Bursa’nın Büyükorhan ilçesinde yaklaşık 450 yıllık geçmişe sahip olan kırsal Çökene Mahallesi, yıllar içinde susuzluk nedeniyle adeta hayalet köye dönüştü. Bir zamanlar 50’den fazla hanenin bulunduğu köyde bugün sadece 3 hanede yaşam sürüyor. Toplam nüfusun 4 kişiye düştüğü Çökene’de duman tüten birkaç yapı dışında köyün büyük bölümü harabeye dönmüş durumda.
Dağların eteklerine kurulu olan ve Büyükorhan’a yaklaşık 25 kilometre mesafede bulunan Çökene, 1980’li yılların sonunda baş gösteren su sorunuyla hızla boşalmaya başladı. Tarım ve hayvancılıkla geçinen köylüler, su kıtlığı nedeniyle yaşamın sürdürülemez hâle gelmesi üzerine yakın ilçelere ve Bursa merkezine göç etti.

Su Sorunu Köyü Boşalttı
Köyün kaderini belirleyen en önemli etken, yıllarca çözülemeyen su sıkıntısı oldu. 1994’ten sonra neredeyse tamamen boş kalan Çökene, kullanılmayan evlerin yıkılmasıyla uzun süre harap bir görüntüye büründü. 2008 yılında köy statüsü iptal edilen Çökene, Bademli Mahallesi’ne bağlandı.
Yaklaşık 10 yıl önce su sorununun çözülmesiyle birlikte köye yeniden dönüşler başladı. Ancak bu dönüşler sınırlı kaldı ve bugün sadece 4 kişi Çökene’de yaşamını sürdürüyor.

30 Yıl Sonra Köyüne Dönen Çift: “Ata Toprağından Kopamadık”
Köyde yaşayan dört kişiden ikisi olan eski muhtar Hüseyin Kaya ve eşi Fadime Kaya, 30 yıl Bursa'da yaşadıktan sonra memleketlerine geri döndü. 64 yaşındaki Fadime Kaya, yıllar sonra köye dönmenin kendileri için bir zorunluluk değil, bir gönül bağı olduğunu söyleyerek şöyle konuştu:
“Çökene hem ilçeye hem Bursa’ya uzak. Yaşam kolay değil ama ata toprağından fazla uzak kalamadık. Su olmayınca herkes dağıldı, biz de gitmek zorunda kaldık. Su sorunu çözülünce yeniden döndük. Şimdi sadece üç hanede duman tütüyor. Eskiden 50’den fazla hanemiz vardı, şimdi köyde sadece 4 kişiyiz.”
Kaya, çocuklarının şehirde yetiştiğini ve orada yaşam kurduğunu belirterek onların geri dönmesinin artık mümkün olmadığını ifade etti.

“Keşke Köyümüz Eskisi Gibi Kalabalık Olsa”
Fadime Kaya, köyün bir zamanlar doğası ve sakinliğiyle hayranlık uyandıran bir yer olduğunu ancak terk edildikten sonra yapılarının büyük bölümünün yıkıldığını dile getirdi.
“Keşke eskisi gibi olsak. Her evde yaşam olmasını isterdik. Evlerin çoğu haşat oldu. Biz burada nefes almaya çalışıyoruz. Kalabalık köyümüzü özlüyoruz. Ama köyde yaşamak zor, gençler dönmek istemiyor” dedi.

Küçük Çaplı Tarım ve Hayvancılıkla Hayata Tutunuyorlar
Kaya çifti, köyde kendi ihtiyaçlarını karşılayacak küçük bir düzen kurmuş durumda. İki keçi, birkaç oğlak ve birkaç tavukla hem günlük yaşamlarını sürdürdüklerini hem de doğal üretim yaptıklarını anlattı:
“Bir keçi 3 oğlak doğuruyor. Sütünü sağarak yoğurt ve peynir yapıyoruz. Tavukların yumurtaları doğal. Çocuklar ve torunlar geldiğinde onlar için kesiyoruz. Köy işi hayatımızı yeniden kurduk. Burada daha mutluyuz, şehirde yaşamak çok daha zordu.”
Kaya, köyün sessizliğine ve doğallığına alıştıklarını, şehirdeki yoğun kalabalık ve koşuşturmanın kendilerini yorduğunu söyledi.

Harabeye Dönmüş Yapılar Köyün Yalnızlığını Yansıtıyor
Çökene’nin dört bir yanında zamanla yıkılmış, çatıları çökmüş ve harabeye dönmüş eski evler bulunuyor. Köyün sokaklarında artık çocuk sesleri duyulmuyor, tarlalarda kimse çalışmıyor. Bu sessizlik, köyün tarihsel bir döneminin kapandığını gösteriyor.
Zamanında 50 haneyi bir arada yaşatan, düğünlerle şenlenen köy meydanı bugün yalnızca rüzgârın uğultusuyla doluyor.
450 Yıllık Bir Köyün Bitmeyen Umudu
Her ne kadar köy neredeyse tamamen boşalmış olsa da, geri dönen birkaç sakin köyün geleceği için umutlu. Fadime Kaya, köylerinin tamamen yok olmasını istemediklerini söyleyerek sözlerini şöyle tamamladı:
“Biz burayı yaşatmak için elimizden geleni yapıyoruz. Hiç olmazsa bu köyde bir ışık yanmaya devam etsin. Bir gün belki yine hareketlenir. Burası bizim yuvamız.”
Yorumlar
Kalan Karakter: