Bafa Gölü’nün hemen ötesinde, doğa ile tarihin birbirine karıştığı yerde…
Latmos Dağları (Beşparmak Dağları), öyle bir yer ki ilk kez gören bir daha unutamıyor. Aydın ile Muğla sınırında, milyonlarca yılda şekillenmiş granit devleri ve 8.000 yıllık kaya resimleriyle insanı büyülüyor. Ziyaret eden herkesin cümlesi aynı: “İnanılmaz! Görmek lazım!”
Ama bu büyülü diyar, bugün sessiz bir çığlık atıyor: Madencilik tehdidi.
Doğanın Heykelleri Arasında Bir Zaman Yolculuğu
Latmos’un taş heykelleri, doğanın milyonlarca yıl süren sabrının ürünü.
Yamaçlara tırmandıkça karşınıza çıkan devasa granit bloklar, rüzgar ve yağmurun yüzyıllar süren dansının eseri. Adını aldığı “Beşparmak” görünümüyle Latmos, her adımda başka bir gezegendeymiş hissi yaratıyor.
Fotoğraf tutkunları için tam bir açık hava stüdyosu!
Kapıkırı Köyünden Bafa Gölüne bakış.
8.000 Yıllık Sırlar: Kaya Resimleri ve Antik Herakleia
Latmos’un en büyüleyici mirası, Neolitik çağdan kalma kaya resimleri.
İnsanlık tarihinin en eski aile tasvirleri, tanrısal figürler ve doğa sembolleri, dağların gizli sığınaklarında hâlâ canlı.
Aşağıda ise Bafa Gölü kıyısında uzanan Herakleia Antik Kenti...
Athena Tapınağı, antik surlar ve göl manzarası, ziyaretçilere hem mitolojik hem görsel bir şölen sunuyor.
Yediler Manastırı: Gökyüzüne Dokunan Sessizlik
Dağın kalbinde, granit kayaların arasına saklanmış bir mucize: Yediler Manastırı.
Pantokrator İsa freskleriyle süslü bu Bizans mabedine ulaşmak, hem fiziksel hem ruhsal bir keşif gibi.
Kayaların arasında yükselen bu manastır, “Latmos’un sessiz kalbi” olarak anılıyor.
Cennet Tehlikede: Maden Lobilerine Karşı Latmos
Ancak tüm bu güzelliklerin üzerinde karanlık bir gölge var.
Kuvars ve feldspat madeni uğruna, dinamit sesleri bu kadim dağlarda yankılanabilir.
500 yıllık fıstık çamlarının ve binlerce yıllık kaya resimlerinin yok olma riski, bölge halkını ayağa kaldırdı.
Köylüler “Madeni durdur, Latmos’u yaşat!” diyerek doğa ve tarih adına destansı bir direniş sergiliyor.
Latmos müthiş bir atmosfer sunuyor; muhakkak görülmesi gerekenler listenize ekleyin.
Latmos’a Gitmeden Önce Bilmeniz Gerekenler
En iyi zaman: Mart–Mayıs ve Eylül–Kasım arası.
Ulaşım: Kapıkırı Köyü (Herakleia) başlangıç noktası. Aracınızla köye kadar ulaşabilirsiniz.
Rehber: Kaya resimleri ve gizli patikalar için yerel rehberle gitmek şart.
Yanınıza alın: Yürüyüş botu, su, şapka, güneş kremi ve bolca merak!
Latmos’u Görmeden Yaşadım Demeyin
Bu dağlar sadece bir doğa harikası değil, aynı zamanda bir çağrıdır:
“Gel, gör ve koru.”
Latmos’u keşfetmek, insanlık tarihine ve doğanın mucizelerine tanıklık etmektir.
Gidip gören herkes aynı şeyi söylüyor:
“Bir kez gördüm ama hâlâ oradayım.”
Hazine Mi, Maden Mi? Bölge Halkının Şüpheleri
Latmos’ta yapılmak istenen madencilik faaliyeti, yalnızca kuvars ve feldspat çıkarmakla sınırlı olmayabilir. Bölge halkı ve doğa savunucuları, sarp kayalıkların altındaki antik hazinelerin hedef alınmış olabileceği yönünde ciddi şüpheler taşıyor.
Yerel halk, madenin planlanan bölgelerdeki kaya resimleri ve antik kalıntılar nedeniyle bu girişimin sadece “gizli bir kazı” olabileceğini düşünüyor.
Doğanın derinliklerinde antik kenti keşfedebilmiş olanlar çok şanslı
Bu nedenle Latmos’un talan edilmeden, hem doğal hem tarihi değerleri korunarak turizme kazandırılması, bölge için en büyük öncelik olarak görülüyor.
Gören herkesin hayran kaldığı bu gizemli cennet, maden lobilerinin gölgesinden önce keşfedilmeyi ve korunmayı hak ediyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: