Deprem riskine karşı büyükşehir merkezlerinden uzak, daha az yoğunluklu ve güvenli bölgelerde yaşam kurma isteği, arsa alımlarını ciddi oranda artırdı. Özellikle İstanbul’un çevresinde, Kocaeli, Tekirdağ, Sakarya ve Çanakkale gibi illerdeki imarlı arsalar ile tarla vasfındaki araziler büyük ilgi görüyor. Vatandaşlar, bu alanlarda tek katlı çelik yapılar, konteyner evler ve taşınabilir yaşam alanları kurarak hem güvenli hem de ekonomik çözümler üretmeye çalışıyor.
Uzmanlar, gelecekteki olası depremlerin şehir merkezlerindeki yoğun yapıları daha riskli hale getirdiğine dikkat çekiyor. Bu nedenle birçok yatırımcı artık sadece kira getirisi sağlayan konut ya da dükkan alımlarını değil, uzun vadede değer kazanma potansiyeli taşıyan arsa ve tarla yatırımlarını da radarına almış durumda.
Türkiye genelinde son bir yılda konut fiyatlarının yüzde 80’in üzerinde artış göstermesi ve kredi faizlerinin rekor seviyelere ulaşması da bu yönelimi destekleyen diğer önemli etkenler arasında yer alıyor. Gelişim aksları üzerindeki bölgeler, altyapı yatırımlarıyla birlikte değer kazanmaya devam ederken, bu alanlarda yapılan yatırımlar hem daha düşük maliyetli hem de daha sürdürülebilir bir gelecek vaadi sunuyor.
Uzmanlar, yatırım yapmadan önce arsa ya da tarla niteliğindeki arazilerin imar durumu, zemin yapısı ve deprem riski gibi unsurların detaylı şekilde araştırılması gerektiğini vurguluyor.
EMEL UĞUR KIRICI