2004’te 3 tırla geldi, bugün Paris, Tac Mahal ve Piramitlerle yarışıyor
Çanakkale'nin sembollerinden biri haline gelen Troy filmindeki ünlü at, 2004 yılında dönemin Valisi Süleyman Kamçı ve uluslararası turizm duayeni Hüseyin Baraner’in girişimleriyle 100 bin dolarlık bir yatırım ile Çanakkale’ye kazandırıldı. O günden bu yana hem yerli hem de yabancı turistlerin vazgeçilmez durağı olan at, 4 milyar 500 milyon kez fotoğraflanarak adeta bir tanıtım devine dönüştü.
Kordon boyunda rüzgarla dans eden deniz havası eşliğinde, ziyaretçiler bu anıtsal yapının önünde selfie kuyruğuna giriyor. Turizm uzmanı Hüseyin Baraner’e göre bu kareler sadece kişisel anı değil, Çanakkale'nin dijital vitrinini süsleyen küresel bir tanıtım aracı haline geldi.
Baraner, “Bu atın fotoğrafları sayesinde Çanakkale, Roma, Paris ve Tac Mahal gibi dünyaca ünlü turistik yapılarla aynı cümlede anılmaya başladı. Kültür turizminin simgesi haline geldi,” diyerek bu başarıya dikkat çekiyor.

Çanakkale'li turizm duayeni Hüseyin Baraner açıkladı.Fotoğrafın gücüyle anıtlaşan bir miras 3 tırla getirilen Troy Atı, kısa sürede Çanakkale’nin en çok fotoğraflanan simgesi olurken, sosyal medyada da milyonlarca paylaşımın ana karakterine dönüştü. Deniz kenarındaki konumu, tarihi anlatısıyla birleşince, her yıl yüz binlerce turisti kendine çekiyor. Peki, bu atın yüzü neden doğuya değil de batıya dönük ? Troy Atı'nın Çanakkale Kordonu'na yerleştirilirken yüzünü batıya çevirmesi tesadüf müydü, yoksa bilinçli bir tercih miydi ? Yerin fiziki yapısı mı belirleyiciydi, yoksa Türkiye’nin batıdaki uç noktasında yer alan Çanakkale’ye simgesel bir anlam mı yüklendi? Atın yönüne kimin, nasıl karar verdiği bugün hâlâ net olarak bilinmiyor. Ancak batıya dönük bu duruş; belki de antik Troya’dan Hollywood’a, oradan da modern Çanakkale’ye uzanan medeniyetler köprüsünü simgeleyen bir selamdır. Sizce bu dev at, kime ve neye bakıyor olabilir ? YILDIZ SAĞLAM KÜÇÜK