Basın toplantısında konuşan Uz, Türkiye’nin dış politikadaki tutumunu da eleştirerek, "İsrail-ABD ortalığı Büyük Ortadoğu Projesi’nin bütün aşamalarını merhale merhale ortaya koymuş durumda. Bizim hükümetimiz saldırıyı kınamaya bile cesaret edemeyen bir tutum sergiliyor. ‘BOP Eşbaşkanıyım’ diyen bir Cumhurbaşkanı’mız vardı. Şimdi Kürecik’i açık tutarak BM’nin ve ulusal kamuoyunun tüm uyarılarına rağmen İsrail’le ticarete devam etmek suretiyle Filistin’de İran’da çocuk katliamı yaparken Siyonizm, bunarın yanında durmaya devam eden bir iktidarımız var" dedi.
Meclis’te kabul edilen yasa teklifinin altın, bakır, krom gibi stratejik madenlerin çıkarılması için orman alanları, tarım arazileri ve hatta özel mülkiyetlerin kamulaştırılmasına olanak tanıdığını belirten Rıdvan Uz, "Komisyona inen yasayla ilgili 26 saat çalıştırılan bir komisyon var aralıksız. Küçük bir salona alınan ve küçük salonda daha önce iktidar partisinin içerisini doldurduğu ama herkesin de ortaklaşa karar verip içeriye girmesi konusunda bir liste yapılan o insanlar, o salona alınmadılar. O salona alınmayan bu insanlar, maalesef koridorlarda hem Meclis’in seçkin Emniyet mensuplarıyla hem de milletvekilleriyle halkımızı karşı karşıya getirme zorunda bıraktılar ve böyle Meclis yönetilmez diyor, bu noktada Sayın Numan Kurtulmuş’u da göreve davet ettiğimizi söylemek istiyorum.
Israrcı taleplerimiz noktasında Plan ve Bütçe salonuna geçtik. 26 saat hiç kesintisiz bir çalışma yaptık. Bu çalışma, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin halkıyla, milletin yararına olacak zeytinlikleriyle, doğasıyla 3 tane büyük holdingin istek ve taleplerinin karşı karşıya gelmesidir. Bizim noter yerine kullanılmamız ve 3 büyük holdingin işlerinin görülmesi adına görev yaptırılmasını esefle kınıyorum. Sadece AK Parti’nin getirdiği bu yasaya MHP’nin de hiçbir milletvekilinin oylamaya katılmayarak destek vermediğini ve bunu kabullenmediklerini görüyoruz.
Halkımızın genel menfaati yerine tercih edilen, uydu marifetiyle yurt dışından koordinatlari dahi verilmiş 3 holdinge yaranma işi. İçtaş, Limak ve Aydem... Maalesef doğal ve kültürel varlıklarımız yerine vahşi madenciliği, yani kamu yararının yerine yandaş yararını gözeten uygulamalarla karşı karşıyayız. Zira tüm bu izin ve ruhsat kurumları ortadan kaldırılıyor, onun yerine MAPEG’e devrediliyor. Orman Kanunu ve Orman Bakanlığı bypass ediliyor ve yeni bir kurul teşekkül ediyor. Diyor ki, ‘Cumhurbaşkanlığı’nın uhdesinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı’yla beraber Çevre ve Şehircilik, İklim Değişikliği Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın karar vereceği ve bir Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın olduğu bir kurul, bundan sonra maden izinlerini verecek. Aynı kurul, özel mülkiyete ait taşınmazlar hakkında da kamulaştırma kararı verebilecek. Diyor ki ‘Bu kurul, orman alanını teşkil ediyorsa Orman Bakanlığı buna onay vermese bile bu kurul, burada üstün kamu yararı gözetip burayı maden sahalarına açabilir.'
Oluşturulacak yönetmeliği de Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek bu kurulun asıl görevi neymiş söylüyor: ‘Dördüncü grup madenler başta olmak üzere.’ Bu dördüncü grup: Altın, bakır, krom, gümüş gibi madenler. Ve bunun yanı sıra stratejik öneme sahip madenler. Bunu tam olarak belirtmemekle beraber toryumdan, bordan, uranyumdan bahsedilen bir süreçten bahsediyor ve diyor ki ‘Bunlarında izinleri tamamen bu kurul tarafından verilecek.’ Bütün bunlar Anayasa’nın 169. maddesiyle uyuşmuyor. Mülkiyetin devredilemeyeceği yasası var. Bu mülkiyet devrini hem MAPEG’e hem de bir üst kurula devrediyorsunuz ve Anayasa’ya aykırı hareket etmeye devam ediyorsunuz" ifadeleirni kullandı.
Yasanın, zeytinliklerin madenciliğe açılmasıyla birlikte 50 köyü doğrudan etkileyeceğini belirten Uz, “Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri ve Yatağan Termik Santralinde İçtaş, Limak ve Aydem’in olduğu 3 önemli holdingin zeytin ağaçlarının olduğu alanları bir şekilde o madenlere devrinden bahsediyoruz. Tam 50 köyü etkileyen ve ortadan kaldırılmasına vesile olan ve zeytinliklerin kaldırılacağı bir alandan bahsediyoruz. Bunlar, krokileri verilmiş ve adrese teslim olarak komisyona gelmiş olan alanlar. Bu zeytinlikler hiçbirimizin babasının tapulu malı değil. Zeytin ağaçları biz olmadan önce de vardı. Bize atalarımızdan kalan zeytinliklerle dertlerinin ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz. Bu alanlar tabii ki çok değerli ve zımnen bu alanların açılması demek. Yarın bu kurul kararıyla tüm ülkenin zeytinliklerinin ve önemli alanlarının açılması demek. İYİ Parti olarak bu yasayla sonuna kadar mücadele edeceğiz" dedi.
HABER MERKEZİ
GÜNCEL
Yayınlanma: 23 Haziran 2025 - 16:23
Milletvekili Uz'dan maden yasasına tepki
İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, 20 Haziran Cuma günü TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, komisyonda kabul edilen ve zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasına yol açacak yasa teklifine sert tepki gösterdi. Uz, söz konusu yasa teklifinin yalnızca doğayı değil, Türkiye’nin milli egemenliğini ve kamu yararını da tehdit ettiğini belirtti.
GÜNCEL
23 Haziran 2025 - 16:23
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir