Taşımalı eğitimin yaygınlaşmasıyla birlikte köylerin boşalması, şehir merkezlerine göçün artması ve kırsal yaşamın giderek silikleşmesi; bir zamanlar bölgenin eğitim kalbi olan köy okullarını kaderine terk ediyor. Bunlardan en çarpıcı örneklerden biri de Cumhuriyet döneminin erken yıllarına ait Gündoğdu Köyü İlkokulu. Her metrekaresinde emek, yokluk içinde yaratılmış bir ideal ve Cumhuriyet’in eğitim hamlesinin izi bulunan bu taş mektep bugün yavaş yavaş çürüyor.
Göçmenlerin Kurduğu Köy: 93 Harbi’nin Ardından Doğan Bir Yaşam
Biga’nın Gündoğdu Köyü, 1877 Osmanlı–Rus Savaşı (93 Harbi) sonrasında Bulgaristan’ın Filibe kazasına bağlı Karlıova Köyü’nden göç eden muhacirler tarafından kuruldu.
Köyün ismi önce Fevziye, ardından Karantı olarak geçti; zaman içerisinde ise “aydınlık, ışığın doğuşu” anlamına gelen Gündoğdu adını aldı.
Bazı kaynaklar köyün eski adının yeniden “Karlıova” olması yönünde öneriler getirildiğini yazsa da bu iddialar hiçbir zaman kanıtlanmadı.
Cumhuriyet’le Birlikte Doğan Bir Eğitim Yapısı
Gündoğdu Köyü İlkokulu’nun yapımına 1925 yılında, Cumhuriyet’in ilanından yalnızca iki yıl sonra başlandı.
1927 yılında eğitime açılan okul, tamamen kesme taşlardan inşa edilmiş, dönemin imkanları düşünüldüğünde son derece nitelikli bir yapıydı.
Okul binası için sağlam bir bodrum katı yapıldı.
Yapının etrafına servi ağaçları dikilerek özgün bir peyzaj oluşturuldu.
Okul uzun yıllar 3 sınıflı eğitim verdikten sonra 5 yıllık köy okuluna dönüştürüldü.
Bugün Kültür Varlıkları Kurulu kayıtlarında yer alan okul; sarı kesme taşlarla örülmüş, karışık duvar tekniğiyle yapılan ender örneklerden biri.

100 yıldır ayakta duran Gündoğdu Köyü okulunun çığlığını kimse duymuyor.
Neredeyse Cumhuriyetle yaşıt ama kapısı sökülmüş, pencereleri kırılmış.
Tadilatlar Yapıldı Ama Ruhunu Kaybetmedi
Yıllar içinde bazı kaba tadilatlar görse de, orijinal dokusu büyük ölçüde korunmuş durumda.
Pencere çerçevelerinin pimapenle değiştirilmesi binanın tarihsel bütünlüğüne zarar verdi; buna rağmen okul hâlâ adeta bir "taş yığınından daha fazlası" olduğunu kanıtlıyor.
Yaklaşık 100 yıllık bu yapı, Cumhuriyet'in ilk eğitim vizyonunun somut bir simgesi.
Taşımalı Eğitimle Birlikte Sona Giden Yol
Taşımalı eğitim sisteminin gelmesiyle birlikte Gündoğdu Köyü İlkokulu da sessizliğe gömüldü.
Bir zamanlar çocuk sesleriyle dolup taşan derslikler, bugün artık yalnızca rüzgarın uğultusuyla yankılanıyor.
99 yaşındaki bu okul, neredeyse Cumhuriyetle yaşıt… Ancak yıllardır bakım yapılmadığı için taşları dökülmeye başlamış, çatısı zarar görmüş, kapıları kırılmış durumda.
Köylülerin Gözünden Taş Mektebin Hali
Yıkılmaya yüz tutmuş bu tarihi yapı, köylülerin de içini acıtıyor.
Köy sakini Mehmet amca (68): “Biz burada okuduk. Öğretmenimiz sobayı yakar, biz sıraya dizilip İstiklal Marşı okurduk. Şimdi içim yanıyor böyle görünce. Biraz ilgi olsa ayakta durur bu bina.”
Emine Teyze (74): “Bu okul yapılırken dedelerimiz taş taşımış. Yokluk zamanıymış ama gururla anlatırlardı. Bugün kapısına bile kimse bakmıyor. Yazık günah. Burası restore edilse hem tarih kalır hem köyün hatırası. Müzeye döner, kültür alanı olur, çocuklarımıza miras kalır. Ama konuşmaktan öteye giden yok”
Bir Cumhuriyet Emaneti: Geleceğe Taşınması Gerekmiyor mu?
Gündoğdu Köyü İlkokulu; Cumhuriyet’in ilk yıllarında yapılan, bölgesine ışık saçan bir eğitim yuvasıydı. Bugün ise kaderine terk edilmiş, her yağmurda biraz daha çöken bir yapı…
99 yıllık bu taş mektep, sadece bir okul değil; bir dönemin eğitim seferberliğinin, yokluk içinde verilen mücadelenin ve Cumhuriyet ideallerinin sessiz bir tanığı.
Biraz ilgi, doğru bir restorasyon ve koruma kararıyla bu yapı yeniden hayat bulabilir.
Aksi halde, Cumhuriyet ile yaşıt bu tarihi okul çok yakın bir gelecekte tamamen yok olabilir.
Yorumlar
Kalan Karakter: