“Hastanelere sıçramaması şanstı”
Çanakkale’de üç gün boyunca kabusu yaşadı. Damyeri mevkiinde başlayan ve 12 köy 3 mahalleyi etkileyen yangının rüzgarla birlikte etkisi artarken, alevlerle adeta Çanakkale ruhuyla mücadele edildi.
4 bin 80 hektar alan tahrip olurken, riskli bölgelerde köylerini ve evlerini terk eden Çanakkaleli vatandaşlar büyük üzüntü yaşadı. Şehrin en güzel ve değerli yerleri yanarken içleri dağlanan Çanakkaleliler yangın sonrası değerlendirmelerde bulundu. “Her yıl daha fazla yanıyor” diyen kentliler, “umarız son olur, ormanlarımız kurtulur, bir daha böylesi bir felaket yaşanmaz, hastanelere sıçramaması şanstı” dediler.

Cumhur Ersümer:
“Yandık kavrulduk ne ciğerimiz kaldı yanmayan, ne yüreğimiz, üç gün üç gece, yana yana duman olduk, is olduk, kül olduk kömür olduk. Canımıza yetti, içimiz parçalandı, Çanakkale’mizin rüzgarı yüzyıllardır esiyor, ormanlarımız ilk günden beri var, yangın Çanakkale de her yıl bir değil birkaç kez çıkıyor, yangının olacağı belli, ne yapılacağı biliniyor ama, her yıl daha fazla yer yanıyor. Helikopter gündüz 16, gece 4, gece olunca da 16 olsa daha önce sönmez mi? Bal gibi söner, Keşke daha çok uçak olsaydı daha az yer yanardı. Yazılıyor, söyleniyor, öneriliyor, ama net bir ses, içimizi ferahlatacak bir nefes yok. Artık Çanakkale’de yangın olmayacak demek mümkün değil, ama öyle tedbirler aldık ki kısa sürede sönecek, çok az yer yanacak, diyebilen bir iddia da yok, umarız son olur, ormanlarımız kurtulur. Ormanlarımız devletimizin milletimize emanetidir. Yüce milletimiz emanete ihanet etmez. Ama asıl olan devletin de malına sahip olmasıdır, örnek olmasıdır önüne gelenin de, milleti bağırta bağırta, yanına polisi jandarmayı alıp, dağı taşı kesememesidir, hesap sormasıdır, kesenin de hesap vermesidir, ağaç baltaya demiş ya “ben, senin, beni kestiğine değil, sapının benden olmasına üzülüyorum.”

Cevat İnce:
“İki gündür telefonum çok arandı, evet Çanakkale'de yangın haberini duyan arkadaşlar dostlar hal hatır sorup hayırlı haber alma amacı ile aradı, mesaj attı. Kapanış cümlesi hep benzerdi, yitip giden canlar ve canı yanan insanların acılarına sabır dilekleri idi. Bir yandan yangının etkisi ile çöken moralim bu dostlar sayesinde ayakta kaldığını hissettim. Evet acılar paylaşınca azalıyor, insan biriktirmek dost biriktirmek gerçek zenginlikmiş bir kez daha yaşayarak deneyimledim. Tüm dostlarım, arkadaşlarım iyi ki varsınız sevgi ile hürmetlerimi sunuyorum.”

Öznur Benderlioğlu Doğangün:
Minnettarız. Gece gündüz demeden karada havada canlarını ortaya koyarak çalışan tüm ekiplere sonsuz teşekkürler. Hakkınızı helal edin.”

Gülseren Kılınç:
Yüz yaşında Çanakkale'sini yakan ülke. Geçilmedi, geçilmez bu topraktan, geçmedik, geçmeyeceğiz. Bu vatan toprağına değen her kan, ağlıyor yandıkça, utan milletim utan.
Yüz yaşında gencecik ülkemin, ağacını yaşken eğemedi düşman. Yakıyor şimdi acımadan,
Ciğerin yanıyor uyan ey insan. Topraktan kız kardeşin bu yananlar, Özgecanlar ve yitti nice kızlar. Çek o hayin gölgeni bu vatandan. Sanma sadece ağaçtır bu kavrulan, Payidar kalacak demedi mi Atan? Yaktığın ağacın kökünde binlerce yatan, Kalkacak bir gece sanma sensin kazanan. Rüzgarlar okşasın tüm yaraları, Şehitler kutsasın, yanan dalları, Yaradan yollasın şifa suları, BBaharda can gelsin, kurtulsun kalan. Ağlıyor şu kalbim şahitliğime, Kim bilir nerede, ne ettiğime? Hatırla kurtuldun ilk bu cephede, On beşi dolmamış gençler el ele,
Ördüler düşmana bedenden duvar, alevler geldi bak, utandı hayat. Nasıl basacaksın kara toprağa, yaktın kül ettin attın kenara. Geçtiğini sanıpta sevinme boşa, burada güneşler ateşten doğar.”

Turan Karapınar:
“Bu yangınlar bizim dikkatsizliğimizden çıkıyor. Bu havalarda ateş yakmayacağımızı bilmemiz gerekiyor. Dikkat etmediğimiz için ne yapsak boş. 20 kilometre yer yandı. Birçok hayvan telef oldu. Devlet helikopterler ile müdahale etti ama işte bu kadar oluyor. Bizler burada rüzgarda serin serin oturuyoruz ama yangın durumunda rüzgar kimisine sefa verirken kimisine cefa veriyor. Bu zamanlarda yangınlara karşı çok duyarlı olmalıyız. Yangın Damyeri mevkiinde çıkıyor ve yüzlerce metre ilerleyerek barajı bile geçiyor. Şimdi burada kimi suçlayacağız. Daha önceki yangında Çan yolunda tedbir aldılar ve önleyebildiler ama bu yangında rüzgarın şiddetli olmasından dolayı önleyemediler. Ama buna da şükür, devlet hastanesi, üniversiteye ve askeri bölgeye yangın sıçramadı. Yangının söndürülmesi için devletten yeteri kadar desteğin geldiğine inanıyorum”

Canan Bozyiğit:
“Yangına karşı yeterince dikkatli olunmuyor. Bir de ormanların yakınlarında iş yerleri varmış sanırım. Bunların olmaması gerekiyor. Yangına müdahalede biraz geç kalındığını düşünüyorum.”
Mine Tarım