Çanakkale İskele Meydanı’nda her gün yüzlerce kişinin önünden geçtiği, gölgesinde oturup serinlediği görkemli manolya ağacı, aslında içinde büyük bir göç, sevda ve tarih hikâyesi barındırıyor. 1933 yılında dikilen bu manolya ağacı, 92 yıldır dimdik ayakta durarak hem Çanakkale’nin hem de mübadeleyle gelen bir ailenin hatıralarını yaşatıyor.
1933’ten Günümüze Uzanıyor
Bugün iskele meydanında koruma altında bulunan bu manolya ağacı, aslında bir düğünün ve bir ailenin göç hikâyesinin en kıymetli yadigârı. Çanakkale Belediyesi’nin çabalarıyla 2004 yılında Çanakkale Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından “Anıt Ağaç” ilan edilen bu görkemli ağaç, şehrin simgelerinden biri haline gelmiş durumda.
Her gün önünden geçilen, etrafındaki banklarda oturularak gölgesinde serinlenilen bu ağacın hikâyesi, çoğu Çanakkaleli tarafından aslında tam olarak bilinmiyor.
Girit’ten Çanakkale’ye Uzanan Hikâye
Hikâyenin başlangıcı 19. yüzyılın başlarına, Girit Adası’na dayanıyor. Giritli Ali Bey, çiçeklere olan merakıyla biliniyordu. Bahçesini, bembeyaz iri çiçekleriyle dikkat çeken manolya fidanlarıyla süsleyen Ali Bey’in hayatı, 1923’te yaşanan büyük mübadele ile değişti.
Türk ve Yunan hükümetleri arasında imzalanan anlaşma ile 500 bin Türk Anadolu’ya göç ederken, Ali Bey ve ailesi de Ayvalık’a yerleşti. Ancak Ali Bey, en değerli varlıklarından olan manolya fidanlarını yanına almayı da unutmadı. Ayvalık’ta yeni bir hayat kuran aile, Girit’teki bahçenin benzerini burada da oluşturdu.
Çeyizle Gelen Fidanlar
Yıllar geçti, Ali Bey’in kızı Fatma büyüdü ve Çanakkaleli Mehmet Bey ile evlenmeye karar verdi. 1933 yazında gerçekleşen bu evlilikte, Fatma Hanım’ın çeyizinde dikkat çeken en özel parça ise üç adet manolya fidanıydı.
Ali Bey, damadı Mehmet Bey’e bu nazlı fidanları işin ehli bir bahçıvana diktirmesini tavsiye etti. O dönem Girit mübadili olan bahçıvan İbrahim Çapkan, manolya fidanlarının dikimini üstlendi.
Sadece Biri Yaşadı
Üç manolya fidanından biri Mehmet Bey’in evine, biri İbrahim Çapkan’ın evine, diğeri ise Fatma Hanım ile Mehmet Bey’in nikâhlarının kıyıldığı belediye binasının bahçesine dikildi. Ancak zamanla evlerin bahçelerine dikilen iki fidan kurudu.
Bugün hâlâ Çanakkale İskele Meydanı’nda varlığını sürdüren manolya ise, nikâhın kıyıldığı belediye binasının bahçesinde kök salan fidan oldu. Yıllar içinde büyüyerek görkemli bir ağaca dönüştü. Belediye binası değişti, meydan yeniden düzenlendi ama bu manolya ağacı tüm değişime rağmen 92 yıldır ayakta kalmayı başardı.
Bir Sevda Ağacı
Bu tarihi manolya ağacı, yalnızca bir ağaç değil; aynı zamanda bir sevda öyküsünün, göçün ve bir ailenin hatırasının canlı tanığı. Fatma Hanım ile Mehmet Bey’in düğünlerinin simgesi olan bu ağaç, onların mutlu günlerinin hatırasını da Çanakkale’nin kalbinde yaşatıyor.
Bugün Çanakkale halkının gölgesinde oturduğu bu manolya, aslında göçle gelen bir ailenin kök salma, hayata tutunma ve yeni bir yuva kurma hikâyesinin de simgesi.
Anıt Ağaç Olarak Koruma Altında
Çanakkale Belediyesi’nin girişimleriyle 2004 yılında “Anıt Ağaç” olarak tescillenen bu manolya, artık sadece bir süs ağacı değil, kültürel bir miras olarak kabul ediliyor. Şehrin kimliğinin bir parçası haline gelen bu ağaç, gelecek nesillere aktarılacak önemli bir doğa ve tarih sembolü olarak varlığını sürdürüyor.
Çanakkale’nin Sessiz Tanığı
92 yıldır dimdik ayakta duran manolya ağacı, şehrin tarihine, insanlarına ve yaşanan tüm değişimlere tanıklık etti. Onun gövdesi ve dalları yalnızca gölge vermekle kalmıyor, aynı zamanda bir dönemin hatırasını ve mübadeleyle gelen insanların hikâyesini de yaşatıyor.
Çanakkale’de iskele meydanına yolu düşen herkesin görebileceği bu ağaç, bir bakıma şehrin sessiz tanığı.
Yorumlar
Kalan Karakter: