Çanakkale, tarihi dokusu, denizi ve doğasıyla Türkiye’nin en yaşanabilir kentlerinden biri olarak gösteriliyor. Ancak madalyonun diğer yüzünde durum her ilçe için aynı değil. İklimden ekonomiye, şehir merkezine entegrasyondan çevre şartlarına kadar pek çok kriteri masaya yatırdık. Peki, Çanakkale'nin yaşam standardı ve çevre faktörleri açısından kendini "en mutsuz" hisseden ilçesi hangisi? İşte ilçe ilçe Çanakkale analizi ve şaşırtıcı sonuçları.
Çanakkale, Kuzey Ege’nin incisi olarak bilinse de, şehrin coğrafi dağınıklığı ilçeler arasında yaşam kalitesi ve memnuniyet açısından derin uçurumlar yaratabiliyor. Bir yanda turizm cennetleri, diğer yanda sanayi baskısı altındaki bölgeler… Nüfus hareketliliği, iş gücü potansiyeli, merkeze uzaklık, iklim ve sosyal yaşam olanaklarını baz alarak Çanakkale’nin ilçelerini mercek altına aldık.
Hangi ilçe ne vadediyor? Kimisi huzur, kimisi kaos, kimisi ise gri bir atmosfer… İşte Çanakkale’nin ilçe karnesi.
Merkez İlçe: Şehrin Kalbi, Öğrenci ve Turizm Şehri
Çanakkale Merkez, şehrin en dinamik noktası. Boğaz manzarası, kordon boyu kültürü ve üniversite gençliği ile enerjisi hiç düşmeyen bir yerleşim. Kamu kurumlarına erişim, sağlık hizmetleri ve sosyal yaşamın çeşitliliği burayı cazibe merkezi haline getiriyor. Ancak artan kiralar ve trafik sorunu, merkezdeki "mutluluk" algısını son yıllarda bir miktar törpülüyor. Sürekli aldığı göç, otopark sorunu, toplu taşıma çilesi gibi faktörler gelecek zaman içinde şehrin mutluluk ve kalitesini zorlayacak gibi görünüyor.

Son yılların popüler ve aranan şehri Çanakkale doyma noktasına ulaşmak üzere
Biga: Sanayinin ve Ticaretin Başkenti
Çanakkale’nin nüfus ve ekonomi bakımından en güçlü ilçesi Biga. Ağır sanayi, mobilya sektörü, hayvancılık ve tarımsal üretimle kendi kendine yetebilen bir "şehir" hüviyetinde. İş gücü ve üretim kapasitesi çok yüksek. Çanakkale merkeze uzak olsa da kendi ekosistemini kurmuş durumda. Biga pek çok alanda kendi kendine yetiyor gibi görünse de aslında "hayatınızın tamamını burada geçirmeyi planlıyor musunuz" sorusuna pek de "evet" cevabı gelmiyor. Ekonomik refah yüksek olsa da sanayinin getirdiği yoğunluk, burayı "huzurlu bir emeklilik" hayalinden uzaklaştırıyor.
Ayvacık ve Assos: Zeytin ve Huzurun Adresi
Turizm denince ilk akla gelen yerlerden. Assos antik kenti, taş evleri ve zeytinlikleriyle Ege ruhunu tam anlamıyla yansıtıyor. İklimi yumuşak, nüfus yaşı ortalamanın üzerinde. Tarım ve turizm odaklı bir ekonomiye sahip. Geçici ikamet dezavantaj gibi görünse de, burayı tercih edenler kendilerini huzurlu hissettiklerini söylüyor. Midilli manzaralı, zeytinliklerin içine gizlenmiş hayatlar "izolasyon ve mutluluk" sebebi olarak yorumlanıyor.
Bozcaada: Kuzey Ege’nin Tatil Yıldızı
Türkiye’nin en popüler tatil rotalarından biri. Sokakları, butik otelleri ve dünyaca ünlü bağcılık kültürüyle yüksek bir yaşam standardı vadediyor. Yazın nüfusu katlansa da yerleşik halk için sosyal imkanları ve marka değeri çok yüksek bir ilçe. Kışın sessizliğe bürünmesi ve anakara ulaşımının hava şartlarına bağlı olması tek handikapı olsa da, Bozcaada’da yaşamak bir ayrıcalık olarak görülüyor. Mülkler son derece yüksek fiyatlarla el değiştiriyor. Geçmişten bugüne adanın yerlisi Çanakkale'yi tercin ederken eğitimli, yetişmiş kesimler adanın sahibi oldu.
Gökçeada: Doğallığın ve Organik Yaşamın Adası
Türkiye’nin en büyük adası olan Gökçeada (İmroz), Bozcaada’nın aksine daha bakir ve geniş bir coğrafyaya sahip. Su kaynaklarının bolluğu, organik tarım faaliyetleri ve Cittaslow (Sakin Şehir) unvanıyla stresten uzak bir yaşam sunuyor. Doğayla baş başa kalmak isteyen, kalabalıktan kaçan kitle için bir sığınak. Ulaşım feribota bağlı olsa da kendi kendine yetebilen yapısı buradaki mutluluk katsayısını artırıyor. Rüzgarlı sahilleriyle Alaçatı'ya kafa tutan Gökçeada'nın tek handikapı ulaşım.
Lapseki: Köprüyle Değişen Kader
1915 Çanakkale Köprüsü’nün açılmasıyla Lapseki’nin kaderi tamamen değişti. Şeftali ve kirazıyla ünlü bu ilçe, artık bir lojistik ve geçiş noktası. Merkeze yakınlığı ve artan gayrimenkul değeriyle yerli halkın yüzünü güldürse de, hızla betonlaşma riskiyle karşı karşıya. Çaduyanakkale - Bursa karayol uüzerinde olması ulaşımı kolaylaştırıyor. Lapseki'nin hemen tepesinde bir altın madeni işletmesinin olması gelecek dönemlerde su kaynaklarına zarar verebilir. Lapseki'nin kaygı duyacağı en önemli etkenlerden biri bu.
Ezine: Peynirin Marka Yüzü ve Ticaret Kavşağı
İsmi Türkiye sınırlarını aşan "Ezine Peyniri"nin başkenti. İzmir-Çanakkale yolu üzerinde stratejik bir noktada bulunması, ilçeyi ticari açıdan sürekli canlı tutuyor. Tarıma dayalı sanayisi gelişmiş durumda ve gıda üretiminde ciddi bir iş gücü barındırıyor. Ulaşım kolaylığı ve ekonomik hareketlilik, Ezine’yi yaşanabilir kılan en önemli faktörlerden ama burada yaşama isteğinin oldukça zayıf olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Bayramiç: Kazdağları’nın Oksijen Deposu
Kazdağları’nın eteklerine sırtını yaslamış, doğa harikası bir ilçe. Endemik bitki örtüsü, dünyaca ünlü elması, Bayramiç Beyazı ve tertemiz havasıyla tam bir kaçış noktası. Sanayi baskısından uzak, tarım ve doğa turizmi odaklı bir yaşam var. İklimi, Kazdağları’nın etkisiyle ferahlatıcı. Emeklilik ve huzurlu bir yaşam arayanlar için mutluluk katsayısı oldukça yüksek. Özellikle köylere göç eden yetişmiş insan gücü ve emekliler Bayramiç'in hep böyle kalmasını istiyor. Bu nedenle çok dikkat çeken bir ilçe.
Gelibolu: Boğazın Avrupa Yakasındaki Nöbetçisi
Tarihi yarımadanın kuzey ucu, boğazın diğer yakası. Balıkçılık kültürü ve askeri geçmişiyle kendine has bir kimliği var. Feribot kuyrukları eskide kalsa da rüzgarı sert, insanı merttir. Sosyal yaşamı hareketli olan Gelibolu, köprü bağlantısı sayesinde artık Anadolu yakasıyla daha entegre bir yaşam sürüyor. Sanayisi zayıf olmakla birlikte Hamzakoy ismi ile potansiyeli güçlü. Gelecek dönemlerde Hamzakoy'da belki demokrasi üzerine bir çalışma yapılarak 12 Eylül döneminde siyasi liderlerin buradaki yaşamlarını anlatan, yansıtan çalışmalar ilçenin turizmini üçlendirebilir.
Eceabat: Bağların Arasında Yükselen Değer
Eceabat artık sadece bir geçiş noktası değil, Türkiye’nin "Tuscany"si olmaya aday. Son yıllarda sayısı artan üzüm bağları ve kaliteli şarap üreticiliği ilçeye yepyeni bir vizyon kattı. Alan Başkanlığı’nın yürüttüğü titiz çalışmalar, bölgenin tarihi dokusunu korurken turizm değerini de yukarı taşıdı. Tarih, gastronomi ve doğanın iç içe geçtiği Eceabat, butik turizmin ve rafine yaşamın yeni adresi konumunda. Bu potansiyeline rağmen elindekilerin değerini kullanamayan bir ilçe Eceabat. Merkez ilçeye yakınlığı nedeniyle şehirsel yapısı gelişemedi.
Yenice: Yeşil Ama Uzak
Çanakkale’nin en uzak ilçesi Yenice. Ormanları, kapya biberi ve doğasıyla biliniyor. Son dönemlerde özellikle çileği ile de adından sözettiren Yenice sevimliliği ile pek çok kişinin emeklilik hayalleri arısında yer alıyor. Merkeze olan uzaklığı, virajlı yolları ve sınırlı sosyal imkanları, genç nüfusun ilçede kalmasını zorlaştırıyor. Yine de doğayla iç içe yaşamayı sevenler için bir alternatif.
Ve Listenin Zirvesi: Çanakkale’nin En "Mutsuz" İlçesi
Yapılan analizler, çevre faktörleri, hava kalitesi ve gelecek beklentileri bir araya getirildiğinde ibre tek bir ilçeyi gösteriyor: ÇAN.
Diğer ilçelerin aksine Çan, Çanakkale’nin "gri" yüzü olarak listenin en başında yer alıyor. Peki, Çan neden mutsuz?
Nefes Aldırmayan Hava Kirliliği: İlçenin en büyük kabusu termik santraller. Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) ve termik santrallerin yarattığı yoğun hava kirliliği, ilçe üzerindeki kara bulutları hiç dağıtmıyor. Temiz hava solumanın lüks olduğu ilçede, bu durum halkın psikolojisini ve sağlığını doğrudan etkiliyor.
Tarım ve Turizm Yoksunluğu: Eceabat’ta bağcılık, Ayvacık’ta turizm, Bayramiç’te elma varken; Çan’da ne verimli bir tarım arazisi ne de turist çekecek bir bacasız sanayi var. Ekonomi tamamen "kirli sanayi"ye bağımlı.
Beyin Göçü ve Nitelikli İnsan Kaybı: Yetişmiş insan gücü, ekonomisini düzeltenler ilçedeki hava kirliliği ve sınırlı sosyal yaşam nedeniyle burada kalmak istemiyor. Gençler ve profesyoneller, ilk fırsatta rotayı Çanakkale merkeze veya başka şehirlere çeviriyor.
Sanayi Olmasa...: İlçe halkı arasındaki yaygın görüş acı bir gerçeği ortaya koyuyor: "Eğer burada sanayi olmasaydı, ortada ilçe diye bir şey kalmazdı." İlçeyi Kale Seramik, Türkiye Kömür İşletmeleri, Termik Santraller dömine ediyor olsa da kaliteli yaşam şartı arayanlar ilçeden kaçmanın yollarını arıyor.
Sonuç olarak; üretim gücü yüksek olsa da yaşam kalitesi, çevre sağlığı ve gelecek umudu açısından değerlendirildiğinde Çan, Çanakkale’nin kendini en yorgun ve mutsuz hisseden ilçesi olarak öne çıkıyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: