Öğle saatlerinde Çanakkale-İzmir karayolu kenarında başlayan yangın, saniyeler içinde büyüdü. Toyota Plazanın karşısındaki alan kül olurken, alevler hızla Dardanos ve Güzelyalı’ya ulaştı. Şimdi evlerin kapısına dayandı, bahçelere girdi, duvarların ötesine tırmandı. Çamlıbel Sitesi alevlerin içinde, 2008 yılında yanan Güzelyalı tepelerine doğru ilerliyor. Bir zamanlar yeşilin binbir tonuyla nefes aldığımız bu topraklar, şimdi siyah dumanların boğucu kokusuyla sarmalanmış durumda.
İki gün önce Radar Tepesi ve Sarıcaali Köyü yanmıştı. Daha o felaketin külü soğumadan yeni yangın patladı. Çanakkale son yıllarda defalarca yandı… ve artık yanacak orman kalmadı! Her bir fidan, onlarca yılın emeği, toprağın canı, kuşun yuvasıydı. Şimdi hepsi gözlerimizin önünde yok oluyor.
Bu sadece bir yangın değil; bu, doğanın haykırışı, insanlığın ihmaliyle körüklenmiş bir felaket. Çanakkale Orman Yangın Yönetim Merkezi’nin yalnızca 550 metre uzağında başladı alevler. Ama rüzgâr, kuraklık ve zaman, her saniyeyi ölümcül kıldı.
Acil! Acil!
Yangın büyüyor! İtfaiye ekipleri, orman işçileri, gönüllüler, herkes canhıraş havadan ve karadan mücadele ediyor ama alevler dinmiyor. Şu an Çanakkale’ye, su tankerine, dumana dayanabilecek gönüllülere, dualara ihtiyaç var. Lütfen, bulunduğunuz yerden sesimizi duyun. Bu sadece Çanakkale’nin değil, Türkiye’nin felaketi.
Her kaybettiğimiz orman, sadece ağaç değil; iklimimizin, nefesimizin, geleceğimizin kaybıdır. Bu yüzden hepimizin bu yangına karşı tek yürek olması gerekiyor. Ormanın içinde yaşayan canlılar cayır cayır yandı.
Çağrımızdır:
Ekiplerimizin yanında olun! Sosyal medyada bu felaketi duyurun, yardım zincirlerine katılın. Gecikilen her dakika, yüzlerce ağacın, onlarca canın yok olması demek.
Çanakkale yanıyor! Yetişin!
Yorumlar
Kalan Karakter: