Türkiye’nin dört bir yanından insanlar, özellikle yaz aylarında rotasını Ege’nin karşı kıyılarına ve ege adalarına çeviriyor. Midilli, Sakız, Rodos, Kos, Meis ve Korfu adaları, günübirlik veya kısa süreli tatillerin cazibe merkezi haline gelmiş durumda. Peki insanımız neden kendi kıyılarını bırakıp komşunun sahilinde yemek yemeyi, kahve içmeyi ve tatil yapmayı tercih ediyor ?
Yanıt aslında görsellerde gizli: Kumsalın kenarına konmuş beyaz örtülü tahta masalar, mavi ve beyazın hakim olduğu basit ama etkileyici dekorasyonlar, içten bir misafirperverlik…
Tahta masa kültürü, abartısız samimiyet
Yunanistan’da restoran kültürünün temelini sadelik oluşturuyor. Birkaç adım ötede denizin dalgaları, kıyıya yanaşan balıkçı tekneleri ve hemen önünde beyaz örtülü tahta sandalyeler…
İnsan, burada lüks dekorasyon yarışından uzak, doğallığın içinde bir deneyim yaşıyor. Komşuda masaların üzerine bir demet çiçek koymak bile samimiyetin simgesi haline geliyor. Türkiye’deyse çoğu sahil işletmesi, pahalı dekorasyonlara ve gösterişli sunumlara yönelirken, müşteri bu sadeliği özlüyor.
Mavi-Beyazın gücü görsel huzur yaratıyor
Mavi boyalı evler, beyaz masalar, lacivert kareli veya beyaz örtüler… Yunanistan’ın kıyı kasabalarında kurulan her masa, aslında görsel bir davet. Fotoğraf estetiği açısından da cazip olan bu mekanlar, sosyal medyada paylaşıldığında adeta “tatilin resmi” oluyor. İnsanımız da bu huzurlu, abartısız ama renkli atmosferde kendini daha değerli hissediyor. Türk sahillerinde ise çoğu zaman masa düzeninden müzik seçimine kadar “fazlalık” ön planda oluyor.
Porsiyonlar ve fiyat dengesi
Yunanistan’da sofraya gelen yemeklerin en belirgin özelliği, doyuruculuk. Büyük porsiyonlar, fiyat/performans dengesi ve tatmin edici sunum, turistler için cazip bir unsur. Türkiye’de sık sık şikayet edilen “porsiyon küçültme” uygulamaları ve yüksek fiyatlar ise tatilcinin canını sıkıyor. Komşuda insanlar, ödedikleri paranın karşılığını aldıklarını düşündükleri için masadan memnun kalkıyor.
Servis hızı ve güler yüz
Bir diğer kritik fark servis anlayışında. Yunanistan’da restoranlarda siparişin masaya hızlı gelmesi, personelin güler yüzlü ve ilgili davranması, müşteri deneyimini öne çıkarıyor. Türkiye’de ise özellikle yaz aylarında turistik bölgelerde yoğunluktan kaynaklı servis aksaklıkları, yetersiz personel ve ilgisizlik sıkça eleştiriliyor. Tatilde zamanın değerini bilen turist için bu fark çok önemli.
“Kazıklanma” korkusu yok
Belki de en belirleyici unsur güven. Türk turistler, Yunanistan’da yeme-içme sırasında “hesap şişirilmesi” ya da “fazladan ücret yazılması” gibi olumsuzluk yaşamayacak-larını düşünüyor; hatta masadan kalkmadan ne kadar ödeyeceğini biliyor. Türkiye’de zaman zaman gündeme gelen “turisti kazıklama” vakaları, yerli müşteriyi de tedirgin ediyor. Komşuda bu ihtimali hiç düşünmeden masaya oturabilmek, insanlara ekstra bir rahatlık sağlıyor.
Türk işletmecilere dersler
Yunanistan’ın sırrı karmaşık değil: Tahta masalar, beyaz örtüler, mavi duvarlar, büyük porsiyonlar, hızlı servis ve güven. Aslında tüm bu unsurlar, Türk işletmeciler için büyük ders niteliğinde. Çünkü turistin istediği; abartılı sunumlar, pahalı dekorasyonlar ya da yüksek fiyatlar değil. Beklenti, samimiyetle birleşmiş huzurlu bir deneyim.
Sonuç olarak, Türklerin Yunanistan’a yönelişinin ardında kültürel, ekonomik ve psikolojik sebepler var. Ama hepsinin özünde çok basit bir ihtiyaç yatıyor: İnsan değer görmek, hakkını almak ve rahat hissetmek istiyor. Komşu bunu en basit yöntemlerle sağlıyor. Bizde ise çoğu zaman “müşteriden nasıl daha fazla kazanırım” sorusu öne çıkıyor.
Plajlarda şezlong üzerinden kazıklanma derdi yok
Yunanistan’ın cazibesini artıran bir diğer faktör de plaj kültürü. Komşuda sahillerde şezlong ve şemsiye için ayrıca ücret alınmıyor. Üstelik en popüler plajların hemen yanında ücretsiz halk plajları da yer alıyor. Sistemin işleyişi basit: Bir mekana oturduğunuzda kişi başı yaklaşık 10 euro en fazla 20 euro harcama yapmanız bekleniyor.
Zaten yiyecek-içecek siparişleriyle bu tutar fazlasıyla karşılanıyor. Türkiye’de ise tablo farklı. Şezlong ve şemsiye parası ayrı, yemek ve içecek ücreti ayrı, üstüne bir de servis ücreti ve bahşiş beklentisi ekleniyor. Bu karmaşık ve maliyetli düzen, tatilcinin gözünde Yunanistan’ı daha cazip hale getiriyor. İnsanlar basit, net ve adil olan bu sistemi tercih ediyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: