Müze terasından bakıldığında Kaz Dağları, Bozcaada, Gökçeada ve Çanakkale Boğazı tüm ihtişamıyla gözler önüne seriliyor. Homeros’un dizeleri adeta canlanıyor, Hektor’un çarpan kalbi hissediliyor. Binlerce yıl önce Troya Kenti’nin yıkılışına tanıklık eden acılar, bugün bu terasta yankılanıyor.
Troya Müzesi’nin sosyal medya paylaşımında bu deneyim şu sözlerle anlatılıyor: “Gözlerinizi kapattığınızda bu ovada yaşayan da, gelinciklerin arasında koşan da siz olursunuz… Ayşe de sizsiniz, Hekabe de; Ali de sizsiniz, Tros da…” Müze, ziyaretçilerine destanın bir parçası olduklarını hissettiren bu zamansız yolculukla, Çanakkale’nin kadim geçmişine doğru bir kapı aralıyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: