Çanakkale Pride adına yapılan açıklamada, “2025 Aile Yılı” uygulamalarının toplumun tüm kesimlerini kapsamak yerine, heteronormatif aile yapısını yücelttiği ve LGBTİ+ bireyleri dışlayarak toplumsal yaşamdan silmeye çalışan politikaların bir parçası olduğu ifade edildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
SEDANUR ARIGÜN
"“Aile yılı” adlandırmasının tek işlevi; homofobik, transfobik, kadın düşmanı şiddete meşru bir zemin yaratmasıdır. Neredeyse her gün başka bir siyasetçi ya da gazeteci, ailenin kutsallığı adı altındaki konuşmalarında nefret söylemine varan açıklamalarda bulunuyor. Bu söylemlerin toplumdaki izdüşümü ise nefret, şiddet ve saldırı oluyor. İktidara sesleniyoruz:Basın açıklamasında, nefret cinayetlerine de dikkat çekilerek Hande Kader, Ahmet Yıldız ve Çağla Joker’in isimleri anıldı; kamu kaynaklarıyla yürütülen kampanyaların nefret içerikli olduğu ve LGBTİ+’ların sistematik şekilde dışlandığı vurgulandı.
Aile dediğiniz şey şiddet üretmeye devam ederken, LGBTİ+’ları hedef almanız bardağı taşıran son damladır. Bugün burada gerçek adalet, gerçek eşitlik için ses çıkarıyoruz."
"Nefretin devlet eliyle silahlaştırılması yeni bir şey değil. Devlet hem cinsiyet uyum süreçlerini ve hormon tedarikini zorlaştırarak doğrudan bedenlerimiz üzerinde tahakküm kuruyor, hem de LGBTİ+’ları insandan saymayarak ve şeytanlaştırarak toplumda ötekileştiriyor. Yakılarak öldürülen ve cinayeti hala aydınlatılmayan Hande Kader, babası tarafından eşcinsel kimliği bahane edilerek katledilen Ahmet Yıldız, sokak ortasında göğsünden kurşunlanarak can veren ve failleri haksız tahrik indirimi alan Çağla Joker; son yirmi yılda nefret cinayetine kurban gitmiş ya da intihara sürüklenmiş onlarca isimden sadece aklımıza kazınanlar."Açıklamada ayrıca Çanakkale’de düzenlenen “Aile Günü Kortej Yürüyüşü”ne de tepki gösterilerek şu ifadeler kullanıldı:
"Biz bu yürüyüşte taşınan bayrakların arkasında, bizleri “anormal” ilan eden, yaşam hakkımıza saldıran bir ideolojiyi görüyoruz. Aileyi eril tahakküme ve kadının görünmez emeğine indirgeyenler, aşkı, aşksızlığı ve sevgiyi bize çok görüyorlar."2025’in yalnızca ilk beş ayında 173 kadın tanıdıkları bir erkek tarafından öldürüldüğünün altı çizilen açıklamada, Çanakkale'de yaşanan olaylara değinilerek şu ifadeler kullanıldı.
"Bugün aile kurumunu kutlamak için yürüyüşler, festivaller düzenlenen Çanakkale’de henüz birkaç hafta önce bir kadın evli olduğu erkek tarafından kaynar su ile işkenceye maruz bırakıldı. Bu şehirde bir kadın cinayeti, Tuğba Yavaş’ın şüpheli ölümü Ekim ayından beri etkin şekilde soruşturulup aydınlatılmıyor ve fail Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde hiçbir şey olmamış gibi ders vermeye devam ediyor. Failler aramızda geziyor! Bu şehirde arkadaşlarımız üniversite kampüsünün içinde cinsel tacize maruz kalıyor. Çocuklar istismara uğruyor, failin en yakın olduğu gerçeği hala yok sayılıyor.Toplantıya katılan Türkiye İşçi Partisi (TİP) ise yaptığı açıklamada, “Aile Herkes İçindir” mesajı verdi. TİP’in açıklamasında, “Aile, sadece bir kadının ve bir erkeğin evliliğiyle sınırlı değildir. Aile, birbirini seven, dayanışma içinde yaşayan, karşılıklı saygıyı esas alan herkesin kurabileceği bir yapıdır. Bu bağlamda LGBT+ bireylerin kurdukları hayatlar da en az diğerleri kadar saygıdeğerdir.. Devletin görevi, bu farklılıkları bastırmak değil, onları korumaktır” denildi. Açıklamada ayrıca, LGBTİ+ bireylerin sistematik ayrımcılığa uğradığı belirtilerek şu görüşlere yer verildi:
Devletin "aileyi koruyacağız" dediği her gün, bizler şiddet, baskı ve yok sayılma ile karşılaşıyoruz."
"Yetmiyor, şimdi bir de devlet eliyle "aileye tehdit" gibi gösteriliyorlar. Oysa biz çok iyi biliyoruz ki, tehdit olan LGBT+ bireylerin varoluşu değil, halkı kutuplaştıran, düşmanlaştıran, yaşam tarzlarına müdahale eden bu siyasal zihniyettir. Bu ülkenin LGBT+ yurttaşları da diğer herkes gibi bu toprakların eşit haklara sahip bireyleridir. Onların varoluşu bir lütuf değil, doğal bir haktır. Yasayla var olmadılar, yasayla da yok edilemezler."
SEDANUR ARIGÜN