Çanakkale’nin eşsiz kültürel ve doğal miras alanlarından biri olan Troya Tarihi Milli Parkı, sadece tarihi eserleriyle değil, barındırdığı canlılarla da dikkat çekiyor. Tarihin doğayla iç içe geçtiği bu özel parkta yaşayan sincaplara, Troya’nın efsanevi kahramanlarının adları verildi. Bundan böyle ziyaretçiler, parkın ağaçlarında koşturan sevimli dostlara Hektor ve Akhilleus diye seslenecek.
Troya Tarihi Milli Parkı’nın önemi
Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu, 30 Eylül 1996 tarihinde aldığı kararla Troya ve çevresini “Tarihi Milli Park” ilan etti. Bu kararla birlikte 136 kilometrekarelik alan koruma altına alınarak Troya Tarihi Milli Parkı oluşturuldu. Neolitik dönemden 1915 Çanakkale Savaşları’na kadar uzanan çok sayıda arkeolojik ve tarihi anıtı bünyesinde barındıran park, aynı zamanda doğal yaşamı da koruyor.
Milli parkın master planı sayesinde Troas bölgesindeki kültürel ve doğal mirasın korunması sağlanıyor. Bu titiz çalışmalar yalnızca antik kalıntıların değil, aynı zamanda bölgeye can veren doğal yaşamın da sürdürülebilirliğini garanti altına alıyor.
Sincaplara Hektor ve Akhilleus adı verildi
Parkın korunmuş doğasında yaşayan sincaplar, tarih ile doğanın buluşmasının sembolü oldu. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, parkta gözlenen iki sincaba Troya’nın efsanelerinden Hektor ve Akhilleus isimlerinin verildiğini duyurdu.
Kuruluşun sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, şu ifadelere yer verildi:
“Troya Tarihi Milli Parkı'nda tarih ve doğa bir arada nefes alıyor! Mitolojik bir geçmişe sahip bu eşsiz alanda, tarih yalnızca taşlarda değil; dallarda koşuşturan küçük dostlarımızda da can buluyor. Tanışın: Hektor ve Akhilleus! İsimlerini Troya'nın efsanelerinden alan bu sevimli sincaplar, doğayla tarihin iç içe geçtiği bu büyülü atmosferin neşeli elçileri. Doğayı koruyarak tarihi yaşatıyoruz.”
Kültür mirası ve doğal yaşam iç içe
Troya Tarihi Milli Parkı, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Troya Antik Kenti’ni barındırmasıyla biliniyor. Ancak park yalnızca arkeolojik değeriyle değil, zengin bitki örtüsü ve hayvan çeşitliliğiyle de öne çıkıyor.
Koruma çalışmaları sayesinde orman ekosisteminde yaşayan kuşlar, küçük memeliler ve sürüngenler parkın doğal dengesini oluşturuyor. Sincaplara verilen mitolojik isimler, bu doğal yaşamın kültürel değerlerle nasıl harmanlandığının güzel bir örneği oldu.
Ziyaretçilere farklı bir deneyim
Troya Milli Parkı’nı ziyaret eden turistler, yalnızca antik kalıntıları görmekle kalmayacak, aynı zamanda mitolojik kahramanların isimlerini taşıyan sevimli sincaplarla da karşılaşacak. Bu uygulama, özellikle çocukların doğa sevgisini artırmak ve parkın değerini daha anlaşılır kılmak açısından büyük önem taşıyor.
Troya efsaneleri yaşatılıyor
Troya Savaşı’nın kahramanları Hektor ve Akhilleus, antik dünyanın en bilinen figürleri arasında yer alıyor. Troya Milli Parkı’nda yaşayan sincapların bu isimlerle anılması, bölgenin mitolojik geçmişini bugünün doğasıyla buluşturarak efsanelerin yaşatılmasına katkı sağlıyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: