Devran

2009 yılıydı sanırım, Bayramiç Belediyesi yeni bir sebze hali inşa etmişti. Ben de o yıllarda da yine bu gün yaptığım işi, yaş sebze meyve toptancılığı işini İstanbul’da yapmaktayım. Rastgele gördüm Bayramiç’te sebze hali yapıldığını ve hemen bir dükkan için başvurdum. Meğer ilk başvuruyu ben yapmışım. Hangisini istersin dediler, 1 numaralı dükkanı isterim dedim. Sadece o dükkanı veremeyiz, o dükkanı belediye kendisine ayırdı dedi yetkililer ve ben de 2 numaralı dükkanı istedim ve sözleşme yaparak 2 nolu dükkanı kiraladım. Kiraladım diyorum çünkü bizim meslekte hal dükkanları her yerde belediyelerindir ve belediyeler bu dükkanları 12 yıllığına kiraya verirler. Ben de 2 numaralı dükkanı 12 yıllık sözleşme ile kiraladım ve takip eden süreçte bir çok esnaf Bayramiç halinden dükkan alarak ticaret yapmak istedi.
Ancak, ne yazık ki belediye halin işlemesi için gerekli çalışmayı bir türlü yapmadı. Kayıp kaçak önlenmedi ve bizler bir türlü dükkanlarımızı açamadık. Çünkü ticaret hal dışında dönmekteydi ve oluşan kaçak ekonomiye dur diyecek bir Allah’ın kulu zabıta yoktu Bayramiç’te. Dönemin belediye başkanı İsmail Sakin Tuncer ile defalarca konuştum ama o sürekli olarak; “bana ne, ben niye denetleyeyim” demekteydi. Sonra Ak Parti belediyeyi kazandı ve bir şeylerin değişeceğini umut ettik ama nafile, daha da kötü oldu. Kirasını ödemeyene haciz yollayan yeni ak Partili başkan icra yoluyla ele geçirdiği dükkanları yüksek kiralar karşılığı İstanbul’lu tedarikçilere kiraya verdi. Bu arada bizler yeni başkanla bir türlü konuşamıyorduk. Hep meşguldü yüksek mertebede ki süper başkan. Birçoğumuz tepki olarak kira ödemiyorduk çünkü dükkanlar açılacak gibi değildi. Yatırımlar yapmıştık, terk de edemiyorduk ama süper başkan hepimize icra gönderip duruyordu. Sonunda ben de borcumu ödeyip sözleşmemi fesh ettim başkanla hiç tanışmadan, belediyenin avukatı ile görüşerek.
Hani din iman felsefesi üreten Ak parti var ya, işte o partinin belediyeciliği döneminde oldu bu icra fasılları, yüksek kiralamalarla İstanbul ağalarına dükkan peşkeş çekmeler. İsteyen gitsin baksın, hal orada, sahipleri de aynı. Kiralara da bakın bakalım nasıl farklar var.
Şimdi bir haber ile sarsıldı Çanakkale. Bayramiç Belediyesinde bir ATM memur haberi. İddia o ki; o memur aynı zamanda Ak Parti gençlik kolu başkanı. İşe bak sen.
Ben hiç şaşırmadım. Hani Yaşar Nuri ÖZTÜRK’ün bir kitabının adı; “ALDATAN SENİ ALLAH İLE ALDATMASIN”. Hah, tam da bu işte, bizi uzun zamandır din iman edebiyatı ile kandırıp kendileri en büyük vurgunu yapıyorlar. 31 Mart seçiminden sonra Ak Partinin kaybettiği belediyelerin çoğunda bu ATM memur olayı ortaya çıkmadı mı? Yine İç Anadolu’dan bir belediye başkanı seçilir seçilmez bütün maaş alanları belediye binasına çağırıyor ve diyor ki; “herkes masasına otursun”. Tam 300 kişi oturacak masayı bırakın sandalye bile bulamıyor iyi mi? soruyor her birisine, sen ne iş yapıyorsun belediyede diye, hiç birisinde cevap yok. Hadi ilgili biriminize gidin diyor, kimse bir yere gidemiyor çünkü neredeyse hepsi belediyenin kapısından ilk defa girmiş.
Bu devran böyle gitmez, devranın çarkı aşınır bu süreçte. Bu dişliler eninde sonunda çarkı çevireni de yutacaktır.