Alçakgönüllü olmalı

En güzel insan,alemlere rahmet olarak yaratılan Şanlı Peygamber Efendimiz! Her şeyin en güzeli onda. Sevip seçtiği ve nurundan 18 bin Alemi yarattığı biricik Peygamber Efendimiz! Düşünelim onun ne kadar alçakgönüllü olduğunu. Hiç bir zaman “ben bilirim” demedi. “Bildiren Allah’a hamdolsun. O'nun bildirdiği kadarını bilirim.” deyip Rabbine teşekkür etti. En güzel örnek o bizlere.
Mübarek kızı Fatıma annemize sözü şudur: “Kızım babanın Peygamber olduğuna dahi aldanma. İbadet ve taatlarından geri kalma. Yoksa seni ben bile kurtaramamam.” deyip Fatıma annemize ibadetlerine güvenmemesini öğütlemiştir. Bir de günümüze bakalım. Birbirinin sırtından geçinmek isteyen insan sayısı o kadar çok ki! Ben bilirim, ben yaparım diyen ve kendini yerlere göklere sığdıramayan insanlar maalesef ki nefslerinin kurbanı olmuşlar da haberleri yok. Nefs kişiyi “enaniyet” denilen o büyülü atmosfere sokmuş, insan deve kuşu gibi başını kuma saklamış ancak koca cüssesi meydan da,gözüküyor. Yunus Emre atamız der ki: “Ben oldum dediler, merdivenden ittiler.”
Rabbimiz hepimizi “oldum, biliyorum” demekten muhafaza eylesin. Bilene öğretmezler, oldum diyen sınıfta kalır. Mevlana sultanın “hamdım, piştim, yandım”haline ulaşamaz. Yanmak için gayret gerekir. Pişmek için aç olmak gerekir. Açlığınızı gidermek için ise doğru kaynaktan beslenmek gerekir. Biz yazılarımızda sizlere bahsediyoruz; manevi açlığınızı giderebileceğiniz en doğru kaynakÜveys Veysel Karane zikri diye. Allah’tan ilim almak isteyenlerin kapısı burası. Tek kapı var, o da Allah’ın 2000’li yıllar projesi olan Üveysilik kapısı.
Kendi ilminize, zekanıza, yeteneklerinize güvenmeyin. İlim konusunda, öğrenme konusunda alçakgönüllü olun. Koca adam iken, 5 yaşındaki bir çocuktan dahi öğrenebileceğinizi unutmayın lütfen. Yeter ki öğretilsin. Kim olursa olsun. Bu çocuk, bu okumamış, bu cahil demeyin. Yeri gelir çobandan, ümmiden, yeri gelir alimden, okumuştan öğretirler. Cahilden öğrenmekle, alimden öğrenmek arasında fark yoktur. Yeter ki öğretsin Allah. En doğrusunu öğretir. Sizin niyetinize bakar. Kibir, enaniyet, gurur mu yapacaksınız, yoksa “Rabbim kullarından konuşan sensin, bir bildiğin vardır.” deyip işin iç yüzünü öğrenmeye mi çalışacaksınız. Görünmeyenin arkasındakini görmeye yarayan bu tatlı meyveye İDRAK diyoruz. Olaylara herkesin baktığı, anladığı değil de, çok daha başka pencereden bakar ve işin iç yüzüne şaşırırsınız. Mutlu olursunuz. Sabrınız artar, Allah’a olan güveniniz artar. Teslimiyetiniz artar. Ayakları yere sağlam basan bir kul olursunuz. Hemen öfkelenmek yerine, sabırla beklersiniz. “Arif işin sonuna bakar” kelamına nail olursunuz. Tüm bu güzellikleri sabah aksam yapılan10’ar dakikalık zikirle yaşayabilirsiniz. Unutmayın; Allah’ı zikretmek her kişinin değil, er kişinin harcı. Herkese nasip olmaz. Kuranda pek çok ayette geçen “Allah’ı sabah akşam zikredin” kelamı. İyi düşünmek lazım. Allah sevdiklerine nasip ediyor. Hala daha O’nun istediği gibi zikretmiyorsanız kayıptasınız!
Üveys Veysel Karane zikri nasıl yapılır ayrıntılı bilgi için: www.veyselkarane.com