Girne'nin deniz kokulu sabahlarına uyanan Nilay, yeni gününde kendisini bir adım daha yalnızlığa, daha derin bir boşluğa sürüklediğini hissediyor. Kıbrıs'ın huzurlu ve bir o kadar yabancı olan havası içinde, yalnızlığının gürültüsü göğsünde çınlıyor.
Nilay'ın içsel yolculuğu sürüyor; yalnızlığın çalkantılı hikayesinde uzun uzadıya koşuyor koşuyor.
Gün doğarken, Nilay'ın gözleri yataktan kalkmak için gecikiyor. Zihni yine aynı olgularla; geçmişin hatıraları, kaybolmuş zamanlar, başkasının hikayelerinde yer edinmiş ama kendi içinde kaybolmuş duygular…
Aşk, dostluk, güven…
Her şeyin kaybolmuş olduğu bir kırgınlık, Girne'nin masum güzellikleri arasında, Nilay yalnız başına bir ayrılığa hazırlanıyordu. Yalnızlığının izi, tüm şehirde olduğu gibi, onun iç dünyasında derinleşiyor, yeni güne, bir önceki günden kalanlarla gülümsüyor.
İçsel huzuru arayışı
Yavaşça penceresini açtı…
Deniz...
Ey sakin, huzurlu deniz, onu bekliyor. Bir zamanlar birlikte yürüdükleri sahiller, şimdi yalnız adımlarla yankı buluyor.
Nilay, belki de içindekilerin içindekileri arıyordu…
Belki dalgaların sesinde zamansız huzur bulabilirdi…
Belki, Girne'nin küçük sokaklarında bir yürüyüş yalnızlıkla baş edebilirdi…
Nilay yavaş yavaş hazırlandı ve bir sabahın serinliğini hissetti. Sahile doğru yürüdü, yanından gelip geçenleri görmüyordu. Herkes bir yere gidiyor, kimse bir başkasına bakmadan ilerliyordu.
Nilay mı ?
Denizin kıyısında, toprağın üstünde ve içinde bir yabancı gibiydi. Bir adım, bir adım daha attı ve sahildeki taşlara oturdu. Denize karşı zamanı nasıl boğup balıklara atabileceğini düşündü.
Zamanı boğmak mı ?
Yalnızlıkla barışmak
Bir gün daha sona erdi…
Nilay, yaşadığı bu oluşumlarında, hayata tutunmaya devam ediyor çünkü yapacak ve yaşayacak o kadar çok şeyi vardı ki; hiç birini geride bırakmak istemiyordu.
Günün sonunda, belki de bir gün, bu yalnızlıkla barışacak ve içindekilerin özüyle yüzleşecekti. Ama o gün henüz gelmemişti. Nilay, kendini yeniden bulacağı, zamanı silip kalbinin derinliklerinde huzuru keşfedeceği anın yaklaştığını biliyordu…
Girne'nin masum güzellikleri arasında, Nilay'ın içindeki yalnızlık sanki şehre çok yakışıyordu. Arka planda hayatın kendi meselesinde devam ettiği bir gerçeklikte, Nilay yalnızlıkla bir arada yaşamanın acısını ve güzelliğini öğreniyordu. Bir kadının yalnızlığı, bir şehrin sokaklarında yankı buluyordu…
Belki de her gün bir adım daha atarak, o yalnızlığa zaman katıyordu.
Nilay'ın yaşadığı yalnızlık, Girne'nin büyüsüne karışmış, şehrin içindeki yalnız ruhların simgesi haline gelmişti. Her günü, her adımı, bir kadının yalnızlıkla başlama biçimini anlatıyordu. Kıbrıs'ın tarihi ve kültürel zenginliğiyle parlayan Girne, Nilay için bir kaçış düzeninin çok içsel bir yolculuğunun başlangıcıydı.
Yalnızlık, yalnızca bir kadının karşılaştığı bir yerde değil; aynı zamanda gelen derin bir anlam arayışının devamındaydı.