Sorumluluklar , zorunluluklar ile birlikte hayallerimizi anılara ve yaşanmışlıklara evire evire ilerlerken yaşamın içinde, anlamlı bir eğri ile bir yere giden yaşam ve varoluş çizgimiz herkesin bildiği sona doğru bizi de taşır.
Amaçlarımız ve yaşam ideallerimiz ile planlar yapar , onları sabır ve emekle yoğurarak kendimizi bir başka kendimize taşırız.Orada artık bir başka biz olarak yeni hayalleri ve hedefleri mayalandırıp ruhumuzda o yolda ilerleriz.
Bütün bunların yaşandığı ömrün ilk yarısında "yapmak" ya da "yapabilmek" belki de tek öncelikli eylem fiillerimizdir. Bu fiiller bizi biz "yapan" gerçek kavramlardır. Yaptıklarımız , yapabildiklerimiz ya da yapmayı düşündüklerimizle tamamlanırız. Tamamlanırız diyorum zira tamamlanmak fiili bize dair bir bütünün eksik parçalarını anlatır. Ama gecen zamanla tamamlanan ömürle bu parçaların bütünü hiç bir zaman tam anlamıyla tamamlanamaz.Yaşamın ilk diliminde hırs ve biraz da açgözlülükle "yapmak" üzerine kurguladığımız eylemler olgunlaşıp tecrübe edip sorgulandıkça kendini ruhumuzda fazlalık olarak hissettirmeye başlar.Bağımlılık ya da alışkanlığa dönüşen bu eylem ya da düşünce zincirinin bazı halkalarını çıkarmak ve "Bence artık bunu da yapmamalıyım " diye diye eksilmek ya da daha metaforik bir anlatımla ruhumuzu seyreltmek. Uzun deli dallarını budamak bizi kendimize biraz daha yaklaştırır.
Seyreltilmiş varlığımızla hayata bakışımız da değişir demlenir ve sadeleşir.
YAZARLAR
21 Şubat 2019 - 12:18
Yapmayabilmek
Sorumluluklar , zorunluluklar ile birlikte hayallerimizi anılara ve yaşanmışlıklara evire evire ilerlerken yaşamın içinde, anlamlı bir eğri ile bir yere giden yaşam ve varoluş çizgimiz herkesin bildiğ
YAZARLAR
21 Şubat 2019 - 12:18
İlginizi Çekebilir