Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu, Türk basını için büyük önem taşıyan ve uzun süredir tartışma konusu olan bir yetkiyi, Anayasa'ya aykırı bularak ortadan kaldırdı. Basın İlan Kurumu'nun (BİK) gazetelere resmî ilan ve reklamları kesme cezası verme yetkisinin yasal dayanağı olan 195 Sayılı Kanun'un 49. Maddesi, 17 Haziran 2025 tarihinde yayımlanan 2025/132 sayılı kararla İPTAL edildi. Bu karar, Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yaptığı itiraz başvurusunun OLUMLU yönde sonuçlanması anlamına gelmektedir. Bu sayede, özellikle eleştirel yayın yapan kuruluşlara karşı bir ekonomik baskı aracı olarak kullanılan müeyyide uygulamasının yasal zemini çökmüş oldu.
Gazetelerin en önemli gelir kapısı olan resmî ilanların kesilmesine dayanak teşkil eden bu maddenin iptali, ifade ve basın özgürlükleri açısından Türkiye'de bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor. AYM, Kanun'daki yaptırım şartlarının muğlaklığını ve Kurum'a verdiği sınırsız takdir yetkisini temel hak ve özgürlüklerin korunması ilkesine aykırı buldu.
Başvurun Çıkış Noktası : Bir Yerel Mahkemenin Hukuk Devleti Duruşu
Olay, Basın İlan Kurumu'nun ulusal bir gazeteye yayımlanan bir haber nedeniyle resmî ilan ve reklamları beş gün süreyle kesme kararı vermesiyle başladı. Gazetenin bu karara itirazı üzerine dosyayı inceleyen Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesi, Kanun'un 49. Maddesi'nin, Anayasa'nın 13., 26., 28. ve 29. maddelerinde güvence altına alınan temel hak ve hürriyetlere aykırı olduğu kanısına vardı. Mahkeme, hukuk devletinin gereği olarak bu kuralın iptali talebiyle itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.
Yerel mahkemenin bu cesur adımı, Yüksek Mahkeme’den beklenen olumlu yanıtı aldı. Anayasa Mahkemesi, yapılan itirazı kabul ederek 49. maddenin ilgili hükümlerini Anayasa'ya aykırı buldu ve böylece gazetecilik faaliyetlerini doğrudan etkileyen bu kritik maddeyi yürürlükten kaldırdı.
AYM İptal Gerekçesini Açıkladı: Bik Neden Muğlak İfade ile İlan Kesemez
AYM’nin iptal kararının merkezinde, Anayasa'nın 13. maddesinde yer alan ve temel hakların ancak kanunla sınırlandırılabileceğini öngören "kanunilik ilkesi" yatmaktadır. Mahkeme, bu ilkenin sadece şeklen bir kanun olmasını değil, aynı zamanda kuralın açık, net, ulaşılabilir ve öngörülebilir olmasını gerektirdiğini vurguladı.
İptal edilen 49. maddenin 1. fıkrasının (a) bendinde, ilan ve reklam kesme yaptırımını gerektiren durumlar arasında, Kanun’a, yönetmeliğe, Genel Kurul kararlarına veya "basın ahlak esaslarına" riayet etmemek gibi çok geniş ve ucu açık ifadeler bulunuyordu. AYM'ye göre, "Basın Ahlak Esasları" gibi muğlak tanımlamalar, hangi davranışın ne tür bir yaptırıma yol açacağını önceden belirli ve kesin bir biçimde ortaya koymaktan uzaktır.
Kararın net özeti: Mahkeme, yasa koyucunun, yaptırım uygulamayı gerektiren eylem ve işlemleri belirlemede BİK’e sınırsız bir takdir yetkisi verdiğini tespit etti. Bu sınırsız ve muğlak yetki, kamu gücünün keyfi kullanılmasına izin vermekte ve Anayasa ile güvence altına alınan basın hürriyetinin güvencelerini ortadan kaldırmaktadır. Bu durum, anayasal güvencelerle bağdaşmadığı için iptal kararı kaçınılmaz olmuştur. Artık BİK, elinde hukuken geçerli bir yaptırım dayanağı olmadan ilan kesme cezası veremeyecektir.
Kararın Türk Basını ve Demokrasi İçin Anlamı
Anayasa Mahkemesi, daha önce 2022 yılında verdiği pilot kararda (B. No: 2016/5903) da bu maddenin yarattığı sistematik sorunlara dikkat çekmiş, ancak yasa koyucunun beklenen yasal düzenlemeyi yapmaması üzerine, bu kez kuralın kendisini Anayasa'ya aykırı bularak iptal yoluna gitmiştir.
Bu karar, özellikle muhalif ve eleştirel yayın yapan gazeteler üzerindeki ekonomik tehdidi büyük ölçüde ortadan kaldırmaktadır. Resmî ilan kesme cezaları, bir gazetenin ekonomik olarak ayakta kalmasını doğrudan etkilediği için, bu yaptırımın keyfilikten arındırılması, halkın haber alma özgürlüğünün güvence altına alınması anlamına gelmektedir. AYM’nin bu net ve olumlu kararı, Türkiye'de yargının temel hak ve özgürlükleri koruma misyonunu bir kez daha ortaya koymuştur. BİK'in yeni bir yasal düzenleme yapılana kadar ilan kesme yetkisinin kalmaması, özgür gazetecilik faaliyetleri için önemli bir nefes alma alanı sağlamıştır.
Yorumlar
Kalan Karakter: