayrimenkulün boyasının yaptırılması veya yaptırılmaması konusunda karşılıklı mutabakattır ki bence boyalı teslim edilmesi hızlı bir şekilde kiralamayı etkileyen unsurlardan biridir. Ancak bunun haricinde kombi, elektrik ve su alt yapısı, kırık camlar, çalışmayan kapı kolları, mutfak ve banyo bataryalarının kullanılabilir olması gibi direk demirbaşlarla ilgili durumların tümü ama tümü mal sahibinin sorumluluğu dahilindedir. “Onu da kiracı yapıversin, ben indirim yaptım kirada zaten, böyle daireyi nerde bulacak?” mantığı daha baştan çok sıkıntılı bir yaklaşımdır. Demirbaş ile ilgili problemler elbette mal sahibince yaptırılmalı veya kiracı yaptıracaksa da kiradan düşülmelidir. Aksi bir durum sonradan çıkacak gerginliğin tohumlarının atıldığı nokta olacaktır. Tabi öyle durumlar ile karşılaşıyoruz ki bazı mal sahipleri maşallah 5 kuruş harcamadan kiracıya daireyi komple yeniletmeye bile niyetlenebiliyorlar. Eğitimlerimde meslektaşlarıma tavsiyem bu tarz mal sahipleri ile çalışmamaları oluyor, çünkü kiracı adayını ileride yaşanacak bir probleme dahil etmenin yanlış bir yaklaşım olduğuna inanıyorum. Kiracıya da yazık, bu kiralamaya aracılık eden gayrimenkul danışmanına da yazık diye düşünüyorum.
Kiracı açısından ise durum çok daha kolaydır. Kiraladığı gayrimenkule kendi mülkü gibi bakmaktan, komşuluk ilişkilerine uymaktan ve zamanında kira ödemesini yapmaktan başka bir sorumluluğu yoktur. Tabi çıkarken de tüm borçları kapatıp, taşındıktan sonra da basit bir temizliği yaptırması güzel bir jesttir. Ancak uygulamaya baktığımızda ise öyle kiracı adayları ile karşılaşıyoruz ki istedikçe istiyorlar, verdikçe daha çok istiyorlar. Hatta bazıları biraz daha zorlasa mal sahibinin ve ilgili gayrimenkul danışmanının gelip taşınmaya yardım etmesini bile isteyecek cüretkarlıkta olabiliyorlar. Mal sahiplerinin tüm talepleri karşılamak gibi yükümlülükleri olmamakla birlikte burada amaç ortak paydada anlaşarak kira akdinin gerçekleştirilmesidir. Her türlü talebinin karşılanmasını bekleyen ve bunu bir hak olarak gören bir kiracı adayı ileride mal sahibi için ciddi bir risk taşımaktadır. Yine eğitimlerimde verdiğim diğer bir tavsiye de bu tarz kiracı adaylarına gayrimenkul arayışında bulunulmaması ve mal sahibini ileride mağdur edecek bir ticaretin içerisine girmemesidir.
Velhasıl sonuca gelirsek; iki tarafın da iyi niyet kapsamında olayı ele alışı ile aslında çözülemeyecek bir problem yoktur. Öyle ya da böyle iyi niyet olduğu sürece aslında mal sahibi ve kiracı arasında problem çıkması çok küçük bir olasılıktır. Yeter ki taraflar empati ve diyalog kültüründen uzaklaşmadan konuyu ele alabilsin, gayrimenkul danışmanının objektif yaklaşımını da baz alarak kira akdinin imzalanması veya son bulması için gerekli şartların sağlandığına ikna olabilsinler.
Bu Şehri ve Bu İşi Çok Seviyoruz…
YAZARLAR
25 Şubat 2020 - 12:10
Mal sahibi - kiracı ilişkisi / 2
Gayrimenkul sektöründe dönem itibari ile kiralama sezonuna yaklaşıyoruz
YAZARLAR
25 Şubat 2020 - 12:10