1930’lu yıllar, Troya’nın tarih sahnesinde yeniden canlandığı, bilim dünyasında büyük ilgi uyandıran bir dönemdi. Bu yıllarda Amerikalı arkeolog Carl W. Blegen başkanlığında yürütülen Troya kazıları, yalnızca arkeolojik buluntularla değil, aynı zamanda o dönemin yerel halkıyla da iç içe geçmiş bir hikâyeyi barındırıyordu.
Kazı ekibinin en dikkat çekici üyelerinden bazıları, Tevfikiye ve çevre köylerden gelen küçük yaştaki çocuklardı. Arkeologların “Pot Boy” (Çömlekçi Çocuk) olarak adlandırdığı bu çocuklar, kazı alanında bulunan seramik parçalarını dikkatle taşıyor, bazen de arkeologların gözetiminde temizleme ve düzenleme işlerinde görev alıyordu. O dönemde arkeoloji bilimi henüz bugünkü kadar sistematik değildi; kazılarda yerel halkın emeği büyük önem taşıyordu.
Bu siyah-beyaz fotoğraflar, o çocukların emeğini ve kazı alanındaki gündelik yaşamı gözler önüne seriyor. Yıpranmış ayakkabıları, yamalı giysileri ve yüzlerindeki ciddiyet, bir yandan dönemin ekonomik koşullarını yansıtırken, diğer yandan tarihe tanıklık eden bir kuşağın hikâyesini anlatıyor. Ellerinde tuttukları çömlekler ise binlerce yıllık bir geçmişi, Troya’nın kadim uygarlıklarını bugüne taşıyan sessiz tanıklar gibi duruyor.
Bugün Troya Ören Yeri’ni gezen ziyaretçiler, kazılarda ortaya çıkarılan eserleri müzelerde görürken, o eserlerin arkasındaki görünmeyen emeği çoğu zaman fark etmiyor. Oysa bu çocuklar, arkeolojinin yalnızca bilimsel değil, insani yönünü de temsil ediyor. Onların emeği, Troya’nın yeniden keşfine, Anadolu’nun arkeolojik mirasının dünyaya tanıtılmasına büyük katkı sağladı.
Fotoğraflar: Troya Kazı Arşivi – C. W. Blegen Dönemi (1932–1938)
Yorumlar
Kalan Karakter: