Sosyal medyada ya da telefonlarımıza gelen mesajlarda bolca rastladığımız; şu duayı, şu kadar okursan istediğin olur; şu esmayı, şu sayıda söylersen şifa verilir, bu sayıda falanca esmasını tekrarlarsan zengin olursun ve daha saymakla bitiremeyeceğimiz kadar çok olan, insanları dinden uzaklaştırmak, çıkarmak için kurgulanmış işler bunlar. İstediği olsun diye Salatı Tefriciye duasını 4.444 kere okumuş çok kişi var. İstekler yerine geldiğinde sorun yok ancak ya verilmedi ise? Dualar kabul olmayınca ne yapmak gerek. Allah’a küselim mi istediğimiz olmadı diye?
Öyle düşüncesizce ve pervasızca yapılan işlerimiz var ki, sanki Allah bizim emir erimiz. Kafamıza göre 3 dua okuduk diye isteklerimizi verecek. İlla ki dediğimiz olacak. Ben sana bunlarla geldim, sen de benim isteklerimi yerine getir demek olmuyor mu? Dua okumasak da olmazları olduran Allah değil mi? Bu yaptıklarımız Allah ile pazarlığa giriyor sevgili okurlar. Yılın 364 günü yatıp o koca senenin kalan bir gününde istek listesi yazmak ve olsun diye de geçiştirmek gibi değil mi? Samimiyetsiz hareketler değil mi? Allah bir kulunu severse “Rabbimm” diye seslenmesi yetmez mi? İsteğinizi aklınızdan geçirin yeter. Ancak öyle güzel bir kul olun ki, tüccar gibi pazarlık yapmadan, sevgi ile aşk ile varın huzuruna. Kahrın da hoş, lütfun da hoş deyin de görün hele! Hz. Ali’nin ihtiyaçlı bir kulu için eline aldığı bir avuç kuma Fatiha Suresi okuyarak altına çevirmesi gibi. İhtiyaç sahibi de aynısını yapmış ve defalarca da denemiş ancak kum bir türlü altına dönmemiş. Siz yeter ki samimi bir kalp ile dileyin ondan. Köpeğin duası kabul olsa gökten kemik yağardı derler. Bu işin sırrı ne bildiniz mi: Kendin için değil, başkaları için istemek! İhtiyaçlı insanlar da rahata ersinler, hayatları kurtulsun diye çabalarsanız görün bakın işte o zaman size zorluk verilir mi? Tüm zorlar kolay olur. Tarifi imkansız bir huzur verilir. Allah’a olan teşekkürleriniz, sevginiz artar. Tüm bunlar Tevhid edenlere bekleme olmadan verilir. Tevhid, Allah’a olan sevginin en güzel ifade şeklidir. Önce dil ile tevhid etmeye başlarsınız, sonra kalbe indirilir.
Tüccar ibadeti ile değil, Rabbimizi daha çok sevebilmek için çıkalım yola. Her daim Tevhid ile analım O’nu. Başımız belada olduğunda ya da isteklerimiz yerine gelsin diye değil! Tüm derdimiz O’nun sevgisi olsun. Sevgisini ve O’nu daha çok sevmek isteyene, dünyalıklar hediye veriliyor. Yakın olabilmek için okuyalım, araştıralım, sadece duyduklarımızla değil, Kuran’dan okuyup öğrendiklerimizle yol alalım. Aklımızı kullanalım. Üç-beş dua okuyup kendimizi kandırmayalım. Bu çirkin tuzaklara gelmeyelim! Güzel bir kalp ile samimiyetle, akıl ederek, düşünerek, Tevhid ile çıkalım huzuruna. O ise zaten kıyamaz kullarına!
www.veyselkarane.com sitesinde nasıl Tevhid edebilirsiniz ayrıntılarıyla yazıyor. İncelemenizi tavsiye ederim.