İklim değişikliğinin etkisiyle artan kuraklık, Türkiye genelinde olduğu gibi Çanakkale Kepez’de de su krizini derinleştiriyor. İçme suyunun Kepez Ovası’ndaki sondaj kuyularından karşılandığı bölgede, kuraklık nedeniyle yer altı su seviyelerinde ciddi düşüş yaşanırken, şebeke suyunda da hijyen ve sağlıkla ilgili büyük sorunlar gündeme geliyor.
10 Temmuz 2025 Perşembe günü saat 11.00 ile 16.00 arasında Kepez'de su kesintisi yaşandı. Kepez Belediyesi tarafından yapılan duyuruda, “Kuraklık nedeniyle su kuyularımızın verimliliğinde ciddi kayıplar yaşıyoruz” ifadeleri yer aldı. Bu durum sonrası AK Parti Kepez Belediye Meclisi Grup Başkan Vekili Erkan Kürşat Ertürk, yaşanan su krizini gündeme taşıdı.
AK Parti Kepez Belediye Meclisi Grup Başkan Vekili Erkan Kürşat Ertürk yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"İklim değişikliklerinin küresel etkileri ülkemizi de derinden etkilemekte, özellikle kuraklıklar su kaynaklarında ciddi azalışlara yol açmaktadır. Yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının hızla tükenmesine rağmen gerekli önlemlerin alınmaması, bugün karşı karşıya olduğumuz ciddi su problemlerinin temel nedenidir. Her geçen gün ertelenen çözümler, yarın geri dönülemez sorunlara dönüşecektir. Kepez’de yaşanan su krizinin temelinde, suyun etkin ve sürdürülebilir biçimde yönetilememesi yatmaktadır. Kepez beldesinin içme suyu, Kepez Ovası’nda bulunan sondaj kuyularından karşılanmakta olup, kuraklıkla birlikte bu kuyularda gözle görülür bir seviye düşüşü yaşanmıştır. Buna ek olarak, arıtma işlemleri sonucu ortaya çıkan atık su da mevcut problemi derinleştirmiştir. Özellikle Cumhuriyet ve Boğazkent mahallelerinin içme suyu altyapısı 1990’lı yıllardan kalma olup, %50’lere varan kayıp-kaçak oranları mevcuttur. Bugüne kadar bu konuda somut bir çalışma yapılmamış olması, Türkiye’nin en büyük beldesi olan Kepez’i içme suyu temininde büyük bir çıkmaza sokmuştur. Kuraklıkla mücadelede su kaynaklarımızın özenle korunması gerekirken şebeklerdeki yüksek su kayıpları izah edilemeyeceği gibi bu konuda önlem alınmamasının izahı da olamaz. Suların zaman zaman çamurlu akması, vatandaşlarımızın temel hijyen ihtiyaçlarını dahi karşılayamamasına neden olmaktadır. Bu durum, terfi merkezlerinin yetersiz bakımı ve patlayan borulardan kaynaklanan toprak karışımlarıyla ilişkilidir. Ancak en kaygı verici durum, içme sularının insan sağlığına olan uzun vadeli olumsuz etkileridir. Kepez’in su kaynakları, tarım arazilerinin ortasında yer almakta olup, zirai ilaçlar ve fosfatlı gübreler yoluyla birçok ağır metalin yeraltı sularına karışma riski barındırmaktadır. Belediye meclisinde defalarca dile getirmemize rağmen, bu konuda hiçbir bilimsel analiz yapılmadığı gibi hiçbir önlemde alınmamıştır. Kendi imkanlarımızla yaptırdığımız testlerde, Kepez içme suyunda tespit edilen ağır metallerin, Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği sınır değerlere çok yakın olduğu görülmüştür. Bu seviyedeki bir su, başka hiçbir içme suyu kaynağı bulunmayan küçük yerleşim yerlerinde zorunlu olarak kullanılabilir belki; ancak 35.000 nüfuslu bir beldede vatandaşlara bu suyu içirmek, vicdanlara sığmamaktadır. Bu durum, zamanla insan sağlığı üzerinde geri dönüşü mümkün olmayan hasarlara neden olacaktır. Ağır metaller, siyanür gibi sinsi bir şekilde birikir ve ciddi hastalıkların tetikleyicisi haline gelir. Altın madenciliğinde kullanılan siyanür havuzlarından her gün bir bardak su içerseniz belki ölmezsiniz ama zamanla çok ciddi rahatsızlıklara sebep olur. Kepez belediyesinin şebeke sularını kullanmanın siyanür havuzundan su içmekten farkı yoktur. Çevreciliği ve toplumsal duyarlılığı ilke edindiğini söyleyenlerin, kendi sorumluluk alanlarındaki bu hayati sorunlara karşı kayıtsız kalmaları, samimiyetlerinin sorgulanmasına neden olmaktadır. Unutulmamalıdır ki; siyaset, halkın refahı ve sağlığı için bir araçtır. Eğer sadece kendimizin ve mensubu olduğumuz siyasi partinin çıkarları doğrultusunda hareket ediyorsak, ne çevreci nede halkçı olabiliriz; sadece “MENFAATÇİ“ oluruz. AK Parti teşkilatı olarak gerek mecliste gerekse yaptığımız basın açıklamalarında 6 yıldır Kepez gibi Türkiye’nin en büyük beldesinde su sorunun tek çözüm yolunun Çanakkale belediyesi ile yapılan protokolün genişletilmesi olduğunu dile getirmemize rağmen tek bir adım atılmamıştır. Temmuz ayı meclisinde alınan karar 6 yıl geç kalınmış bir karardır. Bu geç kalınmanın bedelini ise 6 yıldır ağır metallerle yüklü çamurlu kuyu sularını tüketen Kepezli hemşehrilermiz ödemiş ödemeye de devam etmektedir. Yaşanacak sağlık sorunlarının sorumluları yıllardır bir araya gelerek su sorununu çözemeyen sözde halkçı CHP’li Çanakkale ve Kepez belediye başkanlarıdır. Yaşanılan ve yaz boyunca yaşanmaya devam edecek olan uzun su kesintilerinin sorumlusu ise 6 yıldır uyarılarımızı dikkate almayarak Kepez’i susuz bırakan, Kepezin evladı olduğunu iddia ede Birol ARSLAN dır. Görev süremiz bittiğinde arkamızdan konuşulan tek şey yaptıklarımız olacaktır. Birol ARSLAN’ı Kepeze yaşattığı ve çözemediği problemlerden dolayı Kepezin evladına yakışanı yapmaya davet ediyorum. En azından yapamadı ama onuruyla istifa etti derleriz."HABER MERKEZİ