Tasavvuf yazarı Muharrem Karabay'ın Aşk-ı Üveysi 5. kitabından alıntıdır bu yazdıklarım. Kitabın son bölümünde Peygamber Efendimizin Şeytan ile konuşmaları anlatılmaktadır. Ezeli düşmanımızı daha iyi tanımak ve bilmek için lütfen okuyalım.
“Bir gün Peygamber Efendimiz sahabelerle beraber bir evde toplanmış ve sohbete dalmışlar. Tam bu sırada şeytan kapıya gelerek içerisinde Allah'ın olmadığı bir selam verir ve Peygamber Efendimiz de İblisi içeriye davet eder ve İblis şöyle söyler:
-Allah bana Muhammed'e gideceksin ve Ademoğullarını nasıl kandırdığını anlatacaksın. Onları nasıl aldattığını söyleyeceksin bir bir. Bunun üzerine senin kapına geldim. Şimdi bana ne soracaksan her şeyi sorabilirsin. Eğer ki söylediklerine bir yalan katarsan doğruyu söylemezsen seni kül ederim, rüzgara savurur düşmanlarının önünde seni rüsva ederim dedi Allah. O emir üzerine sana geldim. Arzu ettiğini bana sor, şayet bana sorduklarına doğru cevap vermezsem düşmanlarım benimle eğlenecek şu muhakkak ki düşmanlarımın eğlencesi olmaktan daha zor bir şey yoktur der ve bundan sonra Peygamber Efendimiz iblise sormaya başlar.
Peygamber Efendimiz İblis'e sorar: Sana göre ihlas sahibi olan Muhlis kullar kimlerdir?
Bu suale İblis şu cevabı verdi: Bilmez misin Ya Muhammed bir kimse ki dirhemini ve dinarını sever o Allah için bir ihlasa sahip değildir. Bir kimseyi görürsem ki dirhemini dinarını sevmez övülmekten methedilmekten hoşlanmaz, bilirim ki o ihlas sahibidir. Hemen onu bırakır kaçarım. Bir kul malı ve övülmeyi sevdiği süre, kalbi de dünya arzularına bağlı kaldığı müddet, o size vasfını yaptığım kimseler arasında bana en çok itaat edendir. Bilmez misin ki; mal sevgisi, büyük günahların en büyüğüdür. Bilmez misin ki ya Muhammed, baş olma sevgisi yine büyük günahların en büyükleri arasındadır. (İblis konuşmasına devam eder.)
-Ya Muhammed, bilmez misin? Benim 70.000 tane çocuğum var. Bunların her birini bir başka yere tayin etmişimdir. Sonra o her çocuğumla birlikte yine 70.000 tane şeytan vardır. Onların bir kısmını ulemaya gönderdim. Bir kısmını gençlere yolladım. Bir kısmını da şeyhlere saldım. Bir kısmını da ihtiyar kadınlara musallat ettim. Gençlere gelince, aramızda hiçbir anlaşmazlık yoktur. Onlarla gayet iyi geçiniriz. Çocuklara gelince; onlarla bizimkiler istedikleri gibi birlikte oynarlar. Bizimkilerin bir kısmını da abitlerin başına dert ettim. Bir kısmını da zahitlerin. Onlar bunların yanına girer, halden hale sokarlar. Bir tepeden öbürüne hep dolaştırıp dururlar. Öyle bir hal alırlar ki; başlarlar sebeplerden herhangi birine sövmeye. İşte böylece onlardan ihlası alırım. Onlar bu halleri ile yaptıkları ibadeti ihlassız yaparlar. Ama bu hallerin farkında olmazlar.”
Sevgili okurlar, kitabın devamında İblisin kendi halini ifşa ettiği çok önemli cümleleri var. Okuyup öğrenelim ve gardımızı alalım. Kitap temini için www.veyselkarane.com sitesini inceleyebilirsiniz.