Bir Perşembe günü daha sizlere konuk olmakla şerefleniyorum kıymetli okur, bu hafta biraz sohbet edelim, olanı biteni, gündemi değerlendirelim isterim. Sizler ne dersiniz?
*
Bir yılı daha geride bıraktık. Eğitim-öğretim yılının ilk dönemi de neredeyse tamamlanmak üzere. 2020-2021 eğitim-öğretim yılı soru işaretleriyle başlamıştı malumunuz. ‘’Açılır mı, kapanır mı? Dersler kaç dakika? Sabahçı mı, öğlenci mi? ‘’ derken ilk dönem bitti bitecek. Öğrenme kayıplarının hat safhada olduğu bir öğrenci grubu karşısında neyi nereden alıp nereye koyacağını kestirmeye çalışan bir öğretmen topluluğu.
Geçen yılın eksiklerini tamamlamaya çalışan, en azından daha fazla eksik oluşmasın diye ümitle bekleyen kırtasiyeciler, kantinciler, servisçiler…
Eğitim sadece sınıfta, öğretmen ve öğrencilerle yapılamaz diye çok dile getirmiştim kıymetli okur. Eğitim toplumun bir bütününün hem geleceğini hem bugününü şekillendirir. Öyle ki tam kapanma dönemlerinde ya da uzaktan eğitime devam edilen dönemlerde hayatın ne kadar da ağır devam ettiğini hep beraber seyrettik.
Bu yıl okulların açık tutulmasına yönelik tavır siyasiler tarafından her fırsatta ifade ediliyor. Bu karar kimilerini memnun etse kimilerini memnun etmese de sektörün emekçileri tarafından olumlu karşılandığını söyleyebilirim.
Daha önce uzaktan eğitime geçişlerin genellikle tatillerin uzatılarak gerçekleşmesi ise akıllara yarı yıl tatilini istemsizce getiriyor. Bu yarı yıl tatili de uzar mı? Yeniden Hibrit eğitime geçer miyiz? Benzeri soruları da sık sık duyuyoruz.
*
Özel okulların bir sonraki eğitim-öğretim dönemi için uygulaması beklenen fiyat politikası ise bu yıl çok erken gündem oldu. Beklenti, fiyatlarda ciddi artışlar yapılacağı yönünde, ya da endişeler mi demeliydim? Fiyatta politikasında ciddi bir artış yapılmasının akabinde öğrenci sayılarında azalmalar olması ihtimali de bu durumun farklı bir handikabı...
*
Okul öncesi eğitime, okul öncesi eğitimde okullaşmaya büyük önem verileceğini yeni bakanımız bir çok kez bir çok yerde ifade ettiler. Bu yıldan itibaren okul öncesi eğitimin daha ulaşılabilir bir kademe olduğu günleri görebiliriz diye ümit ediyorum. Okul öncesi eğitimin ulaşılır olabilmesi için ise sadece her yere anaokulu, anasınıfı açmanın yeterli olmadığını düşünüyorum. Eğitim-öğretim dönemi içerisinde kullanılacak materyalin, görevlendirilecek personelin de temininin kimin tarafından, nasıl yapılacağı da çok önemli bir husus. Bir de bakanımız tarafından ifade edilen sayılardaki sınıflar için hangi eğitmenlerin, ne kadar sürede, nasıl istihdam edilecekleri de merak konusu.
*
Yeni bir yılın daha önceki yıllarınızdan daha hayırlı olmasını, herkesin yüzünde aynı anda tebessümler oluşmasını, yarınlara daha bir umutla bakmanızı dileyerek bu haftayı da Selçuk Aydemir ile noktalayalım kıymetli okur;
“Hayatımın değişmez kuralıdır bu, ben yanlış ata oynamaya bayılırım. At bile kendine güvenmez, ben ona güvenirim.”
Herkese sağlıklı, huzurlu, mutlu haftalar dilerim.
Kalın sağlıcakla.
Bu yıl da eskidi
Bir Perşembe günü daha sizlere konuk olmakla şerefleniyorum kıymetli okur, bu hafta biraz sohbet edelim, olanı biteni, gündemi değerlendirelim isterim
Yayınlanma :
06.01.2022 09:32
Güncelleme
: 06.01.2022 09:32
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: