Kadın hakları hareketinde bir odak noktası olan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle özel bir baskı yapıp gazetemizi tümüyle kadınlara ayırdık.
Kentimizde yaşayan ve farklı iş kollarında çalışan etkin, yetkin ve emekçi kadınlarımıza, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle sözü verdik. Kadınlarımız Türkiye’de ve Çanakkale’de kadın olmanın nasıl bir duygu olduğunu anlatıp, kız çocuklarına ve genç kızlara mücadeleci, çalışkan ve cesur olmaları yönünde tavsiyelerde bulundular. Yeni jenerasyona tahsillerini tamamlayıp, ekonomik bağımsızlıklarını kazanmaları noktasında önerilerini sıralayan kadınlar 8 Mart’la ilgili dünyada kadınların eşitlik, kalkınma ve daha huzurlu yaşam özlemlerini dile getirerek, haklarını kendilerine altın tepside sunan başta ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e şükranlarını da belirttiler.
Tarihsel gelişimde ve bağımsızlık mücadelesinde önemli bir rol üstlenen, tarihte iz bırakan kadın emekçilerimiz olmak üzere tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlarız.
Sorumuza cevap veren Çanakkale Turistik Otelciler İşletmeciler ve Yatırımcılar Derneği (ÇATOD) Başkanı Nilgün Gökser şu ifadeleri kullandı:
“Arkadaşız, dostuz, eşiz, anayız, sevgiliyiz, kız kardeşiz, çocuğuz”
Son yıllarda ülkemizde ve Çanakkale’de iş dünyasında, siyasette, bilimde, eğitimde kadınlarımızın güçlü bir yükselişi var. Uygulanmakta olan merkezi politikalar çerçevesinde kadınlarımıza verilen destekler ile yatırımcı kadınlarımızın sayısı her geçen gün artıyor. Kadın ve kız çocuklarının mesleki eğitimleri ve istihdamına yönelik Kadın Kooperatifleri Projesi gibi çeşitli insiyatifleri görüyoruz. Fakat daha hala yolun çok başındayız. Kadınların tüm bu alanlardaki sayısal artışı, kurumsal başarının, daha güçlü ve sağlıklı yapıların en değerli anahtarı olacaktır.
Biz kadınlar olarak arkadaşız, dostuz, eşiz, anayız, sevgiliyiz, kız kardeşiz, çocuğuz. Birçok insanın hayatına nice güzellikler katan rollerimiz var. Ailemiz, evlatlarımız, bir birey olarak kendimiz için, hayatın birçok zorluğuyla mücadele ediyoruz. Bu mücadelede yılmadan, inançla iyi bir yaşam için çabalıyoruz. İş hayatında olan ve yeni atılacaklara en önemli tavsiyem her zaman iş, aile ve yaşam dengesini gözeterek çalışma hayatında var olmaları, üretime katkı sunmaları ve sosyal açıdan daha güçlü̈ seviyeye gelmek için mücadele etmeleridir. İş hayatında başarılı olan kadınların hemen hepsinin arkasında iyi bir eş ve aile yapısı görmekteyiz. Aile her zaman önceliklidir. İş daha sonra gelir. Sağlıklı bir ruh hali ve bünyeye sahip olmak iş başarısı için önemlidir. O nedenle yaşamımıza da özen göstermeli kendimize zaman ayırmalıyız.
Gençlere çalışma hayatına erkenden başlamalarını tavsiye ediyorum. Çalışmaya başlamak için üniversiteden mezun olmayı beklemesinler. Mutlaka çalışsınlar. 7 yaşından itibaren yaz tatillerinde aile şirketimiz Cura Orman Ürünleri’nde başlayan çalışma hayatım, eğitimimi sürdürdüğüm yıllar dahil aralıksız devam etti. Bu tecrübeler beni hayata hazırladı ve 2016 yılında ablam Nil Mercan’la birlikte uzun zamandır hayalini kurduğumuz turizm sektöründe yatırım planımızı Cura Hotel ile gerçekleştirdik.
Otelimizi açarken iki kız kardeş kadın gözüyle konaklama sektörüne neler katabileceğimizi, nasıl farklılaşabileceğimizi düşündük ve tüm planlarımızı bu bakış açısı ile yaptık. Otelin yataklarından perdelerine çatalından tabaklarına her ince detayında kadının dokunuşunu yansıttık. Bugün geldiğimiz noktada misafirlerimizden “buraya kadın eli değdiği belli” yorumunu aldığımızda mutlu oluyoruz. Cura Hotelimizi sektördeki en önemli rekabet avantajlarının başında bu bakış açısı yatmaktadır.
Koşulların büyük bir hızda değiştiği dünyamızda, Hayat boyu öğrenme ve üretmek azminin başarıya giden yolun yapı taşları olduğuna gönülden inanıyorum. Sevdiğiniz işi yapın, Konfüçyüs’ün dediği gibi ‘Sevdiğiniz işi yaparsanız, bir gün bile çalışmış sayılmazsınız.’
Bizler kadın ve erkeğin bir bütünün iki eşit yarısı olduğuna inanan bir gelenekten geliyoruz. Emekleriyle toplumun kalkınmasında büyük rol oynayan kadınların; gelecek nesilleri de kendileri gibi güçlü, adil, vatanını ve bayrağını seven, insan haklarına saygılı ve ailesine, ülkesine hayırlı bireyler olarak yetiştireceğine yürekten inanıyor, hep birlikte nice güzel günleri ve başarıyı paylaşmayı diliyorum.
Güçlü Türkiye’nin Güçlü Kadınlarının 8 Mart Dünya Kadınlar gününü en içten dileklerimle kutluyorum.
Tarihsel gelişimde ve bağımsızlık mücadelesinde önemli bir rol üstlenen, tarihte iz bırakan kadın emekçilerimiz olmak üzere tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlarız.
Sorumuza cevap veren Çanakkale Turistik Otelciler İşletmeciler ve Yatırımcılar Derneği (ÇATOD) Başkanı Nilgün Gökser şu ifadeleri kullandı:
“Arkadaşız, dostuz, eşiz, anayız, sevgiliyiz, kız kardeşiz, çocuğuz”
Son yıllarda ülkemizde ve Çanakkale’de iş dünyasında, siyasette, bilimde, eğitimde kadınlarımızın güçlü bir yükselişi var. Uygulanmakta olan merkezi politikalar çerçevesinde kadınlarımıza verilen destekler ile yatırımcı kadınlarımızın sayısı her geçen gün artıyor. Kadın ve kız çocuklarının mesleki eğitimleri ve istihdamına yönelik Kadın Kooperatifleri Projesi gibi çeşitli insiyatifleri görüyoruz. Fakat daha hala yolun çok başındayız. Kadınların tüm bu alanlardaki sayısal artışı, kurumsal başarının, daha güçlü ve sağlıklı yapıların en değerli anahtarı olacaktır.
Biz kadınlar olarak arkadaşız, dostuz, eşiz, anayız, sevgiliyiz, kız kardeşiz, çocuğuz. Birçok insanın hayatına nice güzellikler katan rollerimiz var. Ailemiz, evlatlarımız, bir birey olarak kendimiz için, hayatın birçok zorluğuyla mücadele ediyoruz. Bu mücadelede yılmadan, inançla iyi bir yaşam için çabalıyoruz. İş hayatında olan ve yeni atılacaklara en önemli tavsiyem her zaman iş, aile ve yaşam dengesini gözeterek çalışma hayatında var olmaları, üretime katkı sunmaları ve sosyal açıdan daha güçlü̈ seviyeye gelmek için mücadele etmeleridir. İş hayatında başarılı olan kadınların hemen hepsinin arkasında iyi bir eş ve aile yapısı görmekteyiz. Aile her zaman önceliklidir. İş daha sonra gelir. Sağlıklı bir ruh hali ve bünyeye sahip olmak iş başarısı için önemlidir. O nedenle yaşamımıza da özen göstermeli kendimize zaman ayırmalıyız.
Gençlere çalışma hayatına erkenden başlamalarını tavsiye ediyorum. Çalışmaya başlamak için üniversiteden mezun olmayı beklemesinler. Mutlaka çalışsınlar. 7 yaşından itibaren yaz tatillerinde aile şirketimiz Cura Orman Ürünleri’nde başlayan çalışma hayatım, eğitimimi sürdürdüğüm yıllar dahil aralıksız devam etti. Bu tecrübeler beni hayata hazırladı ve 2016 yılında ablam Nil Mercan’la birlikte uzun zamandır hayalini kurduğumuz turizm sektöründe yatırım planımızı Cura Hotel ile gerçekleştirdik.
Otelimizi açarken iki kız kardeş kadın gözüyle konaklama sektörüne neler katabileceğimizi, nasıl farklılaşabileceğimizi düşündük ve tüm planlarımızı bu bakış açısı ile yaptık. Otelin yataklarından perdelerine çatalından tabaklarına her ince detayında kadının dokunuşunu yansıttık. Bugün geldiğimiz noktada misafirlerimizden “buraya kadın eli değdiği belli” yorumunu aldığımızda mutlu oluyoruz. Cura Hotelimizi sektördeki en önemli rekabet avantajlarının başında bu bakış açısı yatmaktadır.
Koşulların büyük bir hızda değiştiği dünyamızda, Hayat boyu öğrenme ve üretmek azminin başarıya giden yolun yapı taşları olduğuna gönülden inanıyorum. Sevdiğiniz işi yapın, Konfüçyüs’ün dediği gibi ‘Sevdiğiniz işi yaparsanız, bir gün bile çalışmış sayılmazsınız.’
Bizler kadın ve erkeğin bir bütünün iki eşit yarısı olduğuna inanan bir gelenekten geliyoruz. Emekleriyle toplumun kalkınmasında büyük rol oynayan kadınların; gelecek nesilleri de kendileri gibi güçlü, adil, vatanını ve bayrağını seven, insan haklarına saygılı ve ailesine, ülkesine hayırlı bireyler olarak yetiştireceğine yürekten inanıyor, hep birlikte nice güzel günleri ve başarıyı paylaşmayı diliyorum.
Güçlü Türkiye’nin Güçlü Kadınlarının 8 Mart Dünya Kadınlar gününü en içten dileklerimle kutluyorum.
