İstanbul’dan kaçışın yeni hikayesi
Son yıllarda İstanbul’un yüksek yaşam maliyetleri, kalabalık, trafik ve güvenlik kaygıları, birçok kişiyi alternatif şehirlere yöneltti. Çanakkale bu noktada, hem İstanbul’a görece yakın konumuyla hem de doğal dokusuyla dikkat çekiyor. Uçakla bir saat, arabayla ise yaklaşık 3 saatte ulaşılabilen şehir, “hem uzak hem yakın” özelliğiyle cazibe yaratıyor.
Doğa ve huzur: Çanakkale’nin en büyük sermayesi
Assos’un taş sokakları, Kaz Dağları’nın oksijen deposu köyleri, Bayramiç’in serin yaylaları ve Güzelyalı’nın sakin sahilleri… Çanakkale, büyük şehirlerin karmaşasından bunalanlara “doğal bir sığınak” sunuyor. Denize ve ormana aynı gün ulaşabilmek, kalabalıktan uzak plajlarda yüzebilmek birçok kişi için lüks değil, günlük yaşamın bir parçası haline geliyor. Ekonomik zenginliğini kazanmış iş insanlarından tutun da ünlü sanatçılara, yazarlara kadar pek çok entellektüel birikime sahip İstanbul kaçakları Çanakkale'yi tercih ediyor.
Ekonomik kaygılardan kaçış
İstanbul’da bir apartman dairesine ödenen kira bedeli, Çanakkale’de bahçeli bir ev veya denize yakın bir yazlık için denk gelebiliyor. Özellikle maddi sorunlarını aşmış, emeklilik dönemine giren ya da uzaktan çalışma imkânı olan kesim için Çanakkale “yaşam maliyeti daha yönetilebilir” bir şehir olarak öne çıkıyor.
Üniversite faktörü: Gençler kalmak istiyor
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin her yıl binlerce öğrenci mezun vermesi, şehrin sosyo-kültürel dokusunu da zenginleştiriyor. Dikkat çekici olan, mezunların önemli bir bölümünün İstanbul’a veya Ankara’ya gitmek yerine Çanakkale’de kalmayı tercih etmesi. Öğrencilik yıllarında keşfettikleri huzur, arkadaşlık bağları ve düşük yaşam maliyetleri, “burada kalalım” diyen bir genç nüfus yaratıyor.
İş sahası kısıtlı, peki nasıl yaşanıyor?
Çanakkale sanayi bakımından sınırlı, fabrikaların sayısı az. Ancak bu durum, kenti daha cazip kılıyor. Çünkü buraya gelenlerin büyük bölümü zaten “para kazanma telaşında olmayan” veya “uzaktan çalışma imkânına sahip” kişilerden oluşuyor. Yazılım geliştiriciler, sanatçılar, akademisyenler ve emekliler için Çanakkale’nin sunduğu dingin yaşam, büyük şehirdeki fırsatlardan daha değerli hale geliyor.
Kültürel ve tarihi zenginlik: Yaşayan bir açıkhava müzesi
Çanakkale, Troya Antik Kenti’nden Gelibolu Yarımadası’na, Bozcaada’dan Gökçeada’ya kadar eşsiz tarihi ve kültürel birikime sahip. Bu da şehre taşınanlar için sadece bir yaşam alanı değil, aynı zamanda sürekli keşfedilecek bir coğrafya anlamına geliyor. Hafta sonu tatilleri, uzun yolculuklara çıkmadan bile “keşif” imkânı sunuyor.
Sağlık ve güvenlik unsurları
Büyük şehirlerde sıkça gündeme gelen güvenlik sorunları Çanakkale’de çok daha düşük seviyede; hatta sıfıra yakın. Ayrıca kentteki sağlık altyapısı, nüfus yoğunluğu görece düşük olduğu için daha ulaşılabilir durumda. Keza şehirde 10'a yakın özel kolej var. Bu da özellikle çocuklu aileler için önemli bir tercih sebebi.
Çanakkale yeni bir yaşam trendi
Çanakkale’nin iş sahası sınırlı olabilir, ama huzur, doğa, kültür ve uygun yaşam maliyetleriyle Türkiye’nin en cazip göç alan şehirlerinden biri haline geldi. İstanbul’un kaotik gündeminden uzak, Ege ve Marmara’nın kesiştiği noktada sakin ama dolu dolu bir yaşam vadeden bu şehir, önümüzdeki yıllarda daha çok insanın hayalini süslemeye devam edecek.
Yorumlar
Kalan Karakter: