Bir zamanlar ortasından bir derenin geçtiği ve bu dere sayesinde Rum ve Türk Mahallesi olarak ikiye ayrılan merkez yerleşim, günümüzde her iki kültürün izlerini birlikte sunuyor. Her ne kadar ayırıcı bir dere kalmasa da, sokaklardaki mimari detaylar hâlâ ziyaretçilere hangi mahallede olduklarını fısıldıyor.
Rum Mahallesi: Estetik, Renk ve Tarih
Bakımlı taş evleri, göz alıcı kapıları ve çiçeklerle bezeli pencereleriyle dikkat çeken Rum Mahallesi, adanın en fotojenik bölgelerinden biri. Sokakların birbirini dik kesen yapısı, bölgeye düzenli ve planlı bir görünüm kazandırıyor. Mahallenin kalbinde yer alan kilise ve saat kulesi, geçmişin izlerini bugüne taşıyan önemli simgeler arasında.
Bir zamanlar taverna ve meyhane olarak hizmet veren taş binalar, günümüzde restoran, kafe ve butik dükkânlara dönüşerek turizme hizmet ediyor. Eski Rum evlerinin pek çoğu restore edilerek pansiyon, otel ya da yazlık konut olarak kullanılmaya başlanmış. Ancak günümüzde Bozcaada’da yaşayan Rumların sayısının 10’un altında olduğu belirtiliyor.
Türk Mahallesi: Cumbalı Evlerin Samimiyeti
Ada merkezinin diğer yüzü olan Türk Mahallesi, kıvrımlı sokakları, ahşap cumbalı evleri ve geleneksel dokusuyla Bozcaada’nın sıcak ve sade ruhunu yansıtıyor. Özellikle liman çevresinde yoğunlaşan restoranlar, geleneksel Türk mutfağının tatlarını sunarken, mahalle içinde artan pansiyon ve butik otel sayısı turizmin bu bölgede de geliştiğini gösteriyor.
Her Adımda Yeni Bir Keşif
Bozcaada’nın merkezi sokakları, yaklaşık bir saatlik bir yürüyüşle keşfedilebilecek büyüklükte. Ancak bu keşif bir defalık değil. Her yürüyüşte farklı bir ayrıntı, gizli kalmış bir pencere süsü, isimsiz bir çiçek ya da taş bir merdivende uyuyan bir kedi sizi bekliyor. Özellikle fotoğraf tutkunları için Bozcaada sokakları, sabahın ilk ışıklarından gün batımına kadar keşfedilecek sınırsız detayla dolu.
Yorumlar
Kalan Karakter: