Zamanın tozlu raflarında saklı kalmış bir kare, bugün Çanakkale'nin kent belleğine dokunuyor. 1960’lı yılların başında, Halk Bahçesi’nde çekilmiş bu fotoğraf, sadece geçmişin görsel bir tanığı değil; aynı zamanda dönemin sosyal hayatına dair güçlü bir anlatı sunuyor.
Halk Bahçesi, o dönemlerde Çanakkale'nin tam anlamıyla nefes alma noktasıydı. Denize açılan yolu, çınar ağaçlarının gölgesi, çocuk kahkahalarıyla dolup taşan salıncakları, bayramlarda kurulan lunaparklar, dondurmacılar, pamuk şekeri satıcıları ve yazlık sinema gösterimleri… Hepsi bu bahçede bir araya geliyordu.
Fotoğrafın Hikâyesi
Fotoğrafta, Troya Atı'nın günümüzde bulunduğu alanda, oldukça kalabalık bir insan topluluğu göze çarpıyor. O yıllarda bölgede henüz bir anıt at bulunmuyordu; ama insanlar şimdiki gibi yine oraya, hatıra bırakmak için geliyordu. Kadınların yazlık elbiseleri, erkeklerin gömlek-pantolon takımları, çocukların ellerinde dondurmaları ya da balonlarıyla objektife gülümsediği o an, sıradan bir günden çok daha fazlasını anlatıyor.
Buluşmaların, Bayramların ve Aile Geleneğinin Adresi
Halk Bahçesi, özellikle yaz aylarında tüm Çanakkale'nin buluştuğu bir alandı. Her yaş grubundan insanın bir araya geldiği, kimi zaman yürüyüş yaptığı, kimi zaman sadece bankta oturup denizi izlediği bir “ortak yaşam alanıydı”. O yıllarda henüz yaygınlaşmamış olan tatil alışkanlıklarının yerine geçen bu alan, şehir dışından gelen misafirlerin de ilk ziyaret ettiği noktalardan biriydi.
Çocukların Kahkahasıyla Canlanan Bir Bahçe
Bayram sabahları, şehrin dört bir yanından gelen çocuklar ellerinde yeni alınmış oyuncaklarıyla bahçede koştururken, lunaparkın melodileri uzaktan duyulurdu. Çanakkale'de büyüyen birçok kişi için Halk Bahçesi, ilk bisiklet turunun, ilk dondurmanın, belki de ilk aşkın mekânıydı.
Sinema ve Kültürün Yaşadığı Yer
Bahçenin bir diğer özelliği de kültürle olan yakın ilişkisiydi. Yazlık sinema gösterimleri, açık hava konserleri ve halk dansları gösterileri burada düzenlenirdi. Bahçe yalnızca bir park değil; halkın kendini ifade ettiği bir sosyal platformdu.
Kent Belleği İçin Kıymetli Bir Tanıklık
Bu kare, yalnızca bir döneme değil; bir kültüre, bir yaşama biçimine ve kente ait bir kimliğe tanıklık ediyor. Çanakkale'nin geçmişini belgeleyen bu tür görseller, kent tarihinin korunması açısından büyük önem taşıyor. Kentin hafızasını diri tutmak, sadece tarih kitaplarıyla değil; böyle anılarla, böyle karelerle ve onların anlattığı hikâyelerle mümkün.
Fotoğraf: Çanakkale Kent Müzesi ve Arşivi
Yorumlar
Kalan Karakter: