“Projemiz yokmuş” başlığıyla paylaşılan açıklamada, Ergün, Çanakkale Belediyesi’nin ekonomik şartlar içinde öncelikli hizmetleri gözeterek çalıştığını belirtti. İktidar partisinin söylemleriyle yapılan eleştirilerin gerçeği yansıtmadığını savunan Ergün, “İller Bankası’ndan gelen payların kesildiğini bilmiyormuş gibi yapanlar, 4 milyar liralık bütçeyi sanki hiç gider yokmuş gibi gösteriyor” dedi.
Meclis Üyesi Egemen Ergun açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
Siyaseti sevmediğini söylese de politika yapmayı iyi bilen bir iş insanı, bir internet sitesine açıklamalarda bulunmuş. Okuyunca, aslında “ahkâm kesmiş” demek daha doğru. Sayın Belediye Başkanı’nın yerine karar bile vermiş; aklı Ankara’daymış falan. Bu cümleleri kurarken kahve içip akıl alacak keşke başkalarını bulsaydı; en azından kendisine etiket yapışmasını engellemiş olurdu. İşin özünü bildiği hâlde iktidar partisinin diliyle konuşmayı tercih etmesi, aslında bizim de ne kadar haklı olduğumuzu gösteriyor. Benzer kriptolarla mücadele etmeye alışkın olduğumuz için naçizane tavsiyem: Olduğunuz gibi davranın, gizlemeye gerek yok. Ekonomi politikasından dolayı AKP iktidarını eleştirmekten imtina ederek, her zamanki çok bilmiş üslubuyla iktidar partisinin dümen suyuyla hareket etmeyi ihmal etmemiş. Yakışmış! “Belediyeleri silkeleyin.” diyeni unutmuş. İller Bankası’ndan gelen payların kesildiğini bilmiyormuş gibi yapmış ve üstüne üstlük “Para olmamasını kabul etmiyorum.” diyerek sahte kabadayılık yapmaya çalışmış. Beyefendi, ağzına dolamış 4 milyarlık bütçeyi: “Onu yaparız, bunu yaparız.” Efendim, 4 milyarlık bütçesi var derken personel giderlerinden, faiz giderlerinden, vergi-SGK giderlerinden, özellikle de silkelenme giderlerinden bahsetmiyor; sanırsın kılçıksız 4 milyar lira paramız var. Gelirimiz olduğu gibi, onun dengesinde giderlerimiz de var. O yüzden yoğurdu üfleyerek yiyoruz şimdilik. Gelir yaratıcı çalışmalar yapınca da hemen eleştiriye geçiyorlar. Öncelikle dolambaçlı cümlelerle halkı kandırmaktan vazgeçiniz. Mesela otobüs alırken KDV yükü altında bir otobüsümüzün buharlaştığından hiç bahsetmemiş. Katlı otoparkın inşaat maliyetinden de bahsetmemiş. Belli ki araştırmadan, sırf vatandaşımızın duymak istediği şeyleri söylüyor. Peki satır arasında ne diyor? “Katlı otopark olsun, altında da dükkânlar olsun, bankalara kiraya verelim. Hem de çarşının yükünü almış oluruz.” Çarşıdan bankaları da çıkaralım; ekonomiden canı çıkmış esnafımızın üstüne toprağı da biz atıverelim. Beyefendi, her şeyin bir maliyeti olduğunu unutmadan, Çanakkale’nin cebine zarar vermeyecek şekilde belediyecilik yapmaya devam edeceğiz. Sizin içi boş, aklı başka yerden aldığınız planlarla insanımızı zora sokacak uygulamalar yapmayacağız.“Şehrin en değerli yerlerini satışa çıkardılar. Cami bahçesini satışa çıkardılar. Satmadılar ama satış kararı aldılar.” Açıklamayı okuduğumda gerçekten kendimden şüphe ettim. Yalanlarla bir kesimi suçlama alışkanlığını nerelerden öğrendiğini de gayet iyi biliyoruz.Yaptıkları açıklamalarla arazisini değersizleştirdikleri, yatırımcıyı korkuttukları ve olağan bir satışı kriminalize ettikleri; kendisinin gözünde çok değerli hal binası arazisinin ihalesine giren olmaması dolayısıyla Çanakkale’ye yaşattıkları kamu zararını da halkımız gayet iyi görüyor. Yeşil alan – cami yeri satış kararı, yine bir meclis toplantısında grubumuz tarafından önerilerek iptal edildi. Devamlı bilgi aldığı meclis üyesi arkadaşlarından eksik bilgi almış muhtemelen. Satılabilir bir cami alanımız yok belediyeye ait. Ama ülkede cami arazisini satanlar var, kamu ve askeri alanları imara açıp AVM yapanlar da var. Hal binasının satışının yapıldığı ihalede “Biz demiştik.” demeye çalışmışlardı ama 4–5 milyonluk teminatın yakılıp ödemenin yapılmamasıyla ilgili herhangi bir görüşü yok sanırım, çünkü tek laf etmemiş. Beyefendiye 19 Mart operasyonunu, siyasi rehine olarak alınan Ekrem İmamoğlu’nu, hazineden yakılan 60 milyar doları da hatırlatmak yine bize düşüyor. Gazeteci arkadaşımız sorsaydı keşke… Türkiye’nin en büyük kentinde belediyelerimize dalga dalga operasyonların olduğu bir zamanda, ülkede her şey normal gidiyormuş gibi davranmak ve kıyısından dolaşıp şark kurnazlığı yaparak saldırı altında olan Cumhuriyet Halk Partisi’ni AKP’ye benzetme hadsizliği göstermesini kimlerin istediğini; ona bu haddi veren kahve dostlarını da, mahlaslarını da çok iyi biliyoruz. Beyefendi, normal bir ülkede yaşadığımızı ve ekonominin olağan akışında olduğunu düşünüp de bu açıklamaları yapmaya devam edecekse, tavsiyem: Firuze benzeri bir mahlas kullanmasıdır. Çünkü aklı ve tavrı, mensup olduğu partiyle de örtüşmemektedir. Ez cümle, her şeyi geçtim; “Para olmamasını kabul etmiyorum.” cümlesi bana şunu hatırlattı: “Türkiye bir hukuk devletidir; yargı gereğini yapar.” Buyurun beyefendi, adalet sarayında nöbet tutmaya (!)HABER MERKEZİ