Geçen hafta birinci bölümü yayınladığımız Ali Ersin Gür arkadaşımızın yazısının ikinci bölümünü yayınlıyoruz...Kendisine teşekkür ediyorum
F.Engels Amerika Kıtası keşfedildiğinde bölgede yaşamakta olan İrokua Kabilesinin de Atina demokrasisinden çok daha ileri bir doğrudan demokrasi ve meclis kültürü ile yönetildiğini bizlere iletmektedir. Engels İrokua Konfederasyonunun 1871 yılında hala devam ettiğini yazıyor olmasına rağmen, bu uygulamanın hangi tarihten itibaren başladığı konusunda ne yazık ki açık bilgi vermiyor.
Friedrich Engels; Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni kitabında, soya dayalı aile yapısı olarak Kuzey Amerika’da yaşayan bir Kızılderili kabilesi olan İrokua Kabilesinin ekonomik ve örgütlenme biçimini anlatıyor. Oradaki örgütlenme modeli bugünkü en gelişmiş devletlerdeki örgütlenme modelinden çok ama çok daha demokratik ve özgür yaşamı temsil etmektedir. Kitapta özellikle İrokuaların Seneka kabilesi soyu mercek altına alınmaktadır. Bu kabilede hayvan ismi verilmiş 8 soy mevcuttur. Her soy aile, barış dönemleri için bir reis ve savaş işin de bir şef seçerler. Seçim, soy aile meclisindeki tüm yetişkin kadın ve erkeklerin oy kullanması ile yapılır. Ailedeki tüm kadın ve erkekler eşittir. Bir soy ailenin seçtiği reis veya şefin göreve başlaması için diğer 7 soy aile tarafından da onanması gerekir ve kararlar oybirliğiyle alınıyor. Seçilen şef ve reis, aynı zamanda Senekaların Kabile Kurulu ve İrokuaların Konfederasyon Kurulunun da üyesidir. Soy istediği zaman seçtiği reis ve şefi geri çağırabiliyordu. Buna da yine erkek ve kadınlar birlikte karar veriyorlar. İrokuaların demokrasisini; Atina demokrasisi ile kıyasladığımızda, İrokua demokrasisinin; Atina demokrasisinin; kadınlar, köleler ve yabancıları yok sayan demokrasisinden çok daha ileride ve neredeyse eksiksiz bir demokrasi modeli olduğunu görürüz. Burada dikkat çeken durum; her soy ailenin bir meclisi var, soyların seçtiği reis ve şeflerden oluşmuş bir Seneka Kabile Kurulu ve bir de bu kabilelerin bir araya gelerek oluşturduğu İrokua konfederasyonu ve soy meclislerince seçilmiş olan 50 reisten ve şeften oluşmuş konfederasyon kurulu…Bu kurulun bir başkanı yoktur ve tüm üyeler eşittir. Üyeyi seçen meclis, istediği zaman bunu geri çağırabiliyor. Bu sistemde meclis, soyun egemen gücüdür. İrokualarda zengin ve fakir, köleler ve özgür yurttaş, hapishane, jandarma, mahkeme vs. yoktur. Kabile tüm sorunlarını kendi içinde meclis veya kurulda görüşüp çözüyor. Bu kabilede işledikleri topraklar, avlandıkları orman, nehir, deniz ve göller ortaktır. Dolayısıyla üretim de tüketim de ortak olup henüz özel mülkiyet yoktur. Kabile içi düzen ve işleyiş gönüllülük temelinde yürüdüğü için de herhangi bir zor aracı ve yöntemine ihtiyaç duyulmaz. Bu model, bazı arkadaşlarımıza ilkel ve basit görünebilir ancak gerek kabile bireylerinin kendi aralarında gerek ise bu üyelerin seçtikleri reis ve şefler arasındaki sevgi ve saygıyı, bugün modern devlet aygıtlarından hiçbiri gerçekleştirememiştir. Bu yüzden de ETM, yol alırken bundan böyle İrokua Kabile Demokrasisinden de faydalanacaktır. Bizler bir boyutuyla yeni bir sendikayı kurmaya çalışırken, diğer yandan da tamamen sevgi ve saygıya, dostluk ve dayanışmaya dayalı yeni insan ilişkilerinin tohumlarını ekmeye çalışmaktayız. Kanaatim odur ki doğrudan demokrasinin ilk nüveleri, Fırat ve Dicle nehirleri arasında Mezopotamya olarak anılan coğrafi bölgede kurulan ilk kentler ile Amerika Kıtasındaki “Yerli Halklar” arasında filizlenmeye başlayıp gelişme göstermiştir. Atina demokrasisi de dahil olmak üzere dünyanın diğer coğrafyalarında uygulanan doğrudan demokrasi benzeri uygulamaların bu iki merkezden dünyaya yayıldığı kanaatindeyim. Halen Latin Amerika’daki Yerli Halklar arasında doğrudan demokrasi kültürünü sahiplenip uygulayan yerel meclislerin ve inisiyatiflerin yaygın ve köklü olmasını başka türlü açıklayamayız. Bugün bana; kapitalist uygarlık mı yoksa Kızılderililerin uygarlığı mı diye sorsanız, hiç kuşkusuz ki İrokuaların uygarlığı diye cevap veririm. .
ALİ ERSİN GÜR
            
        
                    
                                
                                
                                
                                
                                
Yorumlar
Kalan Karakter: