Levent Gürbüz, bu uygulamanın yalnızca esnafı değil, halkın en temel alışveriş alışkanlıklarını da hedef aldığını belirterek, “Bugün POS, yarın QR, sonra sosyal puan… En sonunda sisteme sadakat gösterenler alışveriş yapabilecek noktaya mı gideceğiz?” ifadelerini kullandı.
“Semt Pazarlarımızı Zincir Market Anlayışına Teslim Etmeyeceğiz”
Gürbüz, mahalle kültürünün, güvenin ve doğrudan temasın simgesi olan semt pazarlarının dijital ödeme sistemlerine zorla entegre edilmesinin halkı zincir marketlerin kısıtlayıcı düzenine mahkûm etmek anlamına geldiğini vurguladı:
“POS cihazı zorunluluğu, yalnızca teknolojik bir uygulama değil, aynı zamanda toplumsal hafızamıza bir müdahaledir. Bugün pazardan biber almak isteyen bir annenin eline POS fişi tutuşturmak, onu bankacılık sistemine bağımlı hale getirmek kabul edilemez. Herkesin dijital cüzdanı, kartı ya da hesabı olmayabilir. Bu halkı borçlandırmak, takip altına almak ve kontrol etmek isteyen bir sistemin parçasıdır.”
“Kartın Yoksa Alışverişte Yok Dönemine Mi Giriyoruz?”
POS cihazlarının komisyonlu satış ve taksitli alışveriş gibi zincir market alışkanlıklarını semt pazarlarına taşımaya çalıştığını belirten Gürbüz, şu değerlendirmede bulundu:
“Yıllardır cebindeki son bozuk parayla pazardan taze sebze-meyve alan vatandaşlarımızın, artık ‘nakit yoksa alışveriş de yok’ dayatmasıyla karşı karşıya kalması sosyal adaleti ve ticaret özgürlüğünü tehdit ediyor. Bu sadece esnafın değil, tüketicinin de cebine, iradesine, tercihine müdahaledir.”
“Şimdi Değilse Ne Zaman?”
CHP olarak, semt pazarlarının geleneksel yapısının korunması ve her yurttaşın nakit ya da dijital tercihlerine saygı duyulması gerektiğini savunduklarını belirten Levent Gürbüz, açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı:
“Sistemin eli artık semt pazarlarına kadar uzandıysa, ‘dur’ demenin zamanı çoktan gelmiştir. Er ya da geç değil, tam şimdi! Bu ülkenin vatandaşları pazardan alışveriş yaparken özgür olmalıdır, bankaların, cihazların ve dijital kimliklerin gölgesinde değil.”
Yorumlar
Kalan Karakter: