Hac Bayramı

Adem as. dünyaya gönderildiğinde, Havva annemizle buluştuğu yerde bir ev yapıldı. Mescit olarak inşa edildi. Günümüzde “Kabe” olarak bilinen evin yeri sonrasında kayboldu. Ancak temelleri bulunduktan sonra İsmail ve İbrahim as.‘a Rabbimiz Kabe’yi tekrar inşa etmelerini söyledi. Cebrail as.’ın desteği ile Kabe tamamlandı.
Kabenin yapımı tamamlandıktan sonra, Rabbimiz İbrahim as.’a seslendi: “Ey İbrahim söyle kullarıma, gelip evimi ziyaret etsinler” dediğinde, İbrahim as. “Ben nasıl duyururum” dedi. Rabbimiz ise “Sen seslen, onlar duyarlar” dedi. “Attığın zaman sen atmadın, lakin Allah attı” ayeti (Enfal Suresi, 17. ayet) gereği, İbrahim as. kullarına seslendi, Rabbimiz ise onlara duyurdu. Seçtiklerine, davet ettiklerine duyurdu Yüce Yaradan. Evini ziyaret etmelerini nasip etti seçilmişlere. Bunun üzerine müminler, Müslümanlar Mekke’ye gidip hac yaptılar. Günümüzde de hala devam etmektedir.
Bugün bilinen anlamda hac, Kabe’yi tavaf etmekle yapılır. Marifetteki hac ise; gönülden yapılan hacdır. Ancak maddi durumu olmayanlar, sağlığı el vermeyenler nasıl ziyaret yapabilecek derseniz eğer: kelime-i şahadet söyleyip, iman eden herkes kalbinde hac yapabilir. Allah’ın evi içimizde, Rabbimizin nurunun olduğu yer kalptir. “Arşa da sığmam, arza da sığmam ancak mümin kulumun kalbine sığarım” der Rabbimiz. Allah’ın gelip yerleştiği yer, içimizdeki Kabe, kalbimizdir sevgili okurlar. Burayı temiz tutarsak hac bayramını yaşayabiliriz. Günahlarımızdan arındıkça, arınmanın verdiği bayramı yaşayabiliriz. Nasıl Mekke’de bu sevinci yaşayan hacılarımız kurban kesiyorlarsa, biz de buna karşılık içimizde, bizimle beraber yaşayan ve bizlere kötülüğü emreden nefsimizi kesebiliriz. Nefsi bilmek ve nefsi kesmek tevhidle olur. Tevhidi çok söyleyerek Rabbimize olan sevginizi ispatlamış olursunuz ve işte Hac Bayramı o zaman yaşanır. Bu bayramı yaşayan üveysler, tevhid söyleyerek nefslerini kestiği gibi, zahirde de ümmet için kurban keserler.
Her sene olduğu gibi bu sene de Peygamber Efendimize Ümmeti için kurban kesen üveysler olarak toplumun unuttuğu bu sünneti hayatımıza sokmaya devam edeceğiz. Gayretimiz her daim Şanlı Resul’ünün yanında olmak ve onun sünnetine uymayı bizlere öğreten, sevdiren Rabbimize ve onun en sevdiklerine olacaktır. Ümmet kurbanı kesimi için her üveys tek ses, tek nefes, tek yürek olmuş ve Çanakkalemizde de bu sene 4 adet kurban kesip, ihtiyaç sahiplerine dağıtacağız. Sırasıyla Pirimiz Veysel Karani hz.’ne, Ehli Beytine, Peygamber Efendimize ve Şehitlerimiz adına kesecek olduğumuz kurbanlarımızı Rabbimiz kabul eylesin inşallah. Hac bayramınız kutlu olsun. Rabbim seneye yine eriştirsin.
Üveyslik hakkında ayrıntılı bilgi için: www.veyselkarane.com sitesini inceleyebilirsiniz.