Açıklamada, kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin son aylarda endişe verici boyutlara ulaştığına dikkat çekildi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verilerine göre, Ekim ayında 48 kadın erkekler tarafından öldürülürken, bu cinayetlerin 23'ü şüpheli olarak kayıtlara geçti. Öykü Kaytaz, “Faillere uygulanan iyi hal ve tahrik indirimleri, adeta şiddet ve suça teşvik anlamına geliyor. Bu adaletsizlik karşısında sessiz kalmayacağız” dedi.
Uluslararası Sözleşmeler ve Yasalara Çağrı
Açıklamada, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının derhal iptal edilmesi gerektiği vurgulanırken, ILO’nun 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’nin onaylanması ve etkin bir şekilde uygulanması talep edildi. Kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik mevcut yasaların eksiksiz bir biçimde uygulanması gerektiği ifade edildi.
Kaytaz, kadınların iş gücüne katılımını artırmak için esnek ve güvencesiz çalışma modelleri yerine tam zamanlı ve güvenceli istihdam politikalarının hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca, kreş, gündüz bakım evi ve hasta bakım merkezlerinin kamu tarafından ücretsiz hizmete sunulmasının önemine dikkat çekti.
Talepler Yeniden Hatırlatıldı
DİSK Kadın Komisyonu’nun kadınlar adına dile getirdiği talepler şöyle sıralandı:
İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılma kararından vazgeçilmeli, sözleşme ve 6284 sayılı Yasa etkin bir biçimde uygulanmalıdır.
• 25 Haziran 2021’de yürürlüğe giren ILO 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi Türkiye Hükümeti tarafından onaylanmalı, etkin biçimde uygulanmalıdır.
• Toplumsal cinsiyet temelli suçlarda, kadın cinayetlerinde cinsiyetçi iyi hal, tahrik indirimi gibi uygulamalardan vazgeçilmelidir.
• İktidarın politikalarında kadın istihdamını artırmak için önerilen esnek çalışma biçimleri yerine kadınlar için tam zamanlı ve güvenceli istihdam olanakları yaratılmalıdır.
• Kadınların işgücüne katılımının önündeki en büyük engellerden olan ve kadınlara özgü görülen ev içi sorumluluklar için kamusal politikaların hayata geçirilmesi şarttır. Özellikle kamu kurumları ve yerel yönetimler tarafından kreş, gündüz bakım evi, hasta ve yaşlı bakım evleri gibi merkezler açılarak herkesin ücretsiz yararlanabileceği bir hak olarak tanımlanmalıdır.
• Kamu-özel ayrımı olmaksızın, zorunlu hizmet ve üretim alanında çalışan ebeveynlere dönüşümlü ve eşit olarak ücretli izin verilmelidir.
Kaytaz, “Kadın mücadelesi toplumsal mücadelenin en önemli parçasıdır. Tüm kız kardeşlerimizi yan yana durmaya, örgütlenmeye ve sendikalı olmaya davet ediyoruz” diyerek dayanışma çağrısı yaptı.
Yorumlar
Kalan Karakter: