Ne yazık ki ülkemizde hırsızlık o denli yaygınlaşmış durumdadır ki herhangi bir konuda ve herhangi bir şekilde bu örneklere rastlamamız çok sıradanlaşmış bir hal almış vaziyettedir. Bu bazen vandalizm boyutunda olabiliyor, bazen örgütlü ve kurumlar eliyle olabiliyor, bazen fikirlerin, bazen hayallerin, bazen emeklerin ve bazense yayınlanmış yazıların hırsızlığı şeklinde kendini gösterebiliyor. Özünde kolay yoldan köşeyi dönme, güç elde etme, itibar edinme veya ilgi çekme amacıyla birileri başka birilerinin emeğini çalıyor ve bunu o kadar doğal yapıyor ki sorsanız hiçbir sakınca dahi görmediğini söyleyebiliyor veya düşünebiliyor.
Benim bu hafta yazacağım konu ise göreceli olarak çok daha zararsız gibi duran benim de başıma ara ara gelen gazetemizde çıkan yazıların aşırılarak farklı isimlerce ve kendilerince yazılmış gibi farklı mecralarda paylaşılıyor olması. Elbette benim yazdığım bir yazının aşırılması asıl hırsızlıkların yanında çok zararsız gibi duruyor ki bu yazıları yazma sebebim zaten birilerince okunuyor olma ihtimali. Bazı yazılarım az kişi tarafından bazıları ise çok kişi tarafından okunuyordur; neticede ulusal bir gazete değil ama bu işi gönül vermiş, hayatını ve emeğini Kalem Gazetesi’nin devam etmesi için vakfetmiş Sevgili İlker Yurttaş ve çalışanlarının çok ciddi emeğini göz ardı etmenin mümkün olmadığı bir uğraş, bir vakfedilmişlik söz konusudur. Bu sebepten ben dahi kendi yazılarımı paylaşırken bazen Kalem Gazetesi’nin sitesi üzerinden ve bazen de gazetenin isminin de olduğu sayfa fotoğrafıyla paylaşırım. Ufak da olsa bir minnet göstergesi gibi görürüm yazılarımı yayınlama fırsatı verdiği için gazeteme.
Kendi yazılarımı farklı sektörel sitelerde veya meslektaşlarımın paylaşımlarında gazetemin adıyla birlikte görmek elbette beni mutlu ediyor. Ancak iş tamamen kopyala yapıştır tarzı paylaşımlara geldiğinde bu işin emek hırsızlığı boyutu ortaya çıkıyor. Zaten gayrimenkul sektörü bu konuda etik ilkelerin eksikliğinden olsa gerek çok ciddi bir sıkıntı içindedir. Biri meslektaşının müşterisini çalar, diğeri mal sahibini çalar, biri meslektaşının afişini yırtıp atarken kendi afişini yapıştırır, diğeri olmuş işi oldurmamak için mal sahibine veya alıcı adayına dil döker. Hal böyleyken benim yazımın çalınmış olması biraz devede kulak misali arada kaynar gider. Amma velakin her ortamda söylediğim bir gerçektir ki biz sektörümüzde var olan emek hırsızlığından şikayet ederken aynı emek hırsızlığının farklı boyutunu da gerçekleştirmemek durumdayız diye düşünüyorum.
Düşünüyorum diyorum çünkü genelde ülkemizde iyi şeyler düşünsel boyutta kalma konusunda oldukça istikrarlıdır. Zira birileri hırsızlık yaparken yaptığının hırsızlık boyutunda olduğunun farkında değildir veya birisine zarar vermediğini düşündüğünden bunun aslında hırsızlık olduğunu düşünmemektedir. Oysa hırsızlık fiilen birinin cebinden parasını çalmak değildir sadece. Yazının başında da bahsettiğim gibi bunun farklı boyutları ve farklı uygulamaları vardır. Ve birinin emeğini değersizleştirmek veya kendi emeği gibi lanse etmek de bir nevi hırsızlıktır.
Hoş biz ülkece daha büyük hırsızlıkları sindirme potansiyeline sahip olduğumuzdan ötürü böyle ufak tefek şeyler pek dikkat çekmez. Mesela 45 çocuğun geleceğe dair hayallerini “Bir kereden bir şey olmaz” diyerek çalabiliriz, kadınların yaşam haklarını namus adı altında çalabiliriz, kişisel ihtiraslarımız için bir ülkenin geleceğini çalabiliriz, para uğruna devletin kasasını boşaltıp “bu milletin …koyacağız” diyebiliriz, hırsızı alkışlayabilir “çalıyor ama çalışıyor” diyerek kendimizi rahatlatabiliriz, bu ülkenin vatandaşlarının elinden mesleklerini, ailelerini, geçmişlerini ve geleceklerini bir imza ile çalabiliriz, ülkemize yerleştirilen milyonlarca takip edilemez nüfus ile bu ülkenin asıl sahiplerinin sırtına yüklediğimiz borç ile ceplerindekileri çalabiliriz…
Velhasıl böyle düşününce yazılarımın çalınıyor olması benim gözümde bile o kadar değersizleşti ki şu yazıyı yazmış olmak bile şu an oldukça anlamsızlaştı… Bari son olarak yazılarımı çalıp kendileri yazmış gibi paylaşan o arkadaşlardan da bu yersiz sitemimden dolayı özür dileyerek bitireyim bu haftaki köşemi; umarım tek çaldığınız böyle yazılardır ve başka bir şeyler çalıp birilerinin canını gerçek manada yakıp vebal altına girmiyorsunuzdur…
YAZARLAR
21 Aralık 2021 - 09:55
Sıradanlaşan hırsızlık
Ne yazık ki ülkemizde hırsızlık o denli yaygınlaşmış durumdadır ki herhangi bir konuda ve herhangi bir şekilde bu örneklere rastlamamız çok sıradanlaşmış bir hal almış vaziyettedir
YAZARLAR
21 Aralık 2021 - 09:55