Bienalde, Aytuğ Aykut’un “Hatıramdaki Canavarların Kalıntıları” (2022) adlı diptik resmi dikkat çekiyor. Bu eser, kendiliğindenin kaosu ile tekniğin cansızlığı arasında bir denge kurmaya odaklanarak görsel dilin en etkileyici örneklerinden birini sunuyor.
Cem Sonel, “Temiz Hayat” (2024) işiyle bienale katılırken, kendini multidisipliner bir sanatçı, gerilla sokak hacker’ı, yarı dijital bir arabulucu ve matematiksel bir gözlemci olarak tanımlıyor.
Vasilis Alexandrou’nun “Aşırı Yüklenmiş” (2023) eseri ise dijital dünyada yabancılaştığımız insan emeği ile yapay zekanın vaat ettiği geleceğin taşıdığı riskleri kinetik bir heykelde buluşturuyor.
Son olarak, ‘zanaatı’ geçmişle kurulan en organik bağ olarak nitelendiren Bilal Yılmaz’ın, Ebru Nalan Sülün davetiyle hayata geçirdiği yeni üretimi “Başaklar” (2024), geleneksel motifler üzerinden kentlerin teknik ve estetik unsurlarını, kültürel ve ticari ilişkilerini sosyolojik okumalarla birleştiriyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: