1992 yılından itibaren, Ceza Muhakemesi Kanunu 150. maddenin birinci fıkrasında yapılan düzenleme ile sanığa veya şüpheliye, soruşturma ve kovuşturmanın tüm aşamalarında seçtiği avukatın hukuki yardımından yararlanma hakkı getirilmiş, avukat seçebilecek durumda olmadığını bildirene de avukat isteme hakkı tanınmıştır. Bu yazımızda müdafi yardımı hakkı hakkında ayrıntılı bilgiler vereceğiz.
SORU 1: Müdafi ve Müdafi Tayini Ne Demek?
Müdafi, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 2. maddesinde şüpheli veya sanığın ceza muhakemesinde savunmasını yapan avukatı olarak tanımlanmıştır. Müdafi tayini ise, soruşturma ve kovuşturma makamlarının kendilerine yapılan müdafi isteğini baro başkanlığına bildirmeleri üzerine baro tarafından yapılan görevlendirmeyi ifade etmektedir.
SORU 2 : Bir Şüpheli Veya Sanık Kaç Tane Müdafi Yardımından Yararlanabilir ?
Şüpheli veya sanık, soruşturma veya kovuşturma evrelerinin her aşamasında bir veya birden fazla müdafiden yararlanmakta kural olarak serbesttir. Ancak Soruşturma evresinde, ifade almada en çok üç avukat hazır bulunabilir. İfade alma dışında şüpheli veya sanığın soruşturma aşamasında ve kovuşturma aşamasında birden fazla müdafinin yardımından yararlanması mümkündür. İkinci istisna 03/10/2016 tarihli 676 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile CMK m.149/2.’ye eklenmiş olup sadece örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar bakımından getirilen istisna hükmü ile kovuşturma aşamasında duruşmada sanığın en fazla üç müdafinin bulunabileceği hükme bağlanmıştır.
SORU 3 : Sanık veya şüpheli, bir avukatın hukuki yardımından yararlanmak istediğini ancak “seçebilecek” durumda olmadığını beyan ederse ne yapılacaktır?
Konuya öncelikle AİHS’nin 6/3-c maddesi kapsamında bakacak olursak; eğer kişi avukat tutmak için mali olanaklardan yoksun bulunuyor ve adaletin selameti gerektiriyorsa, mahkemece görevlendirilecek bir avukatın para ödemeksizin yardımından yararlanabilmek; hükmü yanıt vermektedir. Eylemin, suçun, cezanın niteliği ilgili bir sınırlama yoktur. Maddi durumun uygun olmaması nedeni ile bu hakkını kullanamayan kişi için devlet, avukat temin edecektir.
CMK m.148/4’te “Müdafi hazır bulunmaksızın kollukça alınan ifade, hakim veya mahkeme huzurunda şüpheli veya sanık tarafından doğrulanmadıkça hükme esas alınamaz”. Denmek suretiyle kişinin istemi veya zorunlu müdafilik hallerinde avukat yardımından yararlandırılmadan alınan ifadelerin geçersiz sayılacağı da hükme bağlanmıştır.
SORU 4 : Zorunlu Müdafilik Nedir? Hangi durumlarda Söz Konusu Olmaktadır?
Zorunlu müdafilik, genel ifadesi ile soruşturma ya da kovuşturma makamları karşısına çıkarılan kişinin avukatı olmadan ifadesinin alınamayacağı ve yargılanamayacağı anlamındadır. Kişinin isteğinin bir önemi bulunmamakta, her durumda avukatını bulundurması gerekmektedir. Bu sisteminin hedefi herhangi bir müdafin tayinini sağlamak değil, amaç soruşturma ve kovuşturma sırasında kişinin bir avukatın hukuki yardımından yararlandırılmasıdır.
CMK’nın ilgili maddelerinde belirtilen aşağıdaki hallerde zorunlu müdafilik kurumu gündeme gelmektedir:
• Şüpheli veya sanık çocuk, akıl hastası, sağır ve dilsiz veya kendini savunamayacak haldeyse, istemi aranmaksızın (CMK md. 150),
• Şüpheli, alt sınırı 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı yargılanıyorsa, istemi halinde (CMK md. 150),
• Tutuklama isteniyorsa, tutuklama duruşması esnasında (CMK md. 101),
• Şüpheli veya sanık gözlem altına alınacaksa (CMK md. 204),
• Sanık duruşma düzenini tehlikeye sokacak davranışlar nedeniyle duruşma salonundan çıkartılmışsa (CMK md. 204),
• Sanığın kaçması halinde (CMK md. 247). SORU 5: Zorunlu Müdafiliği Sona Erdiren Durumlar Nelerdir?
Ceza yargılamasının sona ermesi halinde, daha açık bir deyişle; hükmün açıklanması, soruşturma evresinde şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi, şikâyete bağlı suçlarda şikayet edenin şikayetinden vazgeçmesi, şüphelinin ölmesi, genel af ilan edilmesi, dava zamanaşımı süresinin dolması, uzlaşma sağlanması hallerinde müdafilik görevi de sona erer. Avukatlık Hukuku açısından ise, şüpheli veya sanık ile müdafi arasındaki ilişki hükmün kesinleşmesiyle birlikte sona erer. Ayrıca, şüpheli veya sanığın kendi seçtiği bir müdafiden yararlanmak istemesi de zorunlu müdafiliği sona erdiren hallerden biridir. AVUKAT EZGİ ENGİN
SORU 1: Müdafi ve Müdafi Tayini Ne Demek?
Müdafi, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 2. maddesinde şüpheli veya sanığın ceza muhakemesinde savunmasını yapan avukatı olarak tanımlanmıştır. Müdafi tayini ise, soruşturma ve kovuşturma makamlarının kendilerine yapılan müdafi isteğini baro başkanlığına bildirmeleri üzerine baro tarafından yapılan görevlendirmeyi ifade etmektedir.
SORU 2 : Bir Şüpheli Veya Sanık Kaç Tane Müdafi Yardımından Yararlanabilir ?
Şüpheli veya sanık, soruşturma veya kovuşturma evrelerinin her aşamasında bir veya birden fazla müdafiden yararlanmakta kural olarak serbesttir. Ancak Soruşturma evresinde, ifade almada en çok üç avukat hazır bulunabilir. İfade alma dışında şüpheli veya sanığın soruşturma aşamasında ve kovuşturma aşamasında birden fazla müdafinin yardımından yararlanması mümkündür. İkinci istisna 03/10/2016 tarihli 676 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile CMK m.149/2.’ye eklenmiş olup sadece örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar bakımından getirilen istisna hükmü ile kovuşturma aşamasında duruşmada sanığın en fazla üç müdafinin bulunabileceği hükme bağlanmıştır.
SORU 3 : Sanık veya şüpheli, bir avukatın hukuki yardımından yararlanmak istediğini ancak “seçebilecek” durumda olmadığını beyan ederse ne yapılacaktır?
Konuya öncelikle AİHS’nin 6/3-c maddesi kapsamında bakacak olursak; eğer kişi avukat tutmak için mali olanaklardan yoksun bulunuyor ve adaletin selameti gerektiriyorsa, mahkemece görevlendirilecek bir avukatın para ödemeksizin yardımından yararlanabilmek; hükmü yanıt vermektedir. Eylemin, suçun, cezanın niteliği ilgili bir sınırlama yoktur. Maddi durumun uygun olmaması nedeni ile bu hakkını kullanamayan kişi için devlet, avukat temin edecektir.
CMK m.148/4’te “Müdafi hazır bulunmaksızın kollukça alınan ifade, hakim veya mahkeme huzurunda şüpheli veya sanık tarafından doğrulanmadıkça hükme esas alınamaz”. Denmek suretiyle kişinin istemi veya zorunlu müdafilik hallerinde avukat yardımından yararlandırılmadan alınan ifadelerin geçersiz sayılacağı da hükme bağlanmıştır.
SORU 4 : Zorunlu Müdafilik Nedir? Hangi durumlarda Söz Konusu Olmaktadır?
Zorunlu müdafilik, genel ifadesi ile soruşturma ya da kovuşturma makamları karşısına çıkarılan kişinin avukatı olmadan ifadesinin alınamayacağı ve yargılanamayacağı anlamındadır. Kişinin isteğinin bir önemi bulunmamakta, her durumda avukatını bulundurması gerekmektedir. Bu sisteminin hedefi herhangi bir müdafin tayinini sağlamak değil, amaç soruşturma ve kovuşturma sırasında kişinin bir avukatın hukuki yardımından yararlandırılmasıdır.
CMK’nın ilgili maddelerinde belirtilen aşağıdaki hallerde zorunlu müdafilik kurumu gündeme gelmektedir:
• Şüpheli veya sanık çocuk, akıl hastası, sağır ve dilsiz veya kendini savunamayacak haldeyse, istemi aranmaksızın (CMK md. 150),
• Şüpheli, alt sınırı 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı yargılanıyorsa, istemi halinde (CMK md. 150),
• Tutuklama isteniyorsa, tutuklama duruşması esnasında (CMK md. 101),
• Şüpheli veya sanık gözlem altına alınacaksa (CMK md. 204),
• Sanık duruşma düzenini tehlikeye sokacak davranışlar nedeniyle duruşma salonundan çıkartılmışsa (CMK md. 204),
• Sanığın kaçması halinde (CMK md. 247). SORU 5: Zorunlu Müdafiliği Sona Erdiren Durumlar Nelerdir?
Ceza yargılamasının sona ermesi halinde, daha açık bir deyişle; hükmün açıklanması, soruşturma evresinde şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi, şikâyete bağlı suçlarda şikayet edenin şikayetinden vazgeçmesi, şüphelinin ölmesi, genel af ilan edilmesi, dava zamanaşımı süresinin dolması, uzlaşma sağlanması hallerinde müdafilik görevi de sona erer. Avukatlık Hukuku açısından ise, şüpheli veya sanık ile müdafi arasındaki ilişki hükmün kesinleşmesiyle birlikte sona erer. Ayrıca, şüpheli veya sanığın kendi seçtiği bir müdafiden yararlanmak istemesi de zorunlu müdafiliği sona erdiren hallerden biridir. AVUKAT EZGİ ENGİN