3 Ekim 2025 tarihinde yayımlanan 10441 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı, yükseköğretim sistemindeki mali öncelikleri kökten değiştirdi. Karar, 2025-2026 Eğitim-Öğretim Yılına dair mevcut düzenlemede kritik bir değişiklik yaparak, belirli koşullardaki yabancı öğrencilerin yüksek öğrenim ücretlerini tamamen devlet bütçesinden karşılama kararı aldı.
Karar ile önceki 10042 sayılı Karar’a eklenen fıkra uyarınca, YÖK ve Strateji ve Bütçe Başkanlığınca belirlenen öncelikli ülkelerden yükseköğretim kurumlarına yeni kayıt yaptıran veya programına devam eden mevcut yabancı öğrencilerin tüm cari hizmet maliyetleri (öğrenim ücretleri) Devlet tarafından karşılanacak.
Stratejik Öğrenci Kim? Kriterler Muğlak, Amaç Tartışmalı
Bu kararın en büyük sorgulama alanı, muafiyet tanınan bu öğrencilere verilen "stratejik" etiketi oldu. Cumhurbaşkanı Kararı, hangi ülkelerin "öncelikli" olduğunu ya da öğrencinin hangi akademik kritere göre "stratejik" sayılacağını detaylı olarak belirtmiyor. Bu belirsizlik, kararın arkasındaki gerçek amacı tartışmaya açtı.
Kamuoyunda, bu muafiyetin bilimsel liyakatten çok, siyasi ve diplomatik ilişkileri güçlendirme amaçlı bir "kaynak aktarımı" olduğu şüphesi dile getiriliyor. Şeffaflıktan uzak bu tanımın, ileride liyakatsiz ve siyasi bağlantılı öğrencilere kamusal kaynakları aktarmak için bir araç haline gelmesinden endişe ediliyor.
Yabancıya Kıyak
Bu düzenleme, üniversitelerde hali hazırda devam eden harç adaleti tartışmasını yeniden alevlendirdi. Türk vatandaşı olup İkinci Öğretim programlarında okuyan veya normal öğrenim süresini aşan binlerce yerli öğrenci, hâlâ Katkı Payı ve Öğrenim Ücreti adı altında yüksek meblağlar ödemeye devam ediyor. Devlet, kendi evladının uzayan eğitim süresindeki mali yükünü öğrencinin sırtına yıkarken, seçili yabancı öğrencilere koşulsuz burs sağlaması, çifte standart olarak görülüyor.
Ekonomik zorluklar içinde barınma ve geçim krizinin pençesinde kıvranan yerli öğrencilerin tepki göstermesi bekleniyor. Hükümetin stratejik hedeflerini kendi vatandaşına mali yük bindirerek gerçekleştirmesi, kamu vicdanını yaralayan bir öncelik sıralaması olarak kayda geçti. Karar, yayımlandığı 3 Ekim 2025 tarihinden itibaren yürürlüğe girdi.
Yorumlar
Kalan Karakter: