Türkiye siyasetinde kimi hikayeler vardır ki, roman olsa inandırıcı bulunmaz. İşte o hikayeleri en keskin, en kıvrak ve en cesur kalemlerden biri olan odatv'nin keskin kalemi Hürrem Elmasçı anlatır.
Bu kez satır aralarında Aydın’ın “Topuklu Efe”si Özlem Çerçioğlu var. Nazilli’nin kenar sokaklarından başlayıp büyükşehir belediye başkanlığına, oradan da iktidar saflarına uzanan uzun ve inişli çıkışlı bir hikaye.Elmasçı’nın kalemi öyle bir işler ki, okurken kimi yerde “yok artık” dersiniz, kimi yerde ise “siyasetin cilvesi bu” diye mırıldanırsınız. Onu farklı kılan da tam olarak budur: Ankara’nın tozlu raflarını silkeler, rafların ardına saklanan kutuları açar, içinden çıkanları da gözümüzü sokar.
İşte odatv.com'da yazan Hürrem Elmasçı'nın o yazısı...
Çocuklar Türkiye siyasetinin tozlu raflarında öyle hayat hikayeleri vardır ki, roman yazsanız ‘yok artık’ derler.
Şimdi size onlardan birini anlatacağım:
Aydın’ın ‘Topuklu Efe’si Özlem Çerçioğlu’nun oradan oraya öyküsünü...
Aydın’ın ‘Topuklu Efe’si Özlem Çerçioğlu’nun oradan oraya öyküsünü…
NAZİLLİ’DEN BÜYÜKŞEHRE
Nazilli’nin kenar mahallesinde başlayan yolculuğunun, koca bir büyükşehrin belediye başkanlığı koltuğuna, şimdi de AKP saflarına uzanacağını kim tahmin ederdi…
Birsen - Halil Kahyaoğulları'nın çiftinin kızı olan Özlem 1968'de doğdu
Halil Kahyaoğulları
Nazilli-Güzelköy'lü olan babası hâlde sebze–meyve ticareti yapan, herkesin sevdiği bir esnafken kızı da öğrencilikte biraz zorlandı, ilk-orta-lise öğrenimi Nazilli'de pek de parlak geçmese de bir şekilde tamamladı.
Özlem Kahyaoğulları - Çerçioğlu
1988'de üniversiteyi bitirir bitirmez -Selçuk Üniversitesi Makine Resim Konstrüksiyon Bölümü mezunu- soluğu kentin sanayi devi Jantsa’da aldı. Ne de olsa oraların en büyük şirketiydi…
Bir de abisi vardı, Erdal... Alkol sorunları olduğunu duymuştum lakin Özlem Kahyaoğulları o dönem pek hırslı, kariyerine çok odaklandığından olsa gerek pek ilgilenememiş dedilerdi, 2011'de rahmetli oldu zaten adamcağız…
Babasını da 2015'te toprağa verdi...
Konuya döneyim, patronun sekreteri olarak başladı işe Özlem… O günleri hatırlayanlar, “Daha ilk günden gözü yüksekteydi” diye anlatır.
SEKRETERLİKTEN GELİN MERTEBESİNE
Sonra ne mi oldu…
Patronu Şefik Bey'in oğlu
Ercan’la büyük bir aşk yaşamaya başladı, evlenme kararına kadar gitti… Lakin bu öyle kolay kabul görecek bir evlilik değildi. Kayınpeder “olmaz” deyince bavullar toplandı, ABD’ye gidildi.
Amerika'daki hayatlarına dair bir şey öğrenemedim. Tek bildiğim çocuklarının orada doğduğu... Torunlar dünyaya gelince de kayınpeder yumuşadı...
ŞEFİK ÇERÇİOĞLU'NUN KISA ÖYKÜSÜ
Şefik Bey'den de bahsedeyim, Aydın'ın yerlisi bir zanaatkar, amcasının dükkanında çıraklıkla başlıyor, '55 senesinde Kore'ye gönüllü olarak gidiyor.. Harp zamanı o zaman, Birleşmiş Milletler Komutanlığı Türk Birlikleri'nde çalışıyor.
Şefik Çerçioğlu
1961'de Almanya'ya giden işçi kafilesinde de var Şefik Çerçioğlu, 4 sene orada kaldıktan sonra ABD'ye gidiyor ve baba oluyor: 1966'da Ercan ve 1971'de Erkan doğuyor. Hayatını yazıp kitaplaştırdı bile Şefik Bey...
Tesadüf işte, seneler sonra torunları Ata Caner ve Şefik Alp de Amerika topraklarında dünyaya geldi... Caner 1992'li, adını bir ara magazinde sık sık duydunuz aslında, oyuncu bir kızımızla, Miray Daner'le aşk yaşadı.
Oyuncu Miray Daner ve Ata Caner Çerçioğlu
Kardeşi Şefik Alp 2000 doğumlu... Onun adı da bir ara magazinde dolaştırıldı lakin itimat etmedi kimse...
VE TÜRKİYE’YE DÖNÜŞ
Nerede kalmıştım...
Kayınpeder affı gelince Türkiye’ye dönüşleri ise siyasetin sahnesine adım atmalarıyla hemen hemen denk diyebilirim. Ev hanımıydı lakin kulisleri de iyi okurdu. 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi'nden Aydın Milletvekili oldu.
Oldu da nasıl oldu…
Duyumlarıma ve CHP kulislerinde hala kulaktan kulağa dolaşan bir bilgiye seçimlere 4.sıradan girmek istiyor, öyleydi böyleydi derken varlıklı kayınpederinin katkılarıyla partiye bağış yapıp kapıyor vekilliği.
Sonra zaten Baykal’ın gözdesi oldu.
Partiye bağışlar, teşkilatla kurulan sıcak temaslar… Kimi “vekilliği satın aldı” dedi, kimi “örgüt çalışmasını iyi yaptı” diye savundu.
22 Temmuz 2007’deki seçimlerde vekilliğini yineledi.
VEKİLLİKTEN BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
2009’da Meclis’ten belediye başkanlığına geçti. Yakinen şahit olanlar “Aynı Ak Parti’li gibi çalıştı delege seçimlerinde belediye işçilerine ‘herkes en az 15 kişiyi üye yapacak partiye’ diyerek deyim yerindeyse tahtını yapmış diyorlar…
Ve çocuklar, MHP ve AKP’yi sadece 600 oy farkla geçip kentin ilk kadın başkanı oldu.
Sonraki yıllarda kırsala hizmetler, tarım projeleri, sosyal yardımlar… Halk ona “Topuklu Efe” dedi.
Derken gün geldi, hem belediye kulislerinde hem aile şirketi Jantsa’da kara bulutlar dolaşmaya başladı. Jantsa’nın üretimi düştü, zararlar yazıldı, borsa değeri eridi.
İtalyan ortaklı fabrika da yarayı kapatamadı.
İtalyan CNR Group ortaklığı açılış töreni
Bu sırada Ankara’da fısıltı gazetesi devreye girdi:
“Çerçioğlu AKP’ye geçiyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “14 Ağustos’ta katılımlar olacak” dedi. Çerçioğlu sessiz kaldı. Ve siyasette sessizlik, bilhassa siyasette ama çok mühim detaylara gebedir.
İşte çocuklar, size Özlem Çerçioğlu’nun hikayesi…
Patronun sekreterliğinden Amerika’ya, Meclis’ten belediye başkanlığına, oradan iktidar saflarına uzanan o uzun yolun tüm durakları bunlar..
Varın gerisini siz hesap edin...
Haydi, öptüm gözlerinizden…
Hürrem Elmasçı
odatv.com
KALEM GAZETESİ: Ve işte siyaset sahnesinde her şeyin mümkün olduğunu gösteren bir hayat öyküsü… “Topuklu Efe”nin yolculuğu, Türkiye siyasetinin en çarpıcı sayfalarından biri olarak kayıtlara geçti.
Yorumlar
Kalan Karakter: