Çanakkale'de gerçekleştirilen "Mavi Vatan Bağlamında Kıbrıs'ın Jeopolitik Önemi" konulu söyleşide, emekli Tümamiral Prof. Dr. Cihat Yaycı'dan tarihi nitelikte bir uyarı geldi. Türk Ocakları'nın düzenlediği etkinlikte konuşan Yaycı, Kıbrıs adasının stratejik konumuna dikkat çekerek, buranın sadece bir kara parçası değil, aynı zamanda Avrasya'dan Süveyş'e kadar tüm ticari ve askeri yolları "kumanda eden batmayan bir uçak gemisi" olduğunu vurguladı. Yaycı, konuşmasında adanın yüzyıllardır tüm dünya güçlerinin hedefinde olduğunu belirterek, "Kıbrıs diye kimse geçip gitmesin. Bu ada bir Türk ve Müslüman adasıdır" sözleriyle meselenin milli hayatiyetimiz için olmazsa olmaz önemini bir kez daha kayda geçirdi. Bu kritik değerlendirmelerin tamamı ve Kıbrıs'ın Mavi Vatan doktrinindeki yeri haberimizin devamında.
Çanakkale’de “Mavi Vatan Bağlamında Kıbrıs’ın Jeopolitik Önemi” başlıklı söyleşi gerçekleştirildi. Akademisyenlerin, öğrencilerin ve çok sayıda davetlinin katıldığı etkinlikte konuşmacı olarak Prof. Dr. Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı yer aldı. Yaycı, Kıbrıs adasının tarihsel ve stratejik açıdan uluslararası güç dengeleri içindeki konumunu anlattı.
Program, Türk Ocakları tarafından düzenlenirken, katılımcılar Kıbrıs’ın Mavi Vatan doktrini içindeki yeri, Doğu Akdeniz’deki jeopolitik gelişmeler ve bölgenin ulusal güvenlik bağlamındaki önemine ilişkin detaylı bilgiler edindi.

“Türk Ocakları milli ruhun taşıyıcısıdır”
Söyleşinin açılış bölümünde Türk Ocaklarının tarihsel rolüne değinen Prof. Dr. Cihat Yaycı, kurumun düşünsel ve kültürel anlamda Türkiye’ye önemli katkılar sunduğunu belirtti. Yaycı, “Türk Ocakları bizim için çok önemli bir fikir ocağıdır. Bir milli ruh ocağıdır. Bu milli ruh ve fikir ocağının Çanakkale’de de bu şekilde faaliyetlerde bulunması beni son derece memnun etmiştir. Türk Ocakları bu memlekete büyük hizmetler vermiştir, vermeye devam etmektedir. İnşallah ocağın dumanı da hep tütecektir” ifadelerini kullandı.
Katılımcılar tarafından ilgiyle takip edilen bu bölümde Yaycı, Türk Ocaklarının tarih boyunca milli kimliğin korunmasında üstlendiği misyona dair açıklamalarda bulundu.

“Kıbrıs dünyayı yöneten güçlerin hedefi olmuştur”
Söyleşinin ana bölümünde Yaycı, Kıbrıs’ın jeopolitik önemini küresel güçler ve bölgesel gelişmeler bağlamında değerlendirdi. Kıbrıs’ın jeostratejik konumunun tarih boyunca birçok devletin dikkatini çektiğini vurgulayan Yaycı, “Dünyayı hükmeden kim varsa bu adaya sahip olmak istemiştir” dedi.
Yaycı, adanın konumunun Avrasya, Orta Doğu, Afrika, Avrupa, Cebelitarık ve önemli deniz yollarını kontrol edebilme imkânı sağladığını belirterek, Kıbrıs’ı “batmayan bir uçak gemisi” olarak nitelendirdi. Bu tanımlama, adanın askeri, ekonomik ve stratejik değeri açısından önemine dikkat çekti.

“Kıbrıs tüm dünyanın ticaret yollarına hakim bir nokta”
Kıbrıs’ın tarih boyunca küresel ticaret yollarının kesişim noktasında bulunduğunu belirten Yaycı, Doğu Akdeniz’in enerji kaynakları, uluslararası ticaret ve güvenlik koridorları açısından kritik bir role sahip olduğunu anlattı. “Kıbrıs’a hükmeden bütün dünyanın ticaretine hükmeder” sözleriyle adanın stratejik gücüne işaret eden Yaycı, bölgedeki askeri ve ekonomik denge açısından Kıbrıs’ın belirleyici öneme sahip olduğunu ifade etti.

“Milli hayati bir meseledir”
Konuşmasının sonunda Kıbrıs'ın Türkiye açısından taşıdığı yaşamsal öneme vurgu yapan Yaycı, konunun ulusal güvenlik ve devlet politikaları açısından kritik boyutta olduğunu belirtti. “Konuştuğumuz konu milli hayati olmazsa olmaz bir meseledir” diyen Yaycı, bu bağlamda Kıbrıs’ın Türkiye için yalnızca bir ada değil, aynı zamanda tarihsel, kültürel ve stratejik bir değer olduğunu söyledi.

“Bu ada Türk ve Müslüman adasıdır”
Yaycı, Kıbrıs’ın demografik ve kültürel geçmişine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, “Kıbrıs diye kimse geçip gitmesin, onu hiç unutmamak lazım. Bu ada bir Türk ve Müslüman adasıdır” ifadelerini kullandı. Yaycı’nın bu sözleri salonda geniş bir dikkatle takip edildi.
Yoğun katılım gerçekleşti
Söyleşi boyunca akademisyenler ve öğrenciler başta olmak üzere pek çok katılımcı, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs özelinde Türkiye’nin stratejik çıkarlarına ilişkin sorular yöneltti. Program, katılımcıların merak ettiği konulara yanıt bulduğu interaktif bir bölümle sona erdi.
Etkinlik, Çanakkale’de jeopolitik farkındalığın artırılması ve Mavi Vatan doktrininin daha geniş kitlelere ulaştırılması açısından önemli bir buluşma olarak değerlendirildi.
Yorumlar
Kalan Karakter: