İşte yeni bir dönem

Okullar tatil olunca hayatın da ne kadar durgunlaştığına bir kez daha şahit oluyoruz. Trafik yoğunluğu azalmış, sabah koşturmaları yerini sakin kaldırımlara bırakmış, her sabah soğuk havada çocuğunu okula bırakan hanımlar, beyler de bir soluk almış. Kantinciler uzun bir bilinmezliğin ardından nihayet keyifle tatil yapabiliyor olmanın sevincini yaşıyor. Simitçiler satışların azalmasından biraz muzdarip ama geçen seneki gibi değil ya sayılı gün geçer diyor. Bakıyorum kırtasiyeci İbrahim Ağabey bile ben evden çıktığımda henüz dükkânını açmamış oluyor.
Her sabah selamlaşırız normalde kendisiyle, eski esnaf İbrahim Ağabey. Dükkânın önüne müşteri geldi de geri döndüyse eğer ona o moral bozukluğu yeter. Erkenden açar dükkânını. Top, çanta, kalem kutu gibi birkaç üründen oluşturduğu ‘’fırsat sepetini’’ kapının önüne koyar, dükkânın önünü şöyle bir süpürür. Nasibini beklemeye başlar. Sadece kalem defter satar sanmayın, yeri geldiğinde ödev yapar, sunum hazırlar, yeni aldığı renkli yazıcısıyla yapamayacağı iş yok evvel Allah.
Bakıyorum bakkal daha geç açıyor bu hafta, bakkallar böyledir, kışın daha erken açar daha erken kapatırlar genelde. Kesin kuralları yoktur, tam kapanacakken kapının önüne gittiğinizde eliniz boş dönmezsiniz mesela. Aldıklarınıza paranız çıkışmadığında birkaçını geri bırakmak zorunda kalmazsınız. Tamam, bazı bakkal amcalar biraz huysuz olabiliyorlar ama onu da hoş göreceğiz artık.
Köşedeki servisi park halinde daha çok görüyorum. Hem personel, hem öğrenci taşımacılığı yapıyorlar. Türlü sebeplerden belleri bükülmüş zaten, çalışsak mı iyi çalışmasak mı bilemiyorlar ama bizim insanımız çalışmadan duramıyor işte. Yarıyıl tatili onlara da biraz müsaade ediyor böylece.
Özetle, toplumun birçok ferdi doğrudan ya da dolaylı olarak eğitimle ilişkili olduğundan, yarıyıl tatili tabiri caizse günlük akışı da yavaşlatıyor.
*
Değerli misafirlerimiz, bir yarıyıl tatilinin daha sonuna gelmek üzereyiz. Daha yoğun, koşuşturmalı, yüksek tempolu bir ikinci dönemin sizleri beklediğini hatırlatır muvaffakiyetler dileriz.
Sanırım yeterince dinlendik, imkanlar dahilinde eğlendik, okuyabildiğimiz kadar okuduk, gönlümüz çektiği kadar çalıştık ikinci döneme böylece ‘’Merhaba,’’ diyoruz.
İkinci dönemler birinci dönemlere göre daha hareketli, daha yoğun geçer malumunuz. Milli bayramlar, sınavların yaklaşıyor olması derken bir bakmışsınız bir dönem daha bitmiş. Şimdiden herkese hayırlı bir eğitim dönemi ve başarı dolu günler temenni ediyorum.
Bu haftayı da Tarık Tufan ile noktalayalım kıymetli okur,
"Yürüdüğün yolun ışıklandırılmış olması, gideceğin yerin aydınlık olması anlamına gelmez."
Herkese sağlıklı, huzurlu, mutlu haftalar dilerim.
Kalın sağlıcakla.